ABD’li diplomat Barbara Leaf, Hey’et Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Ahmed El Şaraa’yı “pragmatik” olarak tanımladı ve Suriyeli grupla olumlu bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade etti. Leaf’in açıklamaları, ABD’nin HTŞ ile ilişkisini yeniden şekillendirdiği bir dönemde geldi.
Amerikalı diplomatların bir heyeti, Cuma günü Şam’da HTŞ temsilcileriyle ilk yüz yüze görüşmesini gerçekleştirdi. Heyette, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey Orta Doğu diplomatı Barbara Leaf, rehine işlerinden sorumlu başkanlık temsilcisi Roger Carstens ve Suriye angajman çabalarını yöneten kıdemli danışman Daniel Rubinstein yer aldı.
Leaf, HTŞ lideri Ahmed El Şaraa (Ebu Muhammed El Colani olarak da bilinir) ile yaptığı görüşmenin ardından, Washington’un 10 yıl önce El Şaraa’nın başına koyduğu 10 milyon dolarlık ödülün artık gündemde olmadığını belirtti.
Barbara Leaf, HTŞ liderini “pragmatik” olarak tanımlarken, ABD heyetinin Esad sonrası Suriye’nin siyasi geleceğini tartıştığı detaylı ve verimli bir toplantı yaptığını açıkladı. Bu görüşme, HTŞ’nin Beşar Esad hükümetini deviren isyana liderlik ettiği ve ABD’nin HTŞ’yi hala terör örgütü olarak tanımladığı bir dönemde gerçekleşti.
Suriye Yaptırımları ve Ekonomik İyileşme Görüşmeleri
ABD, Suriye’nin yeni hükümetine destek vermek için belirli şartlar öne sürdü:
- Kapsayıcı ve mezhepçi olmayan bir yönetimin kurulması,
- Azınlıklar ve kadın haklarına saygı gösterilmesi,
- Kimyasal silahların imha edilmesi,
- Suriye’nin terörizmin üssü haline gelmeyeceğinin güvence altına alınması.”
Barbara Leaf, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları gözden geçirdiğini ve ekonomik toparlanma için bazı önceliklerin belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Heyetin ziyareti, ABD’nin Suriye ekonomisine geniş yaptırımlar getiren Sezar yaptırımlarının sona erdiği bir döneme denk geldi. Leaf, ABD’nin Suriye’nin ekonomik durumunu iyileştirme konusunda ilerleme görmek istediğini belirtti.
Sezar Yaptırımları, resmi adıyla Caesar Syria Civilian Protection Act, 17 Aralık 2019’da ABD Kongresi tarafından kabul edilen ve 17 Haziran 2020’de yürürlüğe giren bir yaptırım yasasıdır. Bu yasa, Suriye’de Beşar Esad rejimi ve ona destek veren kişi ve kuruluşlara karşı uygulanmak üzere tasarlanmıştır. Yaptırımların temel amacı, Suriye hükümetinin sivillere yönelik insan hakları ihlallerini ve savaş suçlarını durdurmaya zorlamak ve rejimin ekonomik kaynaklarını kısıtlamaktır.