ABD merkezli savunma devi Lockheed Martin, entegre hava ve füze savunma sistemlerinde yapay zekâyı (AI) operasyonel seviyeye taşıyarak PAC-3 MSE’nin karar alma ve hedefleme kabiliyetini yeniden tanımlıyor.

Lockheed Martin, onlarca yıldır hava ve füze savunma alanındaki yeniliklerin öncüsü konumunda bulunuyor. Şirketin “Hit-to-Kill” prensibine dayalı PAC-3 MSE sistemi, dünyanın en gelişmiş önleme çözümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Yeni dönemde yapay zekâ ve makine öğrenimi (ML) entegrasyonu sayesinde, sistemin karar verme süresi kısalırken hedef tespit ve takip doğruluğu da artıyor.

Lockheed Martin, programın başlangıcından bu yana PAC-3 önleyicilerinde Yapay Zeka tabanlı algoritmalar kullanıyor. Şirketin açıklamasına göre bugüne kadar sahaya sürülen her PAC-3, gömülü bir yapay zekâ bileşeniyle donatılmış durumda. Bu sayede sistem, değişen tehdit davranışlarına ve yeni taktiklere gerçek zamanlı olarak adapte olabiliyor.

Lockheed Martin’in yeni nesil ateş kontrol ve savaş yönetimi fonksiyonları, verileri analiz ederek inanılmaz hızlarda kararlar alınmasını sağlıyor. Şirket, “öldürme zinciri” boyunca AI/ML tekniklerinden yararlanarak sistemin hedefleri benzeri görülmemiş bir hassasiyetle tespit, takip ve imha etme kabiliyetini artırmayı hedefliyor.

PAC-3 MSE programı, Lockheed Martin’in yapay zekâ yatırımlarının yalnızca bir parçası. Şirket, savunmanın farklı katmanlarında tehditleri ortadan kaldırmak ve kaynak kullanımını optimize etmek için AI teknolojilerini stratejik biçimde uyguluyor. Bu yaklaşım, geleceğin savunma doktrininde çok yönlü ve esnek çözümlerin önemini vurguluyor.

Lockheed Martin, yapay zekâya yaptığı yatırımlarla yalnızca sistem performansını değil, aynı zamanda savaş alanı farkındalığını ve genel görev etkinliğini de artırmayı amaçlıyor. Şirketin vizyonu, yapay zekânın her alanda askerî kararlara hız, isabet ve esneklik kazandırdığı yeni bir savunma çağı inşa etmek.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here