Türkiye, uzun menzilli hava savunma kabiliyetini deniz platformlarına taşımada kritik bir eşiği geçti. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda geliştirilen SİPER 1-D füzesi, Türk mühendislerince tasarlanan Milli Dikey Atım Lançer Sistemi (MİDLAS) üzerinden Aksaray Atışlı Test Merkezi’nde başarıyla ateşlendi.
SSB Başkanı Haluk Görgün, testin görüntülerini sosyal medya hesabından paylaşarak şunları kaydetti:
“Milli imkânlarla geliştirilen SİPER 1-D’nin, MİDLAS üzerinden gerçekleştirilen atışlı testi başarıyla tamamlandı. Kendi gemisinden, kendi lançerinden, kendi uzun menzilli hava savunma füzesini kullanabilen dünyadaki sayılı ülkeler arasındaki yerimizi güçlendirdik. Bu gurur, Deniz Kuvvetlerimizin kuruluş yıl dönümüne anlamlı bir armağan oldu.”
SİPER projesi, Roketsan (füze geliştirme), ASELSAN (radar, atış kontrol ve sistem entegrasyonu) ve TÜBİTAK SAGE (güdüm, harp başlığı, alt sistemler) ortaklığında yürütülüyor. MİDLAS ise ASELSAN öncülüğünde geliştirildi ve daha önce Türkiye’nin ilk milli fırkateyni TCG İstanbul’a entegre edilerek, HİSAR-D RF füzesiyle yapılan başarılı atışlarda denenmişti.
Bugüne kadar Türk Donanması’nda kullanılan hava savunma sistemleri en fazla 50 km menzile kadar önleme yapabiliyordu (ESSM Blok I/II, HİSAR-D RF, SM-1MR). SİPER 1-D’nin başarıyla ateşlenmesiyle birlikte 100+ km menzil sınıfında ilk kez bir füze deniz platformları için hizmete girmiş olacak. Bu yetenek, inşa ve donatımı süren İ Sınıfı fırkateynlerde ve gelecekteki TF-2000 hava savunma muhriplerinde kullanılacak.
MİDLAS’ın 16 hücreli yapısı, farklı tipte füzelerin entegrasyonuna olanak sağlıyor. Sistem, ilerleyen aşamalarda ATMACA, SİPER Blok-1/2, GEZGİN gibi füzelerin de kullanılmasına imkân verecek. “Quad-Pack” kabiliyeti ile her hücreye dört füze yerleştirilmesi hedefleniyor; böylece toplamda 64 füze atışa hazır hale getirilebilecek.
Aksaray’daki bu ilk SİPER 1-D atışıyla birlikte Türkiye, uzun menzilli hava savunma sistemini kendi milli lançerinden ateşleyebilen sayılı ülkeler arasına girdi. Bu başarı, Türk savunma sanayiinin denizlerde bağımsız hava savunma kabiliyetine ulaşması yolunda kritik bir adım olarak kayıtlara geçti.
