Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG-YPG/PKK) silahsızlandırmayı ve federal bölgelerden arındırılmış birleşik bir Suriye devleti oluşturmayı hedefleyen bir söylem geliştirdi. HTŞ’nin üst düzey askeri komutanı, Kürt topluluklarının Şam’ın kontrolü altında olması gerektiğini belirterek, SDG’nin özerk bir yapıya sahip olamayacağını vurguladı. Bu açıklama, HTŞ’nin Suriye toprakları üzerindeki kontrolünü genişletme hedefine işaret ediyor. SDG’nin ortadan kaldırılması ise HTŞ’nin birleşik bir devlet hedefine ulaşmasında kritik bir adım olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin SDG’ye Yönelik Hamleleri
Türkiye, SDG’nin ortadan kaldırılmasını stratejik bir hedef olarak belirledi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13 Aralık’ta yaptığı açıklamada bu hedefi açıkça dile getirdi. Türkiye’nin Kobani sınırındaki duvarların kaldırılması, Menbiç kırsalında artan insansız hava aracı saldırıları ve Türk Silahlı Kuvvetleri sınır hattındaki yığınağı, Türkiye’nin kapsamlı bir harekât hazırlığında olduğuna işaret ediyor. SDG’nin Kobani ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürt kontrolündeki bölgeleri, Türkiye’nin askeri operasyonlarının odak noktası haline geldi.
HTŞ’nin Türkiye ile İşbirliği
HTŞ, Suriye topraklarındaki kontrolünü sağlamlaştırmak adına Türkiye ve Türkiye destekli gruplarla işbirliğini artırıyor. HTŞ’nin lideri Ahmed el Şara, 18 Aralık’ta yaptığı bir açıklamada, Türkiye ile stratejik ilişkiler geliştirme arzusunu dile getirdi. HTŞ’nin Türkiye’den aldığı destek, örgütün sahadaki etkisini artırıyor. Ayrıca HTŞ, Türkiye’nin desteklediği bazı Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurlarıyla ittifaklar kurarak yeni bir hükümet yapısının temelini oluşturmaya çalışıyor.
HTŞ’nin askeri liderlerinden Murhaf Ebu Kasra, Kürt topluluklarının Suriye’nin birleşik bir yapısına dahil edilmesi gerektiğini belirtti. HTŞ, federal sistemlere karşı olduğunu açıkça ifade ederken, SDG’nin silahsızlandırılması ve bu güçlerin yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini savunuyor. Ancak, Kürt liderlerin bu plana direnmesi bekleniyor. SDG’nin Kürt liderleri, önceki kötü deneyimler nedeniyle, bu tür bir entegrasyonun Kürt sivillere yönelik insan hakları ihlallerine yol açabileceğini düşünüyor.
SDG komutanı General Mazlum Abdi, Kürt ve Arap gençleri SDG saflarına katılmaya çağırarak örgütün birliğini korumaya çalışıyor. Abdi ayrıca yedek SDG savaşçılarını göreve çağırarak, Türkiye ve HTŞ’nin ortak stratejilerine karşı örgütün direncini artırmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra, SDG’nin Şam’la müzakere planları bulunmasına rağmen, bu toplantılar henüz gerçekleşmedi.
Arap Topluluklarının SDG’den Kopuşu
Arap topluluklarının SDG’ye olan desteği azalıyor. Rakka ve Haseke gibi bölgelerdeki Arap nüfus, SDG yönetiminin sona ermesi çağrısında bulunuyor. Bu durum, HTŞ ve Türkiye’nin stratejik hedeflerine uygun bir zemin hazırlıyor. SDG’nin iç destek kaybı, örgütün saha gücünü zayıflatırken, bölgedeki dinamikleri Türkiye ve HTŞ lehine değiştirebilir.
