Güney Kore’deki müfettişler, sıkıyönetim ilanı sonrasında Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’u gözaltına alma girişimlerini, Cuma günü geçici olarak askıya aldı.
Yolsuzluk Soruşturma Ofisi’ne (CIO) bağlı 80 polis ve müfettiş, sabah saatlerinde başkanlık yerleşkesine girerek Yoon’u sorgulamak istedi. Ancak bu girişim, 200 asker ve güvenlik görevlisinden oluşan bir “insan duvarı” tarafından engellendi.
CIO, sahadaki güvenlik risklerini gerekçe göstererek, tutuklama emrini uygulama çabalarını durdurduğunu açıkladı. Ancak 6 Ocak’a kadar geçerli olan yakalama emrinin hâlâ yürürlükte olduğu ve gerektiğinde uzatılabileceği belirtildi.
Yoon’un konutunun çevresinde toplanan yüzlerce destekçi ve polisin kuşatması, Seul sokaklarında gergin bir atmosfere yol açtı. Muhalefet, Yoon’u sıkıyönetim ilanı ve ayaklanma suçlamaları nedeniyle eleştirirken, destekçileri ise liderin “vatana ihanet” suçlamalarıyla karşı karşıya kalmasının yasa dışı olduğunu savundu.
CIO, Yoon’un işbirliği taleplerine yanıt vermemesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını belirtti. Başkanlık yetkilileri ise güvenlik önlemlerinin yasal süreçlere uygun şekilde alındığını ifade etti. Yoon’un avukatları, yakalama emrinin geçersiz olduğunu savunarak hukuki itirazda bulunacaklarını açıkladı.
Muhalefet partileri, Yoon’a derhal teslim olması çağrısında bulundu. Demokrat Parti, “Kore Cumhuriyeti’nde herkesin kanunlara uyması gerekiyor,” diyerek cumhurbaşkanlığı güvenlik ekibini işbirliğine davet etti.
Milletvekillerinin görevden alma yönündeki oylamasıyla yetkileri elinden alınan Yoon, 14 Ocak’ta başlayacak Anayasa Mahkemesi duruşmasında yargılanacak. Duruşma, Yoon’un görevden resmen alınmasına veya iadesine karar verecek. Anayasa Mahkemesi, Yoon yönetimine yönelik diğer azil davalarını da öncelikli olarak ele alacağını duyurdu.
Yoon, 3 Aralık’ta yaptığı sürpriz açıklamada, muhalefeti “devlet işlerini felce uğratmakla” suçlayarak sıkıyönetim ilan etmişti. Ancak bu karar, hem halk hem de siyasetçiler tarafından sert eleştirilere maruz kaldı. Ulusal Meclis, sıkıyönetim kararını hızla iptal ederken, Yoon’un emri ülkenin otoriter geçmişine dair acı hatıraları yeniden gündeme getirdi.
