Rehineler iki grup halinde teslim edilirken, 28 rehinenin cenazesinin de Pazartesi günü iade edilmesi planlanıyordu. Ancak Hamas yalnızca dördünü teslim edeceğini bildirdi. Grup, Gazze’deki yıkım nedeniyle 72 saatlik süre içinde bazı cenazeleri bulamayabileceği konusunda daha önce uyarıda bulunmuştu.İsrail, kayıp rehineleri bulmak için uluslararası bir arama mekanizmasının Gazze’ye girişine izin verileceğini açıkladı.

Aynı süreçte İsrail Cezaevi Servisi, anlaşma gereği 1.968 Filistinli mahkûm ve tutuklunun serbest bırakıldığını duyurdu. Serbest bırakılanlar arasında ömür boyu hapis cezası alan 250 kişi ile 7 Ekim 2023’ten bu yana suçlamasız gözaltında tutulan yaklaşık 1.700 Gazze sakini bulunuyor.

Trump’ın İsrail Ziyareti: “Orta Doğu’da Yeni Bir Barış Dönemi”

ABD Başkanı Donald Trump, Washington’un arabuluculuğunda varılan ateşkes ve rehine anlaşmasını kutlamak için Pazartesi günü İsrail’e geldi. Trump, bu anlaşmanın “savaşı fiilen sona erdirdiğini ve Orta Doğu’da kalıcı barışın kapılarını açtığını” söyledi.

Air Force One uçağı Ben Gurion Havalimanı’na inerken, on binlerce kişinin toplandığı Tel Aviv’deki Rehineler Meydanı üzerinden geçti. Trump, göreve geldikten sonraki dokuz ayda dış politikada en büyük başarısına ulaştığını belirtti.

Bu başarı, Hamas ve İsrail liderlerine yoğun diplomatik baskı sonucu kabul ettirilen ateşkes ve rehine takası anlaşmasıyla sağlandı. Ancak Trump’ın barış stratejisi, tarafların “kırmızı çizgileri” arasındaki derin farklar nedeniyle hâlâ ciddi bir sınavla karşı karşıya.

Netanyahu, Trump’ın Şarm El-Şeyh Davetini Reddetti

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Pazartesi öğleden sonra Kızıldeniz kıyısındaki Şarm El-Şeyh’te düzenlenecek Gazze odaklı barış zirvesine katılma davetini reddetti.

Başbakanlık Ofisi’nden yapılan kısa açıklamada, Netanyahu’nun zirveye katılmayacağını bildirdiği belirtildi. Açıklamada kararın gerekçesine ilişkin ise detay paylaşılmadı.

Netanyahu’nun reddi, Beyaz Saray yetkilileri ve Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan önceki açıklamaların ardından geldi. Her iki taraf da, Trump’ın arabuluculuğunda Netanyahu ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi arasında yapılan telefon görüşmesinin ardından Netanyahu’nun zirveye katılmayı kabul ettiğini duyurmuştu.

Mısır Cumhurbaşkanlığı, Pazartesi günü öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, Netanyahu ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın zirveye katılacağını bildirmişti. Açıklamada, zirvenin amacının “Gazze’deki ateşkes anlaşmasını pekiştirmek ve tarafların bağlılığını teyit etmek” olduğu vurgulandı.

Eğer gerçekleşseydi, Netanyahu ile Abbas’ın uzun yıllar sonra ilk kez aynı salonda bir araya gelmesi, diplomatik açıdan önemli bir dönüm noktası olacaktı. Ancak Netanyahu’nun son anda katılmama kararı, bu tarihi fırsatı belirsizliğe sürükledi.

Trump’ın Konuşmasında Protesto: İki Knesset Üyesi Salondan Çıkarıldı

İsrail Parlamentosu Knesset üyeleri Ofer Cassif ve Ayman Odeh, ABD Başkanı Donald Trump’ın konuşması sırasında protesto pankartları açtıkları gerekçesiyle salondan çıkarıldı.

Trump’ın konuşmasının başlamasından yalnızca birkaç dakika sonra, iki milletvekili sessiz protestolarını başlattı. Güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle dışarı çıkarılan Cassif ve Odeh’in bu eylemi, salonda kısa süreli bir gerginliğe neden oldu. Olay sırasında Trump, “Bu çok etkili oldu” diyerek durumu alaycı bir ifadeyle yorumladı.

Cassif’ten Sert Açıklama: “Trump Ne İsrail’e Ne Filistin’e Umut Veriyor”

Konuşmadan önce açıklama yapan Ofer Cassif, Trump’ın konuşmasını “şüphesiz kendini övme ve yalanlarla dolu bir gösteri” olarak nitelendirdi. Cassif, “ABD Başkanı ne İsrail halkına ne de Filistin halkına zerre kadar önem veriyor,” ifadelerini kullandı. Protestonun amacı, Trump’ın bölge politikalarına ve Gazze ateşkesi sürecindeki rolüne dikkat çekmekti.

Trump: “Orta Doğu’nun Altın Çağı Başlıyor”

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset’te yaptığı konuşmada Gazze’deki ateşkes anlaşmasını “nesiller boyu süren çatışmaların sonu” olarak nitelendirdi ve bölgeye “barışın hâkim olduğunu” iddia etti.

Trump, “Bu, yeni bir Ortadoğu’nun tarihi şafağıdır. Nesiller boyu bu an, her şeyin daha iyiye doğru değişmeye başladığı an olarak hatırlanacak,” dedi.

Trump, ateşkesin ilk aşamasında anlaşmaya varıldığını belirterek, “Orta Doğu’nun altın çağı artık başlıyor. Artık sadece İsrailliler için değil, Filistinliler ve bölgedeki birçok kişi için de uzun ve acı dolu kabus sona erdi,” ifadelerini kullandı.

Başkan Trump, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu ateşkes anlaşmasını kabul ettiği için “büyük cesareti” dolayısıyla tebrik etti. “Bibi, bunu sürdürmekten çok, barışı sağlamakla hatırlanacaksın,” dedi.

Trump, konuşmasına İsrailli siyasetçilerin uzun övgü dolu sözlerinin ardından başladı.
“Yıllarca süren savaşın ve sonsuz tehlikenin ardından, bugün gökyüzü sakin, silahlar sessiz, sirenler susmuş durumda. Güneş nihayet barışa kavuşan kutsal topraklara doğuyor,” diyen Trump, ateşkesin kalıcı olacağına inandığını vurguladı.

Filistin Meselesine Üstü Kapalı Mesaj

Trump, konuşmasında Filistinlilerin devlet kurma ve kendi kaderini tayin hakkına doğrudan değinmedi ancak “Filistinliler için seçim çok net” dedi.
“Bu, terör ve şiddetin yolundan uzaklaşmak, nefretin güçlerini geride bırakmak için bir fırsat,” ifadelerini kullandı.
“Artık İsrail’i yok etmeye çalışmak yerine halklarını güçlendirmeye odaklanma zamanı,” dedi.

Ancak analistler, ABD’nin İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğin bölgedeki şiddeti körükleyen temel etkenlerden biri olmaya devam ettiğine dikkat çekiyor.

Netanyahu’ya Af Çağrısı

Trump, konuşmasının sonunda İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya yönelik yolsuzluk davalarına da değindi.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’a hitap eden Trump, “Hey, bir fikrim var Sayın Cumhurbaşkanı. Neden ona af çıkarmıyorsunuz?” dedi.
Trump, konunun konuşma metninde yer almadığını belirterek, “Bu konuşmada yoktu, ama ben bu beyefendiyi seviyorum,” ifadelerini kullandı.

Netanyahu ise söz konusu davalarda tüm suçlamaları reddederek, iddiaların kendisine karşı yürütülen siyasi bir kampanyanın parçası olduğunu savunuyor.

Hizbullah ve İran Açıklamaları

Trump, Lübnan’da Hizbullah’a yönelik operasyonlara değinerek, “Hizbullah’ın İsrail’e yönelmiş hançeri tamamen parçalandı,” dedi.
“Yönetimim, Lübnan’ın yeni cumhurbaşkanını ve Hizbullah tugaylarını kalıcı olarak silahsızlandırma misyonunu aktif biçimde destekliyor. O çok iyi iş çıkarıyor,” ifadelerini kullandı.

İran konusuna da değinen Trump, 2015 nükleer anlaşmasını imzaladığı için eski Başkan Obama’yı eleştirerek anlaşmayı “felaket” olarak nitelendirdi.
Ancak daha sonra, “Yine de İran’a dostluk eli uzatılmıştır. Onlar bir anlaşma yapmak istiyorlar. Bakalım neler yapabileceğiz,” diyerek Tahran’la gelecekteki müzakerelere açık kapı bıraktı.
Bu sözler, Knesset’teki milletvekilleri tarafından sessizlikle karşılandı.

Ateşkesin Kırılgan Dengesi

Taraflar, Trump’ın planının bazı unsurlarını kabul etse de, anlaşmazlık yaratan ağır şartlar uzlaşmayı zora sokuyor. Trump, bu koşulları görmezden gelerek tarafları anlaşmaya zorladı.

İsrail ve Hamas, planın ilk aşamasını uygulamaya yeni başlamışken durumun oldukça kırılgan olduğu bildiriliyor. Aileler sevinç içinde beklerken, Filistinliler insani yardımın artmasını umut ediyor.

Trump, Air Force One’da yaptığı açıklamada “Savaş bitti, tamam mı? İnsanlar bundan bıktı.” sözleriyle ateşkesin kalıcı olacağına inandığını vurguladı.

Barışın Geleceği Belirsiz

Hem İsrailliler hem de Gazzeliler, yıllardır süren savaşın yorgunluğuyla barışa istekli görünse de, geleceğe dair soru işaretleri sürüyor. Hamas, Trump’ın planında yer alan “silahsızlanma” maddesine açık bir yanıt vermedi ve Gazze’nin yönetimindeki rolünden vazgeçmedi.

Bu durum, İsrail tarafı için hâlâ kırmızı çizgi niteliğinde. Rehinelerin serbest bırakılmasının yarattığı geçici coşku sona erdiğinde, tarafların yeniden çatışma ortamına sürüklenmesi olasılığı bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here