Dünya, El Fashir’de yaşanan insani felaketi bir yıldan uzun süredir biliyor. Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde bulunan bu şehir, ordu güçlerinin son kalesiydi. 2023’te Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasında başlayan iç savaşın ardından Darfur’un büyük kısmı RSF’nin kontrolüne geçti.
Bir zamanlar bir milyondan fazla insanın yaşadığı El Fashir, 18 ay süren kuşatma boyunca RSF tarafından gerçekleştirilen katliamlar, yağmalar ve insanlık dışı uygulamalara sahne oldu.
Şehre insani yardım girişi engellendi, RSF çevresine kum setleri kurdu ve halk açlıktan ölmemek için hayvan yemi, yabani otlar ve fıstık kabukları ile hayatta kalmaya çalıştı.
Birleşmiş Milletler’in yardım çağrıları ise uluslararası toplum tarafından büyük ölçüde görmezden gelindi.

Yeni Katliam Dalgası

Geçtiğimiz hafta RSF birlikleri şehri tamamen ele geçirdi. Bu durum, açlık çeken sivillerin panik halinde kaçmasına neden oldu. Çoğunluğu Arap kökenli olan RSF milisleri, yerel Arap olmayan halka karşı yeni bir katliam dalgası başlattı.
Tanıklar, yargısız infazlar, toplu tecavüzler ve sistematik şiddet olayları bildirdi. Bu vahşet, yirmi yıl önce Janjaweed milislerinin Darfur’da gerçekleştirdiği soykırımı hatırlatıyor.
Bu gelişmelerin ardından Biden yönetimi, RSF’nin eylemlerini soykırım olarak nitelendirdi.

RSF lideri General Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti), uluslararası topluma örgütün ihlalleri soruşturacağına dair güvence vermeye çalıştı. Ancak bu açıklamalar ikna edici değil. Zira Hemedti, Darfur’daki en ağır insan hakları ihlallerinin sorumlularından biri olarak görülüyor.

Trump Yönetimi Sessiz

Sudan’daki trajediye rağmen, ABD Başkanı Donald Trump’ın kayıtsızlığı dikkat çekiyor.
Kendisini “dünyanın en büyük barış elçisi” olarak tanıtan Trump, geçmişte kimi diplomatik adımlarını başarı olarak sunsa da dünyanın en büyük insani krizine çözüm üretmekte isteksiz.
Beyaz Saray, Sudan’a insani yardım sağlayan USAID kurumunun kaynaklarını zayıflatmaya odaklanırken, istenmeyen göçmenlerin Güney Sudan’a sınır dışı edilmesini hızlandırmayı hedefliyor. Ancak Güney Sudan da kendi iç savaşının pençesinde.

Savaşın Arkasındaki Güçler

Sudan’daki çatışma, iki rakip askeri güç arasında devam ediyor:

  • General Abdülfettah Burhan komutasındaki Sudan ordusu, Mısır ve İran’ın desteğini alıyor.
  • Hemedti’nin RSF’si ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından gönderilen silah sevkiyatlarıyla güçlenmiş durumda.
    Ayrıca Türkiye, Rusya ve Ukrayna da savaşın farklı taraflarına çeşitli silah sistemleri sağladı. Suudi Arabistan ve Katar ise bölgede stratejik çıkarlarını korumaya çalışıyor.

Altın, Silah ve Destek Hatları

BM belgelerine göre RSF milisleri, muhtemelen BAE’ye ihraç edilen İngiliz yapımı küçük silahları kullanıyor.
Wall Street Journal’ın son raporu, ABD istihbaratının, BAE’nin RSF’ye Çin yapımı insansız hava araçları ve diğer gelişmiş silahları gönderdiği yönündeki değerlendirmesine yer verdi.
RSF bugün Sudan’ın altın madenlerinin çoğunu kontrol ediyor ve bu altın genellikle Dubai piyasalarına ulaşıyor. BAE ise RSF’ye askeri destek verdiği iddialarını reddediyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here