ABD’nin THAAD hava savunma sistemi, Cuma sabahı Yemen’den atılan bir Husi füzesini başarıyla engelledi.
Lockheed Martin tarafından geliştirilen THAAD, kısa ve orta menzilli balistik füzeleri tespit ederek uçuşlarının son aşamasında durdurmayı hedefler. Sistem, İsrail’in Arrow 3 savunma sistemiyle benzer özellikler taşır.
THAAD, Ekim ayında 100 kişilik mürettebatıyla, olası bir İran saldırısına karşı hazırlık amacıyla İsrail’e konuşlandırılmıştı. Husi füzesine karşı gerçekleştirilen bu önleme, THAAD’ın İsrail’de ilk kez aktif olarak kullanılması oldu.
Cuma sabahı erken saatlerde Yemen’den ateşlenen Husi füzesi, İsrail topraklarına ulaşamadan durduruldu. Sosyal medyada yayınlanan bir videoda bir Amerikan askeri, “Bunun için 18 yıl bekledim” diyerek olayın önemine dikkat çekti.
Savaş başlığı olmadan “vur-öldür” yöntemiyle çalışan THAAD, tehdit oluşturan füzeleri çarpışma sırasında ortaya çıkan kinetik enerjiyle imha eder. Sistemin gelişmiş radarı, 2,000 kilometre uzaklığa kadar füzeleri ve uçakları tespit edip takip edebilir. Ayrıca, 200 kilometre menzilde ve 150 kilometre irtifada önleme yapma kapasitesine sahiptir.
Cuma sabahı yaşanan füze saldırısından bir gün önce, İsrail, Yemen’deki Husi hedeflerine yönelik geniş çaplı bir hava saldırısı düzenledi. Hedefler arasında Sanaa Uluslararası Havalimanı da bulunuyordu.
ABD, İsrail ile milyarlarca dolarlık silah anlaşmaları imzalayarak, İsrail’in savunma altyapısını güçlendirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, ülkenin güneyindeki askeri üsler ve havacılık tesisleri geliştiriliyor. Pentagon, THAAD sisteminin İsrail’e konuşlandırılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu adım, ABD’nin İsrail’i ve İsrail’deki Amerikalıları balistik füze tehditlerine karşı koruma konusundaki kararlılığını göstermektedir” dedi.
Pentagon’un duyurusu, İran’ın 1 Ekim’de İsrail’e gerçekleştirdiği balistik füze saldırısının ardından geldi. Açıklamada, THAAD’ın konuşlandırılmasının, ABD ordusunun İsrail’in savunmasını desteklemek ve İran’a bağlı milislerin saldırılarını engellemek amacıyla uyguladığı daha geniş bir stratejinin parçası olduğu vurgulandı.