Donald Trump, bir dönem daha başkanlık yapmasını engellemek için görevden almalar, suç iddiaları ve iki suikast girişiminin üstesinden gelerek Pazartesi günü 47. Başkan olarak yemin etti. Cumhuriyetçiler, Washington’da kontrolü tamamen ele geçirip ülkenin kurumlarını yeniden şekillendirmeye başlarken Trump, göreve başladı.
Trump, törenden sonra hızla harekete geçerek sınır geçişlerini kısıtlamak, fosil yakıt kullanımını artırmak ve federal hükümetteki çeşitlilik ve kapsayıcılık programlarını sona erdirmek üzere yürütme emirlerini imzalamaya hazırlanıyor. Açılış konuşmasından yapılan alıntılara göre Trump, “değişim dalgasının ülkeyi kasıp kavurduğunu” ve “ulusal başarıda heyecan verici yeni bir çağın” başladığını ilan etmeyi planlıyor.
Yürütme emirleri, Trump’ın “Amerika’nın restorasyonu ve sağduyu devrimi” olarak adlandırdığı sürecin ilk adımı olacak.
Soğuk hava nedeniyle Trump’ın yemin töreni, 40 yıl aradan sonra ilk kez Kongre Binası Rotunda’sına taşındı. Ayrıca açılış geçit töreni, şehir merkezindeki bir arenada düzenlenen etkinlikle değiştirildi. Ulusal Alışveriş Merkezi’ne akın eden Trump destekçileri, kutlamaları izlemek için alternatif yerler aradı.
Aralarında Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Tim Cook ve Sundar Pichai’nin de bulunduğu bir grup teknoloji lideri, Trump’ın ekibiyle Capitol Rotunda’da buluştu. Ayrıca, federal harcamaları azaltma çabalarına öncülük etmesi beklenen Elon Musk da törende yer aldı.
Trump, öğle saatlerinde yemin ederek göreve başladığında, Amerikan tarihinde eşine az rastlanır bir geri dönüş gerçekleştirdi. Dört yıl önce COVID-19 salgını sırasında Beyaz Saray’dan ayrılmış, seçim yenilgisini kabul etmeyerek destekçilerini Kongre Binası’na yönlendirmiş ve bir isyanın fitilini ateşlemişti.
Ancak Trump, Cumhuriyetçi Parti üzerindeki etkisini korudu ve seçmenlerin ekonomik ve göç sorunlarına yönelik memnuniyetsizliğini kullanarak geri döndü. Arizona’dan Cynde Bost, “Yeni bir Birleşik Devletler için hazırım” diyerek heyecanını ifade etti.
Trump’ın yönetimi, göçü kısıtlamak, ithalata gümrük vergisi getirmek ve Demokratların iklim politikalarını geri almak gibi hızlı değişiklikler yapmayı hedefliyor. Ayrıca siyasi rakiplerine karşı misilleme yapma ve sadakate dayalı atamalar gerçekleştirme sözü verdi.
Donald Trump’tan Panama Kanalı Çıkışı
Başkan Donald Trump, Pazartesi günü yaptığı ikinci açılış konuşmasında kendisini bir barış elçisi olarak tanıttı. Ancak hemen ardından ABD’nin Panama Kanalı’nı “geri alacağı” sözüyle dikkatleri üzerine çekti. Trump, ABD’nin 1999 yılı sonunda Panama’ya devrettiği bu stratejik su yolu hakkında ayrıntılara girmeden askeri harekat tehdidinde bulundu.
“Her şeyden önce, Panama Kanalı’nı Çin işletiyor ve biz onu Çin’e değil, Panama’ya verdik. Şimdi geri alıyoruz,” diyen Trump, Kongre Binası’ndaki yemin töreninde yaptığı konuşmada, Çin’in bölgedeki artan etkisine vurgu yaptı. Trump’ın bu açıklaması, Çinli şirketlerin Atlantik ve Pasifik Okyanusları arasındaki hayati nakliye bağlantısı çevresindeki artan varlığına yönelik endişeleri yansıttı. Ancak Panama, Çin’in kanalın işletilmesinde herhangi bir rolü olmadığını defalarca vurguladı ve kanal üzerindeki egemenliğini savundu.
Trump, ABD’nin kanal üzerinden yapılan ticarette adil olmayan muamele gördüğünü iddia ederek, “Amerikan gemileri ciddi şekilde fazla ücretlendiriliyor, buna Birleşik Devletler Donanması da dahil” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio da onay duruşmasında, Çin’in Panama Kanalı’nı bir kriz durumunda ABD’ye kapatabileceği konusunda uyarıda bulundu. Rubio, “Bu, ciddiye alınması gereken meşru bir mesele” dedi.
Trump, konuşmasında ayrıca NATO müttefiki Danimarka’ya bağlı Grönland’ın ABD çıkarları için stratejik önemine değindi ve gerekirse güç kullanmayı göz ardı etmeyeceğini ima etti. Grönland, iklim değişikliği nedeniyle eriyen buzulların ardından Rusya’nın artan etkisiyle jeopolitik bir odak haline geldi.
Panama Kanalı, çoğunlukla Afro-Karayipli işçiler tarafından inşa edilmiş ve 1914 yılında açılmıştı. Kanalın iadesi için 1977 yılında müzakere eden eski ABD Başkanı Jimmy Carter, bu adımı ahlaki bir sorumluluk olarak nitelendirmişti.
Trump, “Önce Amerika” politikasına sadık kalarak belgesiz göçü engellemeye öncelik verdiğini ve Meksika sınırına asker konuşlandıracağını açıkladı. Bununla birlikte, kendisini bir barış yanlısı olarak tanımlayan Trump, Gazze’deki ateşkes anlaşmasına atıfta bulundu. Trump, “Benim en gurur duyduğum mirasım barışçı ve birleştirici bir miras olacak” dedi.
Gazze ateşkesi, Mayıs ayında Joe Biden tarafından önerilen planın bir sonucu olarak, Trump ve Biden’ın elçileri tarafından yürütülen yoğun diplomasi çalışmalarıyla hayata geçirildi. Bunun yanında, Trump, Ukrayna’daki savaşı uzlaşmayla bitirme ve Kiev’i askeri zafer yerine diplomasiye yönlendirme sözü verdi.
Trump, konuşmasında ayrıca Meksika’ya yönelik provokatif bir açıklama yaparak, ABD’nin Meksika Körfezi’nden “Amerika Körfezi” olarak bahsedeceğini duyurdu. Bu açıklama, bölge üzerindeki egemenlik tartışmalarını yeniden alevlendirebilir.
Trump, “Amerika, dünyanın en büyük, en güçlü ve en saygın ulusu olarak hak ettiği yeri geri alacak” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
6 Ocak Saldırısına Katılanlara Tam Af
Başkan Donald Trump, Pazartesi günü imzaladığı bir başkanlık bildirisiyle, Adalet Bakanlığı’nın 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası’na yapılan saldırıya karışan kişileri tutuklama, yargılama ve cezalandırmaya yönelik dört yıllık çabalarını kökten değiştirdi.
Bu karar, Trump’ın 2021 yılında Washington’da düzenlenen mitinge katılarak Kongre’nin 2020 seçim sonuçlarını onaylamasını engellemeye çalışan kişilerle ilgili Amerikan tarihindeki en kapsamlı ceza soruşturmasını etkiledi. Yedi saat süren kuşatma sırasında 140’tan fazla polis memuru yaralandı, dört Trump destekçisi ve beş polis memuru hayatını kaybetti.
Trump, Oval Ofis’te imzaladığı bildiride, toplu af kararının “Amerikan halkına karşı işlenen büyük bir ulusal adaletsizliği sona erdirdiğini” belirtti.
Trump’ın bildirisi, 6 Ocak saldırısıyla ilgili suçlardan hüküm giymiş kişilere “tam, eksiksiz ve koşulsuz af” tanıdı.Proud Boys ve Oath Keepers gibi aşırı sağcı gruplardan 14 kişinin cezaları hafifletildi. Bu kişiler, federal hapishaneden serbest bırakılırken, tam af kapsamında sivil haklarını geri alamadı. Bu durum, oy kullanma veya silah sahibi olma haklarını sınırladı. Yaklaşık 300 bekleyen dava Trump’ın bildirisiyle düşürüldü.
Trump, 2024 başkanlık kampanyası sırasında tüm sanıkları affedebileceğine işaret etmişti. Ancak son haftalarda müttefikleri, af kararının yalnızca şiddet içermeyen sanıklarla sınırlı kalacağına dair açıklamalarda bulunmuştu. Bu vaatlere rağmen geniş çaplı bir inceleme yapılmadı. Trump, af kararını gerekçelendirirken, şiddeti meşrulaştıran, suçlamaları saptıran ve tarihi yeniden yazmayı amaçlayan birçok iddiayı öne sürdü.
Pentagon’dan General Mark Milley’in Portresi Kaldırıldı: Askeri Liderlikte Gözdağı Mesajı mı?
Bir askeri analist, eski ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in portresinin Pentagon’dan kaldırılmasını, “askeri liderliğe gözdağı” olarak yorumladı. Analist, bu hareketin Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle birlikte gerçekleştiğini ve “neredeyse Stalinist” bir mesaj taşıdığını belirtti.
CNN’in Pazartesi günü yayımladığı habere göre, Trump’ın ilk döneminde Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan ve Trump’ın faşist eğilimleri olduğu yönünde uyarılarda bulunan General Mark Milley’in portresi, açılışından yalnızca 10 gün sonra Pentagon’un duvarlarından indirildi.
Emekli Hava Kuvvetleri Albayı Cedric Leighton, CNN’den Laura Coates’e yaptığı açıklamada, bu hareketin eşi benzeri görülmemiş bir durum olduğunu ve askeri liderler için önemli bir uyarı niteliği taşıdığını söyledi. Leighton, “Bu adım, askeri liderlere, Başkan’ın hoşuna gitmedikleri takdirde görev sürelerinin çok kısa olabileceğini hatırlatıyor,” dedi. Ayrıca, bu durumun ordu içerisinde moral üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğine de dikkat çekti.
Pazartesi günü erken saatlerde, eski Başkan Joe Biden, General Milley dahil bazı isimler için önleyici bir af çıkardı. Trump ise bu karara sert tepki göstererek, “Milley gibi bir adama neden yardım etmeye çalışıyoruz?” ifadesini kullandı.
Donald Trump’ın İkinci Dönemi: İlk Günde Attığı Adımlar
Başkan Donald Trump, ikinci döneminin ilk gününde bir dizi tartışmalı ve etkili karar aldı. Paris İklim Anlaşması’ndan ABD’nin tekrar çekilmesinden federal çalışanların işe dönüş zorunluluğuna kadar birçok konuda önemli adımlar attı. İşte Trump’ın göreve dönüşündeki ilk gününde aldığı bazı kararlar:
1. 6 Ocak Saldırganlarına Af
Trump, 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası’na yapılan saldırıyla bağlantılı olarak suçlanan yaklaşık 1.500 kişi için tam af ilan etti. Bu af, ABD tarihindeki en geniş kapsamlı aflardan biri olarak dikkat çekti.
2. TikTok’un Geleceği ve Teknoloji Şirketleri
Trump, TikTok’un ana şirketine yeni bir sahip bulması için son tarihi uzattı. Aksi takdirde TikTok, ABD’de yasaklanma riskiyle karşı karşıya kalacak.
3. Biden Dönemi Politikalarının İptali
Trump, Biden yönetiminden kalma 78 idari eylemi iptal etti. Bu iptaller arasında şunlar yer aldı:
- Cinsiyet ayrımcılığına yönelik yasakların genişletilmesi,
- Trans bireylerin orduda görev almasına izin veren düzenleme,
- Özel hapishane sözleşmelerinin yenilenmesinin yasaklanması,
- Yürütme organına atanan kişilerin etik taahhütname imzalama zorunluluğu.
4. Göç Politikaları ve Sınır Güvenliğ
Trump, güney sınırında ulusal acil durum ilan ederek Pentagon kaynaklarının ve sınır duvarı inşasında personel kullanılmasını sağladı. Ayrıca, göçmenlerin ABD Gümrük ve Sınır Koruması’na giriş niyetlerini bildirmelerini sağlayan uygulamayı kaldırdı. Bunun yanı sıra, doğuştan gelen vatandaşlığı yeniden tanımlamayı amaçlayan bir kararname imzaladı.
5. Dünya Sağlık Örgütü’nden Çekilm
Trump, ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) çekildiğini açıkladı. Bu karar, DSÖ’nün ABD’den “haksız ve zahmetli ödemeler” talep ettiği gerekçesiyle alındı.
6. Federal Hükümet Reforml
Trump, federal hükümet çalışanları için işe alımları donduran bir idari işlem imzaladı. Ayrıca, yeni bir kuruluş olan Hükümet Verimliliği Departmanını resmen kurdu.
7. ABD’nin Simge Yapılarının Yeniden Adlandırılması
Trump, Denali ve Meksika Körfezi gibi simge yapıların yeniden adlandırılmasını içeren idari eylemlere imza attı. Bu karar, Beyaz Saray tarafından “Amerikan büyüklüğünü onurlandırma” hareketi olarak tanımlandı.
8. Paris İklim Anlaşmasından Çekilme
Trump, ABD’yi küresel emisyon azaltmayı hedefleyen Paris İklim Anlaşması’ndan tekrar çekti. Bu karar, Trump’ın çevre politikalarındaki keskin değişimlerini sürdürdüğünü gösterdi.
9. Uyuşturucu Kartellerine Terör İlanı
Trump, iki büyük uyuşturucu kartelini terör örgütü olarak ilan etti. Bu hamle, gerekirse Meksika topraklarında Amerikan askeri gücünün kullanılmasına olanak sağlayabilir.