ABD Ordusu, Patriot karadan havaya füze sistemleri için yeni bir önleyici aramaktan vazgeçti. Bu açıklama, ordunun Patriot sistemine olan bağımlılığını azaltma ve Entegre Savaş Komuta Sistemi (IBCS) ağı üzerinden daha özel hava savunma paketlerine odaklanma isteğini yansıtıyor.
Tuğgeneral Frank Lozano, ABD Ordusu Birliği’nin (AUSA 2024) yıllık konferansında, Defense News muhabiri Jen Judson’a verdiği röportajda, Alt Kademe Geleceğin Önleyicisi (LTFI) programının iptal edildiğini açıkladı. Lozano, ABD Ordusu Füzeler ve Uzay Program Yürütme Ofisi’nin (PEO Missiles & Space) başkanı olarak bu kararın, mevcut Patriot PAC-3 MSE sisteminin yükseltilmesine öncelik vermeyi amaçladığını belirtti.
Alt Kademe Geleceğin Önleyicisi (Lower Tier Future Interceptor – LTFI) programı, ABD Ordusu’nun, mevcut hava ve füze savunma sistemlerinin geliştirilmesi amacıyla başlattığı bir projedir.
Lozano, PAC-3 MSE‘yi dünyanın en iyi hava savunma füzesi olarak tanımladı ve tehditlere karşı bu füze sistemini geliştirmeye devam edeceklerini vurguladı. Ayrıca, THAAD füze sisteminin IBCS’ye entegrasyonu ile Patriot’un daha etkili kullanılabileceğini söyledi. IBCS, farklı hava savunma sensörleri ve silah sistemlerini birleştiren açık mimarili bir komuta ve kontrol ağı sunuyor.
IBCS (Integrated Battle Command System) Entegre Savaş Komuta Sistemi, ABD Ordusu tarafından geliştirilen açık mimarili bir komuta ve kontrol ağıdır. Bu sistem, farklı hava savunma sensörlerini, radarları, füze sistemlerini ve diğer etkileyici unsurları birbirine entegre ederek, ortak bir komuta ve kontrol ortamı sağlar. IBCS’nin amacı, çeşitli hava savunma bileşenlerinin birbiriyle uyumlu şekilde çalışmasını sağlamak, tehditlere karşı daha etkili ve hızlı yanıt verebilmek için veri paylaşımını optimize etmektir.
Lozano, Patriot ve THAAD sistemleri arasında daha sıkı bir entegrasyonun, tehditlere karşı daha verimli bir savaş alanı yönetimi sağlayacağını ifade etti. Ayrıca, bu entegrasyon sayesinde iki sistemin birlikte çalışarak, özellikle stresli tehditler karşısında daha fazla esneklik kazandıracağını belirtti.
Ordu, LTFI programının iptal edilmesiyle birlikte, yüksek talep gören Patriot sistemlerinin yükünü hafifletmeyi ve IBCS aracılığıyla daha esnek hava savunma çözümleri sunmayı hedefliyor. Lozano, Ukrayna’da devam eden savaşın, entegre hava savunma ağlarının önemini bir kez daha gösterdiğini dile getirdi.
Ordunun füze savunma modernizasyonu planlarının bir parçası olan Enduring Shield programı, kruz füzeleri ve diğer tehditlere karşı gelişmiş savunma kabiliyetleri sunmayı hedefliyor. Bu sistem için kullanılan AIM-9X Sidewinder füzesi, hava savunma rolünde kritik bir yere sahip. Ordu, orta menzilli füze savunma boşluğunu doldurmak amacıyla AIM-120D benzeri yeni bir füze geliştirmeyi planlıyor.
Enduring Shield programı, ABD Ordusu’nun Dolaylı Ateş Koruma Yeteneği (Indirect Fire Protection Capability – IFPC) projesinin bir parçası olarak geliştirdiği, kısa ve orta menzilli tehditlere karşı etkili bir hava savunma sistemi sunmayı amaçlayan bir programdır. Bu program, özellikle seyir füzeleri, insansız hava araçları (İHA’lar), roketler, top mermileri ve havan tehditlerine karşı savunma sağlamak için tasarlanmıştır. Enduring Shield sistemi, ABD Ordusu’nun hava ve füze savunma yeteneklerini modernize etmek ve genişletmek amacıyla geliştirilen, tekerlekli bir platforma monte edilmiş fırlatıcı sistemidir. Sistem seyir füzeleri gibi daha düşük irtifadaki tehditlere karşı savunma sağlarken, Patriot ve THAAD gibi daha büyük sistemlerle de entegre çalışarak çok katmanlı bir hava savunma ağı oluşturur.
Lozano, Ukrayna’da Patriot sistemlerinin nasıl kullanıldığını ve entegre bir hava savunma sistemine sahip olmanın savaş alanındaki etkinliği nasıl artırabileceğini gözlemlediklerini belirtti.
