Çin’in Tayvan çevresinde başlattığı “Adalet Misyonu 2025” tatbikatları yalnızca askeri unsurlarla değil, bilgi operasyonları ve psikolojik harp araçlarıyla da desteklendi. Tatbikatların ilk günü olan Pazartesi akşamı, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Doğu Bölge Komutanlığı, resmi Sina Weibo hesabından “Çok Yakın, Çok Güzel — Taipei’ye Her An” başlıklı dikkat çekici bir mikro video yayımladı.
Videoda savaş uçakları ve deniz unsurlarının yanı sıra Tayvan’ın doğal coğrafyası, Merkez Sıradağları ve Taipei 101 binasının görüntülerine yer verildi. Paylaşımda kullanılan “Taipei için yakıt ikmali”, “Tayvan Eyaleti üzerinde varış” ve “Bulutların üzerindeki Taipei kesinlikle muhteşem” gibi alt yazılar, askeri faaliyetlerin algı yönetimi ve psikolojik baskı amacıyla kurgulandığını açık biçimde ortaya koydu. Aynı gün, PLA Haber Medya Merkezi’ne bağlı China Military Bugle hesabı da bir PLA insansız hava aracından çekilmiş Taipei 101 görüntülerini yayımlayarak mesajı pekiştirdi. Uzmanlara göre bu içerikler, Çin’in sahadaki askeri hareketliliği dijital ortamda sembolik ve zihinsel bir kuşatmaya dönüştürme stratejisinin parçası olarak değerlendiriliyor.
Çin ordusu, Tayvan’ın bağımsızlığını savunan unsurlar ve dış müdahalelere karşı “sert bir uyarı” olarak nitelendirdiği “Adalet Misyonu 2025” adlı geniş çaplı askeri tatbikatı Pazartesi günü başlattı. Kara, deniz, hava ve roket kuvvetlerini kapsayan tatbikatlar, Tayvan çevresinde iki gün boyunca kesintisiz şekilde sürdü.
Tatbikatların, ABD’nin bu ayın başlarında Tayvan’a 11 milyar doların üzerinde silah ve ilgili ekipman satışına onay vermesinin ardından gerçekleştirilmesi dikkat çekti. Ayrıca Japonya Başbakanı Sanae Takaichi’nin Tayvan’da olası bir krizin Japonya’nın askeri reflekslerini tetikleyebileceğine dair açıklamaları, Pekin–Tokyo hattındaki diplomatik gerilimi artıran unsurlar arasında yer aldı.
İlk Gün: Hava ve Roket Unsurlarıyla Fiili Baskı
Çin ordusunun açıklamasına göre tatbikatın ilk gününde savaş uçakları, bombardıman uçakları ve insansız hava araçları; uzun menzilli roket unsurlarıyla koordineli biçimde Tayvan Boğazı’nın orta kesiminde görev yaptı. Tatbikatların, hareketli kara hedeflerine hassas taarruz, yüksek yoğunluklu müşterek operasyon ve kritik hedeflere yönelik vuruş kabiliyetlerini test etmeyi amaçladığı bildirildi.
Tayvan Savunma Bakanlığı, Pazartesi günü saat 15.00 itibarıyla ada çevresinde 89 Çin savaş uçağı ve İHA tespit edildiğini duyurdu. Çin anakarasına ait üç uçak gemisinin tatbikata doğrudan katıldığına dair ise bir teyit yapılmadı.
İkinci Gün: Canlı Ateş, Abluka ve Ortak Taarruz Senaryoları
Tatbikatlar Salı günü canlı ateş faaliyetleriyle genişletildi. Doğu Bölge Komutanlığı, Tayvan’ı çevreleyen beş ayrı bölgede gemi ve uçaklara yönelik “girmeyin” uyarıları yayımladı. Tatbikatların; deniz-hava muharebe hazırlık devriyeleri, kritik limanların ve bölgelerin abluka altına alınması, hava savunma ve denizaltı karşıtı harekât senaryolarını kapsadığı bildirildi.
Salı sabahı itibarıyla son 24 saat içinde 130 Çin savaş uçağı, 14 deniz unsuru ve sekiz resmi gemi tespit edildi. Bu uçakların 90’ının, uzun yıllardır fiili sınır kabul edilen Tayvan Boğazı’nın orta çizgisini geçtiği açıklandı. Tayvanlı yetkililer, tatbikatların 100 binden fazla sivil yolcunun hava ve deniz ulaşımını etkilediğini belirtti.
Çin: “Meşru ve Gerekli”, Tayvan: “Bölgesel İstikrara Tehdit”
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, Tayvan meselesinde “sınırı aşan her türlü eylemin kararlılıkla karşılık bulacağını” ifade ederken, Çinli askeri uzman Fu Zhengnan tatbikatların ABD’nin Tayvan’a yönelik silah satışına doğrudan bir yanıt olduğunu ve bunun Çin–ABD ilişkilerinde çatışma riskini artırdığını savundu.
Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te ise savunma kapasitesinin artırılması çağrısında bulunarak, “Saldırganlığın maliyetini yükseltmek, Tayvan’ın güvenliğini sağlamanın tek yoludur” dedi. Tayvan Cumhurbaşkanlığı Ofisi, Çin’in askeri ve psikolojik baskı içeren adımlarını sert şekilde kınayarak, bu faaliyetlerin Tayvan Boğazı ve Hint-Pasifik bölgesinin güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı.
Adalet Misyonu 2025”, yalnızca klasik bir askeri tatbikat değil; kinetik güç gösterisi ile psikolojik harp ve bilgi operasyonlarının eş zamanlı yürütüldüğü hibrit bir baskı modeli olarak öne çıkıyor. Sosyal medya üzerinden yayımlanan görüntüler, askeri kabiliyet sergilemenin ötesinde, Tayvan kamuoyuna ve bölge ülkelerine yönelik “erişilebilirlik, yakınlık ve kaçınılmazlık” mesajı vermeyi hedefliyor. Bu yaklaşım, Çin’in Tayvan çevresinde kriz yönetimini sahada değil, algı düzeyinde şekillendirmeye yönelik uzun vadeli stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.
