Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon’un açıklamaları Fransa’da büyük bir tartışmaya sebep oldu. Mandon, Salı günü Fransa Belediye Başkanları Kongresi’nde yaptığı konuşmada, ülkenin “kimliğini korumak için zihinsel dayanıklılığını yeniden kazanması” gerektiğini belirterek, gerektiğinde “çocuklarını kaybetmeyi göze alacak bir toplumsal direnç” geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Bu sözler, “2030 yılına kadar Rusya ile bir çatışmaya hazırlanan” bir Avrupa tablosu çizdiği konuşmasının devamında geldi. Mandon’a göre Rusya, NATO ve Avrupa Birliği’ni “varoluşsal düşman” olarak görüyor.
Muhalefet ise açıklamaları “savaş çığırtkanlığı” ve “alarmist” olmakla eleştirdi. France Insoumise lideri Jean-Luc Mélenchon, X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Kimse tarafından kararı verilmemiş bir savaşa belediye başkanlarını hazırlamak ona düşmez” dedi. Fransız Komünist Partisi lideri Fabien Roussel de “Ulusal savunmaya evet, ama dayanılmaz savaş çığırtkanlığına hayır” ifadelerini kullandı. Ulusal Birlik’ten Sébastien Chenu ise “Genelkurmay Başkanı’nın alarmist açıklamalarla Fransızları paniğe sevk etmeye hakkı yoktur” diyerek tepkisini dile getirdi.
Buna karşın Silahlı Kuvvetler Bakanı Catherine Vautrin, Mandon’u savunarak, “Ülkeye yönelik tehditleri anlatma yetkisi tamdır. Sözleri, siyasi amaçla bağlamından koparılıyor” dedi. Vautrin, belediye başkanlarının mevcut duruma duyarlı olmasının önemli olduğunu da vurguladı.
Mandon, konuşmasının devamında Avrupa’nın karşı karşıya olduğu jeopolitik riskleri sıraladı:
— ABD’nin Avrupa’dan kademeli çekilişi ve savunmada Asya’ya yönelmesi,
— Dört yıldır süren Rusya–Ukrayna savaşı,
— Moskova’nın Avrupa’yı zayıf görmesi ve askerî kapasitesini hızla artırması.
General Mandon, Rusya’nın 2022’de 1 milyonun altında olan asker sayısını bugün 1,3 milyona çıkardığını ve 2030’da 2 milyona ulaşacağını belirtti. Ayrıca Rus ekonomisinin yüzde 40’ının savunma sanayisine yönlendirildiğini, üretimin cephede tüketilenden fazla olduğunu söyledi. Bu nedenle Rusya’nın “açıkça başka şeylerin hazırlığı içinde” olduğu görüşünde.
“Avrupalılar birleştiğinde Rusya’dan daha güçlüdür” diyen Mandon, asıl eksikliğin “kendimizi korumak için bedel ödemeye hazır olma iradesi” olduğunu savundu. “Eğer ülke ekonomik zorluklara ve askerî fedakârlıklara hazır değilse, o zaman risk altındayız” ifadelerini kullandı.
Jeopolitik analist Louis Duclos ise genelkurmay başkanının “görevini yaptığını” belirterek, “Savaşa gireceğimizi söylemiyor; ama uluslararası güvenlik ortamının kötüleştiğini ve ordunun müttefiklerle birlikte çatışmaya hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor” dedi.
Duclos’a göre Fransa, uzun süredir “bir güvenlik balonu içinde yaşıyordu” ve Mandon’un konuşması bu balonu patlatmayı amaçlıyor.
Uluslararası risk danışmanı Stéphane Audrand da Mandon’un sözlerinin “aslında askerlere yönelik olduğunu” belirterek, konuşmanın içeriğinin Ulusal Stratejik Dergi’de yer alan devlet politikasıyla uyumlu olduğunu söyledi. Audrand, toplumun da askerî hazırlık sürecine dahil edilmezse bu hazırlığın sınırlı kalacağını belirtti.
Savunma gazetecisi Romain Mielcarek ise, yıllardır kullanılan “yüksek yoğunluklu çatışma” ve “toplumsal dayanıklılık” kavramlarının bugün daha somut ifadelerle dile getirildiğini söylüyor ve ekliyor:“Çocuklardan söz etmesi, potansiyel askerlerin ailelerine hitap ettiği için.”
Son olarak Louis Duclos, tartışmayı özetlerken şunu vurguluyor: “Fransa bu tür sözlere hazır değil. Ancak Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius bile Avrupa’nın belki de son barış içindeki yazını yaşadığını söyledi.”
