ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Türkiye’nin entegre hava savunma vizyonunda EJDER yüksek güçlü mikrodalga sistemi ile sürü ve FPV drone tehditlerine karşı yeni bir döneme girildiğini açıkladı. EJDER’in, “Çelik Kubbe” mimarisi içinde non-kinetik imha kabiliyetiyle kritik bir boşluğu doldurduğu vurgulandı.
Ahmet Akyol’un açıklamalarına göre EJDER, modern harp sahasında hızla yayılan sürü (swarm) ve FPV drone saldırılarına karşı geliştirilmiş yüksek güçlü mikrodalga (HPM) tabanlı bir sistem olarak öne çıkıyor. Sistem, klasik karıştırma yöntemlerinin ötesine geçerek hedef dronların elektronik altyapısını doğrudan etkisizleştiriyor.
EJDER, yaklaşan bir arı sürüsünü kovalamak yerine, arıların uçmasını sağlayan kasları anında kilitleyen görünmez bir alan gibi çalışıyor. EJDER, dronları yalnızca aldatmak yerine, belirli bir hüzme doğrultusunda elektronik devrelerini işlevsiz hale getiriyor. Bu yaklaşım, özellikle eş zamanlı çoklu hedeflere karşı yüksek etkinlik sağlıyor. ASELSAN’ın 30–40 yıllık elektronik harp birikimi, GaN (Galyum Nitrür) üretim kabiliyeti ve vakum elektroniği/katı hâl (solid-state) teknolojilerindeki deneyimi bir araya getiriliyor.
EJDER, düşük adetli seri üretim aşamasında. Önümüzdeki yıl seri üretimden çıkan sistemlerin kademeli olarak envantere alınması planlanıyor.Akyol’a göre EJDER, hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte oyun değiştirici bir çözüm olarak yoğun kullanım alanı bulacak.
Çelik Kubbe: Elektronik Harbin Merkeze Alındığı Çok Katmanlı Savunma
EJDER, ASELSAN’ın “Çelik Kubbe” vizyonunun kritik bir bileşeni. Bu mimaride lazer sistemleri (GÖKBERK), akıllı mühimmatlar (KORKUT, ŞAHİN) ve diğer drone önleme unsurları tek bir komuta-kontrol çatısı altında çalışıyor. En ayırt edici fark ise elektronik harbin hava savunmanın doğrudan bir parçası olarak konumlandırılması. Böylece tehditler, kinetik ve non-kinetik yöntemlerin birlikte kullanıldığı esnek ve dirençli bir kalkanla bertaraf ediliyor.
“Bilge KAAN” Konsepti: Her Şeyi Bilen Uçak
Akyol, ASELSAN’ın KAAN’daki temel hedefini “KAAN’ı bilge bir platforma dönüştürmek” sözleriyle tanımlarken; radar, sensörler, elektronik harp, haberleşme sistemleri ve pilot arayüzleri sayesinde uçağın adeta duyuları ve sinir sisteminin güçlendirildiğini vurguladı. Projeye yakın kaynaklara göre ASELSAN tarafından geliştirilen AESA radar, 5’inci nesil savaş uçağı konseptinde en kritik ve oyun değiştirici bileşenlerden biri olarak öne çıkıyor.
Ambargoların tetiklediği ASELFLIR ailesi, 20+ ülkeye ihracat yaptığını belirten Akyol, “ASELFLIR-600, SİHA’lara 150 km+ menzilde tespit ve lazer işaretleme kazandırıyor; “uçan teleskop” yaklaşımıyla sahada fark yaratıyor.” dedi.
Savunmadan Sağlığa Teknoloji Transferi
Ventilatör, OED (otomatik eksternal defibrilatör), mobil röntgen ve kalp-akciğer makinesi gibi ürünlerle sağlıkta yerli kapasite artırılıyor. OED’nin ihracat başarısı, bu alanın bağımsız bir dünya markasına evrilebileceğini gösteriyor.
EJDER’in temsil ettiği non-kinetik hava savunma yaklaşımı ve Çelik Kubbe’nin elektronik harp merkezli mimarisi, ASELSAN’ın yalnızca bir savunma üreticisi değil; ekonomik, teknolojik ve stratejik bir güç olduğunu ortaya koyuyor.
