Japonya, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük askeri yığınağını yaparken, Mitsubishi Heavy Industries’in rekor seviyede savunma siparişi alması bekleniyor.
Şirket, Japonya’nın Nisan ayında başlayan beş yıllık, 318 milyar dolarlık askeri bütçesinin ilk yılında savunma siparişlerinin yaklaşık %50 artarak 850 milyar yen (6,29 milyar dolar) seviyesine ulaşacağını belirtti.
Füze, tank, denizaltı ve diğer savunma ekipmanlarının üreticisi olan Mitsubishi Heavy Industries, Japonya’nın en büyük savunma müteahhidi konumunda olup, askeri işler toplam gelirin yaklaşık onda birini oluşturmaktadır. Ancak, Japonya’daki diğer birçok askeri firma, savunma işlerine yatırım yapma konusunda tereddüt ediyor, çünkü bu işler genellikle satışların çok daha küçük bir payını temsil ediyor.
Japon hükümetinin savunma harcamalarını beş yıl içinde iki katına çıkararak gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yaklaşık %2’sine ulaştırma planı, Japonya’nın parçalanmış savunma sanayisini desteklemek amacıyla sübvansiyonlar ve askeri sözleşmeleri daha kârlı hale getirme taahhüdünü içeriyor.
Nisan ayında Japonya Savunma Bakanlığı, Mitsubishi Heavy Industries’e Tayvan etrafındaki gerilim artarken, komşu Çin’i Doğu Asya’da askeri güç kullanmaktan caydırmak amacıyla daha uzun menzilli yeni füzeler inşa etmesi için 378 milyar yen değerinde bir sözleşme verdi.
İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma Zero savaş uçağının üreticisi olan şirket, Japonya tarafından İngiltere’nin BAE Systems PLC ve İtalya’nın Leonardo şirketleri ile üç ülkenin önümüzdeki on yıl içinde yeni bir gelişmiş savaş uçağı geliştirmek üzere ortaklık yapması için seçildi.
Klimalardan nükleer reaktörlere kadar çeşitli ürünler üreten Mitsubishi Heavy Industries, mali yıl için toplam faaliyet kârının yarı yarıya artarak 300 milyar yen olmasını bekliyor.
Japonya, savaşın sona ermesinden bu yana pasifist bir anayasaya sahip olup güvenliği için büyük ölçüde ABD’ye güvenmiştir. Ancak, son yıllarda Japonya, Çin ve Kuzey Kore’den gelen tehditlere karşı askeri yeteneklerini artırmaktadır. Bu kapsamda, yeni bir amfibi birlik kurulmuş, F-35 savaş uçakları ve gelişmiş askeri donanımlar satın alınarak savunma harcamaları artırılmıştır.
Japonya’nın askeri yığınağı, büyük ölçüde Doğu ve Güney Çin Denizlerinde askeri varlığını artıran ve toprak iddialarında bulunan Çin’den gelen tehditlere bir yanıt niteliğindedir. Japonya ayrıca, Çin’in artan etkisini dengelemek amacıyla ABD ve Avustralya gibi bölgedeki diğer ülkelerle ittifaklarını güçlendiriyor.
Japonya’nın askeri yığınağındaki artış, aynı zamanda Kuzey Kore’nin nükleer ve füze programlarına ilişkin endişelerden kaynaklanmaktadır. Kuzey Kore rejimi, Japonya toprakları üzerinde birkaç balistik füze denemesi yapmış ve Japon halkı arasında paniğe neden olmuştur.
Japonya, F-35 savaş uçakları ve Aegis donanımlı muhripler gibi gelişmiş donanımlar edinmenin yanı sıra, amfibi operasyonlar için yeni kabiliyetler geliştirmektedir. Bu kapsamda, uzak adaları olası istilalara karşı savunmakla görevli yeni bir Amfibi Hızlı Konuşlanma Tugayı kurulmuştur.
Doğu Asya’da askeri güçlerin artırılmasının hem destekleyen hem de karşı çıkan görüşler vardır. Ancak, eğer diplomatik çabalar başarısız olursa veya beklenmedik olaylar gerçekleşirse, bu bölge çok hassas hale gelebilir ve çatışmalara açık olabilir. Bu nedenle, askeri güç artışı, bölgenin istikrarsızlığını artırma riski taşımaktadır.