Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky ile Paris’te görüşen Avrupalı liderler, ABD Başkanı Donald Trump ile yapılan temasların ardından savaş sonrası Ukrayna’nın güvenliği için asker göndermeyi kabul ettiklerini açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 26 ülkenin Ukrayna’ya güvenlik garantisi taahhüdünde bulunduğunu duyurdu.
Trump yönetimi, Avrupa’ya ek hava savunma sistemleri, istihbarat, gözetleme ve keşif kabiliyetleri sağlamayı teklif etti. ABD’nin rolünün kısa sürede netleşmesi bekleniyor. Trump, Avrupalıların ön saflarda olacağını ancak Washington’un da hava gücü ve lojistik destekle sürece katkı vereceğini belirtti.
Fransa ve İngiltere, asker göndermeye hazır olduklarını açıklarken; Almanya, Hollanda, İtalya ve İspanya gibi ülkeler temkinli davranıyor. Baltık ülkeleri Estonya ve Litvanya ise bu güce katılma sözü verdi. Toplam asker sayısının 10 ila 30 bin arasında olabileceği belirtiliyor.
Plan, Ukrayna ordusunu yeniden inşa etmeyi, Karadeniz’de güvenliği sağlamayı ve ateşkesin ihlal edilmesi durumunda caydırıcı bir “güvenlik gücü” oluşturmayı hedefliyor. ABD’nin komuta-kontrol yetenekleri ve istihbarat katkısı planın merkezinde yer alıyor.
Rusya, NATO bayrağı altında olmasa bile Avrupa güçlerinin Ukrayna’da rol üstlenmesine karşı çıkıyor. Kremlin, bunun “kabul edilemez” olduğunu belirtirken, alternatif olarak Çin’in barış gücü göndermesini gündeme getirdi. Perşembe günü Chernihiv’e düzenlenen balistik füze saldırısı ise Moskova’nın ateşkese hazır olmadığını bir kez daha gösterdi.
Avrupa ülkeleri asker göndermenin siyasi risklerini tartışıyor. Özellikle Almanya, ABD’nin desteği olmadan adım atmak istemiyor. Diplomatik kaynaklar, güvenlik garantilerinin NATO’nun 5. maddesine benzer şekilde, Ukrayna’ya yönelik yeni saldırıları caydıracak şekilde tasarlandığını belirtiyor.
Türkiye, Avrupa liderliğindeki “Coalition of the Willing” girişiminin içinde yer alıyor ve Ukrayna’ya askeri eğitim, ekipman sağlanması ve “güvence gücü” oluşturulması gibi alanlarda katkı yapmayı değerlendiriyor. Ancak Türkiye, aktif asker gönderilmeden önce bir ateşkes sağlanmasını şart koşuyor.
AB ve NATO yetkilileri, Ukrayna’nın gelecekteki güvenliğinin sadece askeri değil, aynı zamanda siyasi bir mesele olduğunu vurguluyor. Fransa’nın eski Genelkurmay Başkanı Thierry Burkhard, “Güç, kendini savunabilmelidir. Tartışmanın özü askeri olmaktan çok siyasi” dedi.