Rusya ve Çin, gelecek Beşinci Nesil savaş uçakları konusunda Amerika ile kıyasıya mücadele ediyor. Bu uçaklardan Rusya’nın SU-57, Çin’in J-20‘si ön plana çıkıyor. Son dönemde ABD’nin Türkiye’ye F-35 uçaklarının satışında ambargo koyma çabası, Türk medyasında Rusya’nın SU-57 uçaklarını gündeme getirdi.
Rusya’nın Beşinci Nesil savaş uçağı projesi PAK-FA olarak adlandırılıyor. 1998 yılında başlayan projede Suhoy, rakip Mikoyan firmasına karşı Nisan 2002 seçildi. Firma tarafından T-50 kodu verilen tasarımın ilk prototipi Ocak 2010 tarihinde uçtu. Bugüne kadar toplam 11 adet prototip üretildi.
Temel uçuş karakteristikleri, uçuş performansı, manevra kabiliyeti gibi hususların sınandığı testlerin 2017 Ağustos tatmamlanmasıyla, uçağa SU-57 adı verildi.Rusya Ulusal Silahlanma Programının planlamasına göre, 2020 itibariyle 60 adet 2025’e kadar da 150 – 160 adet SU-57 envantere girecekti. Ancak Mayıs 2019’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, teslimatları 2028 yılında tamamlanmak üzere 76 adet uçak için sipariş verileceğini açıkladı. Başbakan yardımcısı Yuri Borisov tarafından Temmuz 2019’da yapılan açıklamada, 76 adet uçak için seri üretiminin başladığı duyuruldu.
Bu açıklamalar ile hedeflenen 2025 kadar 150-160 adet uçağın üretiminden çok az miktar SU-57 siparişi verilmiş oldu. Batılı uzmanlar SU-57 programdaki sürekli gecikmeler ve revizyonlar göz önüne alındığında bu duyurunun “seri üretim” olup olmadığına kuşkuyla bakıyor.
Proje kapsamında üretilen ilk SU-57 uçaklarında, Saturn Lyulka AL31 turbofan motorunun bir türevi olan yeni Satürn AL-41F1 turbo motorlarını kullanılmıştır. Uçak düşük hızda yüksek manevra kabiliyetine sahip olan AL-41F1 motorları ile süpersonik seyir imkanı kazandı.
SU-57 uçaklarında motor geliştirme çalışmaları devam ediyor. En son uçaklara Satürn izdeliye 30 motorunun uyarlanmasıyla SU-57‘ler, ABD’nin F-22 Raptor’un gücüne erişmiş oldu. Yeni Satürn İzdeliye-30 motoru ile ilk başarılı test uçuşu, Aralık 2017’de Moskova’nın 25 mil dışında M.M. Gromov uçuş test merkezinde Sukhoi baş test pilotu Sergei Bogdan tarafıdan gerçekleştirildi.
Yeni motorların daha az komponente, daha düşük bakım maliyetlerine ve daha iyi yakıt ekonomisine sahip olduğu belirtiliyor. Bazı Rus uzmanlar motorun yüksek verimliliğe ilişkin iddialara karşılık, “yeni motorların eski 117 motordan % 17- 18 daha verimli olduğunu..” öne sürüyor.
Soğuk segmenti üç kademeli; sıcak segmenti ise beş kademeli kompresöre sahip olan İzdelye 30’un kuru 107.9kN (24,300lbf), artyanıcılı ise 176.6kN (39,700lbf) itki üretebilmesi öngörülüyor. Bu arada hem AL41F-1 hem de İzdelye 30’da 3 boyutlu itki yönlendirme (thrust vectoring) sistemine sahip egzoz çıkışları olduğunu eklemekte fayda var.
İzdelye 30‘un geliştirme çalışmalarının 2025 civarında tamamlanması ve 2027 civarında seri üretime hazır hale gelmesi bekleniyor. Bu motorla donatılacak uçaklar “Blok 2” serisi olarak adlandırılıyor.
SU-57 ile ilgili endişelerin çoğu, motor programına geliyor. Haziran 2014’teki bir motor testi sırasında yangın çıkmış, PAK-FA / T-50-6 prototipini ciddi şekilde tahrip etmişti.
Test faaliyetlerini önemli ölçüde aksatan bu olaydan sonra T-50-6’dan sökülen parçaların bir kısmıyla yeniden üretilen T-50-5’te, önemli yapısal tasarım değişiklikleri görüldü. Bu da kazaya yol açan sorunun tespiti ile projede önemli tasarım değişiklikleri yapıldığının bir göstergesi. Uçak bir yıldan fazla süren motor değişiminden sonra tamir edilerek uçuşlarına devam etti.
SU-57’NİN ÖZELLİKLERİ
T-50 uçaklarının öne çıkan başlıca özellikleri arasında “stealth” tasarımı (Uçakta radar izini azaltıcı), ses üstü hızlarda yüksek manevra kabiliyeti, “süperseyir”, dahili silah taşıma bölümleri, farklı sensörlerin topladıkları verileri birleştirme “sensor fusion” ve paylaşma yeteneği gösterilebilir.
SU-57 uçaklarının gövdesinde hücum kenarı kanat kök uzantıları (Leading Edge Extension – LEX) ilave manevra kabiliyeti oluşturmak için hareketli yapıda bulunuyor. Ayrıca LEX’ler N036L radar antenlerine de ev sahipliği yapıyor.
Su-57’nin görsel olarak dikkat çekici özelliklerinden biri, dışa doğru eğimli kuyruk dikmelerinin bütünüyle hareketli olmaları. Benzer bir kuyruk dikmesi tasarımı Çin’in J-20 uçağında da görülüyor. Kanat köklerinin alt kısmında dahili silah bölmesi bulunuyor.
Uçakta radar izini azaltıcı ( “stealth”) tasarım ve malzemelerin kullanıldığı ancak “full aspect stealth” olarak adlandırılan elektromanyetik ve optik tayfın tamamını kapsayan aktif ve pasif tedbirler ile sistemlerin tercih edilmediği görülüyor. Uçağın radar ve ısıl izlerini düşürmek için çeşitli tasarım ve aktif / pasif çözümler uygulanmış ancak maliyeti ve karmaşıklığı çok artıran bu yöntem, deyim yerindeyse “kararında” bırakılmış. Kontrol yüzeylerinin, gövdedeki kapak, perçin elemanların yapısı, bu yaklaşım hakkında ipucu vermekte.
Rus Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan MiG-29 ve Su-27 uçaklarında kullanılan kızılötesi hedef arama ve takip sistemleri (Infrared Search and Track – IRST) geliştirilerek SU-57’de kullanılmaya başlandı. Su-57’nin ana görev sistemleri N036 Byelka radar sistemi, 101KS Atol elektrooptik sistemi ile L402 Gimalay elektronik harp ve elektronik istihbarat sistemi. Bunların her birinin bünyesinde farklı işlevlerde alt sistemler bulunuyor. Bunların dışında pilot için NSTsI-50 kaska monteli görüş sistemi henüz geliştirme aşamasında bulunuyor.
Su-57’de ikisi gövde altında ardışık şekilde, ikisi de kanat köklerinde olmak üzere dört adet dahili silah bölmesi bulunuyor. Ana silah bölmelerinde toplam sekiz adet havadan havaya füze ya da havadan yere silahlar taşınabiliyor.Kanat köklerindeki bölmeler birer adet kısa menzil havadan havaya füze taşımak için tasarlanmış. Uçak ayrıca kanat altlarında da üçerden toplam altı istasyonda havadan havaya, havadan yere silahlar ve harici yakıt tankları taşıyabiliyor. Uçağın bir adet 30mm GŞ-301 tipi makinalı topu da bulunuyor.
SU-57’nin havadan havaya füzeleri şunlardır: R-77 (NATO kodu AA-12 “Adder”, K-77M. Elektronik taramalı aktif dizi (Active Electronically Scanned Array – AESA) bir radar arayıcı başlığa ve selefi R-77’den daha uzun menzile sahip, Kısa menzillerdeki ana füze ise K-74M2. R-73‘ün (NATO kodu AA-11 “Archer”) yeni nesil bir modeli olan K-74M2‘nin menzili 40km olarak geçiyor.
SU-57’nin Havadan yere görevlerde kullandığı füze ve bombalar şunlardır: H-58UŞK radarsavar, H-38M taktik, H-35U gemisavar ve H-59MK2 seyir füzeleri ile KAB serisi güdümlü bombalar taşınabiliyor.
SU-57’NİN EN BÜYÜK AVANTAJI FİYATI
SU-57 uçaklarının en büyük avantajı olarak maliyeti gösteriliyor. SU-57′nin fiyat etiketi yaklaşık olarak 54 milyon ABD dolarıdır. Eğer doğruysa, bu maliyetler operasyonel ABD beşinci nesil savaş uçakları, F-22 Raptor, F-35 Lightning II ve Çin’in J-20’nin maliyetinin üçte biri ile yarısı arasındadır.
Batılı uzmanlar, SU-57/ PAK-FA programının lojistiği ve ticari ihracat başarısının olmaması üzerinden eleştiriyor.Bu faktörler gerçek olsa da SU-57 savaş uçakları beşinci nesil uçaklar arasında en ucuz olanı.
ABD medyasında çıkan haberlerde, uzun yıllar hava üstünlüğü sağlayan en iyi savaş uçağı olarak F-15’lerin olduğunu, Rusya ile bir savaşın çıkması durumunda F-15’lere zorlu rakip olarak SU-57′lerin gösterildiği belirtildi.
Haberlerde, SU-57’lerin, özellikle yeni motorlar ile hız ve manevra kabiliyeti, ‘görünmezlik’ sağlayan“Stealth” teknolojisi, elektronik harp yürütme yeteneğinden oluşan çok etkili kombinasyon yüzünden, tüm 4. nesil savaş uçakları için çok büyük tehdit oluşturduğu ifade edildi.
Ayrıca ABD ordusunun, ‘uzun dalga kızılötesi arama ve izleme sistemleri’ yardımıyla Rus ‘görünmez’ uçakları tespit ve takip etmeyi planladığı ifade edildi. Lockheed Martin şirketinin F-15 için Legion Pod sistemini geliştirmekte olduğu, SU-57‘ler uzaktan imha edilemezse F-15‘leri için büyük tehdit olduğu belirtildi.
RUSYA SU-57 UÇAKLARINI SURİYE’DE TEST EDİYOR
Suriye’nin Lazkiye yakınlarındaki Khemimim hava üssüne Şubat 2018’de iki Rus SU-57 uçağının indiği Sosyal Medyada gündeme gelmişti. Rusya, hava görev grubu ile dört SU-35S ve bir A-50U AEW (Havadan Erken Uyarı) uçağıyla birlikte SU-57‘leri Suriye’ye gönderdiği belirtildi.Böylece Rusya, SU-57′leri henüz resmi olarak onaylanmadan beşinci nesil uçakları Suriye’ye göndermiş oldu.
Açık kaynak verilerine göre T-50-9 ve T-50-11 oldukları değerlendirilen bu iki uçak bazı bombardıman görevlerinde yer aldılar. Öte yandan Savunma Bakanı Sergey Şoygu Şubat 2018 tarihinde, gerçek muharebe koşullarında bir kabiliyet denemesi için taktik seyir füzesi ateşlemesi gerçekleştirildiğini söyledi.
Şoygu’nun basın açıklaması ile birlikte yayımlanan görüntülerde ateşlenen füzenin H-59MK2 seyir füzesi olduğu değerlendiriliyor. Storm Shadow benzeri bir füze olan H-59MK2 orta yolda GLONASS ile hedefe ulaşıp, vuruş aşamasında ise elektrooptik görüntü işleme yöntemi ile hedefini buluyor.
Rusya son dönemlerde MiG-29SMT çok amaçlı savaş uçaklarını, bazı sensörleri denemek için Tu-214R spyplane‘leri de Suriye’ye göndermişti. Rusya en son silah sistemlerini göstermek ve test etmek için Suriye Hava Savaşını kullanıyor.Askeri uzmanlar, Rusya’nın Suriye’de bazı uçaklarını kaybetmiş olmasından dolayı, Suriye üzerindeki hava üstünlüğü hakkında güçlü bir mesaj vermek için SU-57‘leri Suriye’ye gönderdiğini söylüyor.
Diğer bir yorumda SU-57‘lerin Suriye’ye gönderilmesinde diplomatik ve pazarlama amaçlı olduğu belirtiliyor. SU-57 programında gecikmeler, motor sorunları ve ihracatın daki zorluklar uçaklara kötü imaj veriyordu.
Bütün bu gelişmelere rağmen, geliştirilmekte olan SU-57‘lerin Suriye’ye konuşlandırılmasının büyük risk olduğu da belirtiliyor. Risk olarak uçağın yerden yapılan saldırıda düşebileceği, nitekim Latakia hava üssüne yapılan saldırıda Su-25 savaş uçağı bu şekilde düşmüştü.
SU-57 uçaklarının özellikle Amerikan F-22’sine bir Rus yanıtı olduğu şeklinde değerlendirmeler mevcut. Ancak projedeki başta motor olmak üzere teknik sorunlar ile daha da önemlisi Rusya’nın ekonomik koşulları, SU-57’nin görünür gelecekte asli muharip unsuru olmasını engelleyecek gibi görünüyor. SU-57 uçakları 2020’lerin sonlarında yaklaşık 80 adet hizmete girecek. Ancak F-35, Tempest, FCAS, J-20 gibi ağ merkezli harekât yapabilen, gelişmiş algılayıcı ve istihbarat sistemleriyle donatılmış uçakların envantere girmesiyle 2030-40’lı yıllarda mevcut sipariş miktarı ve üretim hızı göz önüne alındığında SU-57’nin etkinliği soru işaretleri oluşturmaktadır.
HİNDİSTAN SU-57 ORTAK PROJESİNDEN ÇEKİLDİ
Fifth Generation Fighter Aircraft (FGFA – Beşinci Nesil Savaş Uçağı) projesi, Hindistan ve Rusya tarafından, Su-57 baz alınarak, Rus ve Hint Hava Kuvvetleri ihtiyaçlarına yönelik geliştirilecek bir uçak olarak öngörülmüştü.
Proje, her iki ülkenin 2007 yılında başlattığı bir fizibilite çalışması ile başladı. BrahMos seyir füzesi projesindeki gibi eşit ortaklı ortak girişim (Joint Venture) modeli ile yürütülmesi öngörülen projede ön tasarım sözleşmesi Aralık 2010’da imzalandı. 18 aylık bu sürecin 295 milyon Dolar bütçeye sahip olması; tüm tasarım ve geliştirme sürecinin yaklaşık 25 milyara Dolara mal olması hesaplanmıştı.
Ön tasarım çalışmasının Haziran 2013’te tamamlanmasının ardından başlaması öngörülen geliştirme süreci, tarafların iş payı, maliyet, teknoloji transferi başta olmak üzere çeşitli teknik, idari ve mali hususlarda anlaşmazlıklara düşmeleri nedeniyle bir türlü başlayamadı.
Hindistan’ın, geliştirme ve test süreci devam eden Su-57’nin performans ve kabiliyetlerinden tatmin olmadığı, FGFA için Su-57 üzerinde 50’den fazla tasarım değişikliği ve ilave kabiliyet istediği; Hint ana yüklenici HAL’ın yeteri kadar iş payı almadığı gibi şikayetleri kamuoyuna yansımıştı.
2015 sonunda taraflar, geliştirme aşamasında 7 yıllık süreçte 4’er milyar Dolardan toplam 8 milyarlık bir bütçe üzerinde anlaştılar. Ancak diğer idari ve teknik hususlarda anlaşma sağlanamadı.
Bu esnada 2017 yılında Rusya söylem değiştirerek FGFA’nın Su-57’nin bir türevi değil, tamamen yeni bir uçak olacağını açıkladı. Hindistan ise tam teknoloji transferi talebini daha güçlü şekilde dile getirmeye başladı. Hindistan’ın, uçağa dair kaynak kodu dahil taleplerinin Rusya tarafından yanıtsız bırakıldığına dair bilgiler mevcut.
Bu ortamda, 2018 Nisan ayında Hint Savunma Bakanlığı yetkilileri, Hindistan’ın projeden çekildiğini basına açıkladılar. Rus tarafı ise görüşmelerin devam ettiğini iddia etti.
ABD’NİN F-35 AMBARGOSUNA ALTERNATİF SU-57 Mİ ?
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, resmi olarak Türkiye’nin F-35 programından çıkarılma sürecini Temmuz ayında başlattı.
Pentagon’da askeri ekipman alımlarından sorumlu Müsteşar Ellen Lord ve savunma politikasından sorumlu Müsteşar Yardımcısı David Trachtenberg, Ankara’nın Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alımına Amerika’nın yanıtıyla ilgili basın brifingi düzenledi.
Ellen, “ABD ve diğer F-35 ortakları Türkiye’nin programa katılımını askıya alma ve Türkiye’yi resmen programdan çıkarma sürecini başlatma kararında mutabık”ifadesini kullandı.
Pentagon yetkilileri, “Kaçınmak için çok çaba sarf ettiğimiz bir konuydu. İşlerin bu noktaya gelmesinden üzüntü duyuyoruz. Ama Türkiye’yi F-35 programından çıkarma kararımız sürpriz değil” dedi.
Yetkililer, Türkiye’nin bu kararından dolayı iş imkanlarını ve ekonomik fırsatları kaybedeceğini, F-35 programıyla bağlantılı 9 milyar dolarlık bir kayıp olacağını söyledi.
Bu gelişmelerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın başkenti Moskova yakınındaki Jukovskiy Havalimanı’nda düzenlenen Uluslararası Havacılık Fuarı MAKS-2019’un açılışında Rusya’nın beşinci nesil savaş uçağı Su-57’yi inceledi.
Rus basınından Komsomolskaya Pravda muhabiri Dmitriy Smirnov’un aktardığına göre böylelikle “Erdoğan, bir Su-57 uçağının kokpitine göz gezdiren ilk yabancı lider oldu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış konuşmasında, ” Havacılık ve uzay teknolojileri alanında Rusya ile geliştirmekte olduğumuz sinerjilerin ikili ilişkilerimizin daha da derinleşmesine yardımcı olacağına inanıyorum..” şeklendi konuştu.
Putin ise Türkiye’nin ABD ile S-400 hava savunma sistemlerini alması yüzünden yaşadığı F-35 savaş uçağı krizi konusuna da dolaylı olarak değinerek, alternatif olarak Rus savaş uçakları için ortak girişim öneren Putin, ” Su-35 uçağı konusunda ortak çalışmalar yürütülebilir. Su-57 üzerinde de iş birliği yapılabilir. İmkanlarımız çok.” diye konuştu.
PEKİ TÜRKİYE SU-57 UÇAKLARINI ENVANTERE ALABİLİR Mİ ?
Türk Hava Kuvvetleri uzun yıllar batı ekolüne uyum sağlamış bir kuvvet. Her şeyi ile bu ekole bağımlı bir kuvvete, Rus teknoloji uyarlanması çok zor görünüyor.
SU-57‘leri aldığımızı varsaysak, pilotların eğitimi, bakım ekibinin eğitimi, lojistik, pilotların tecrübe kazanması ve bunları uçakta uygulaması uzun yıllar alacaktır. Ayrıca savunma sanayimizin geliştirdiği füze sistemleri ve bombaları ( SOM, NEB, HGK, LGK, KGK) bu uçakta kullanmak isteyeceğiz. Bu da ancak Rusya’nın kaynak kotlarını vermesi ile mümkün. Kaynak kodlarını da aldığımızı varsayarsak, bugün ASELSAN’ın, ROKETSAN’ın,TAI’nin, Tübitak-SAGE’nin yaptığı yukarıda saymış olduğum bütün ürünler ABD teknolojisine uyumlu.
Sonuç olarak milyarlarca lira masraf ve yıllar süren çalışmalar yapılması gerekiyor. Harcadığımız zaman ve paranın buna değip değmeyeceğini iyi hesaplamak gerekiyor.
Son yıllarda Rusya’nın Kırımı işgal etmesi ve Ukrayna ile yaşanan problemler sebebiyle Batı Rusya’ya ekonomik yaptırım uygulamaktadır. Batılı uzmanlar, çöken Rus ekonomisi nedeniyle beşinci kuşak Sukhoi SU-57 uçaklarının 2027 yılından önce operasyonel hale gelmesinin imkansız olduğu iddia ediliyor.
Projede ertelemeler, maliyet aşımları ve araştırma ve geliştirme ile ilgili sorunlar SU-57 programında hala devam ediyor.
NOT: Kasım 2018’de sitemizde yayınlanan yazı, yeni bilgiler ile 2 Eylül’de yenilenmiştir.
Kaynak: Ajanslar, The Aviationist, Savunma sanayiST, Sputnik, Kokpit, National interest, Siyahgribeyaz: https://www.siyahgribeyaz.com/2019/09/devam-eden-savas-ucag-gelistirme.html#more