Suriye’deki mezhepsel çatışmaların Irak’a sıçrama riski giderek artıyor. Yeni kurulan Şii grup Ya Ali Halk Oluşumları, Bağdat çevresinde HTŞ’nin öncülü olan Nusra Cephesi üyelerini ve destekçilerini takip etmeye başladığını duyurdu.
Grup, daha sonra Bağdat’ta bir fırında Suriye vatandaşlarını fiziksel olarak tehdit eden maskeli kişilerin görüntülerini içeren bir video yayınladı ve bu tür eylemlerin ülke genelinde yayılmasını umduğunu belirtti.
Grup, 9 Mart’ta yaptığı açıklamada, “[HTŞ’nin] Alevi halkına ve azınlıklara karşı terörizmini destekleyen Suriyelileri” takip edip sınır dışı edeceğini duyurmuştu. Sosyal medya hesaplarında, Ya Ali Halk Oluşumları’nın İran destekli Halk Seferberlik Güçleri (PMF) veya İslam Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) ile bağlantılı olduğu iddia edilse de, bu bilgiler henüz doğrulanmadı. Grubun nihai amacı net olmasa da, doğrudan mezhepsel çatışmayı körüklemek istediği yorumları yapılıyor.
Ya Ali Halk Oluşumları’nın faaliyetleri, Irak’ta mezhepsel gerilimin yükseldiği bir döneme denk geliyor. Sünni partiler, siyasi konumlarını güçlendirmeye çalışırken, eski Başbakan Nuri el Maliki gibi önde gelen Şii liderler, Sünni partileri aşırılık yanlısı gruplarla ilişkilendirerek sert yanıtlar verdi. Maliki, Sünnileri Irak federal hükümetini devirmeye çalışmakla suçladı.
İran destekli Kataib Seyyid el Şüheda milis grubunun lideri Ebu Alaa el Walai, bazı Sünni aktörleri İslam Devleti ile kıyasladı ve bu aktörlerin, Irak Federal Yüksek Mahkemesi’ni bazı yasaları bloke ettiği için eleştirdiğini belirtti. Mahkeme, 4 Şubat’ta Genel Af Yasası’nın uygulanmasını askıya almıştı. Bu yasa, Terörle Mücadele Yasası kapsamında tutuklanan Sünniler de dahil birçok kişiye af getiriyordu. Karara karşı çıkanlar arasında, eski Meclis Başkanı Muhammed el Halbusi de bulunuyor.
Haşdi Şabi Krizi ve PMF Yasası
Irak Başbakanı Muhammed Şii el Sudani, 11 Mart’ta Haşdi Şabi Hizmet ve Emeklilik Yasası’nı parlamentonun gündeminden çekti. Yasa, yaklaşık 3.500 PMF liderinin yaşları nedeniyle emekli olmasını öngörüyordu. Sudani’nin bu adımı, PMF lideri Faleh al Fayyadh’ın görevden alınmasını engellemek ve siyasi krizden kaçınmak amacıyla attığı düşünülüyor.
İran’a yakın partiler, bu yasa nedeniyle parlamentoyu boykot ettiğinden, meclis son haftalarda toplanamadı. Asaib Ahl al Haq’ın (AAH) Sadiqoun Bloc’u ve Nuri el Maliki’nin Kanun Devleti Koalisyonu, yasanın tekrar gündeme alınana kadar parlamentoyu boykot edeceklerini açıkladı. Irak medyası, hükümetin Haşdi Şabi’yi yeniden yapılandıracak yeni bir yasa hazırlığında olduğunu bildirdi. 2019 yılında alınan bir kararname, Haşdi Şabi güçlerinin Irak silahlı kuvvetlerinin bölünmez bir parçası olmasını öngörüyordu. Ancak İran destekli milisler, silahsızlandırılmaya ve entegrasyona tamamen karşı çıkıyor.
Bölgesel Gerilimler: Türkiye ve İran Arasındaki Gerginlik
12 Mart’ta kimliği belirsiz aktörler, Irak’ın Nineva Eyaleti’ndeki bir Türk üssüne insansız hava aracı saldırısı düzenledi. Türk güçleri, Zilkan Üssü’ne ulaşmadan önce İHA’yı etkisiz hale getirdi. Bu saldırı, İran’ın Türkiye’nin Suriye’deki etkisinden rahatsız olduğu bir dönemde gerçekleşti. İran devlet medyası, Türkiye’nin Suriye içişlerine müdahale ettiği ve Alevilere yönelik saldırıları desteklediği yönünde haberler yayınladı. Geçmişte İran destekli Iraklı milisler, Kuzey Irak’taki Türk mevzilerine saldırılar düzenlemişti.
Irak’taki mezhepsel ve siyasi çatışmalar, İran destekli milis grupların faaliyetleri ve bölgesel dengelerle giderek karmaşık hale geliyor. Türkiye’nin Irak’taki varlığı, İran’ın tepkisini çekerken, Irak hükümeti ise Haşdi Şabi’yi yeniden yapılandırma çabalarıyla ABD’nin baskılarına karşı denge kurmaya çalışıyor. Önümüzdeki süreçte, Irak siyasetindeki gelişmelerin bölgesel güvenlik dinamiklerini önemli ölçüde etkilemesi bekleniyor.