ABD Başkanı Donald Trump, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Amerikan savaş uçaklarının İran’daki üç nükleer tesise “başarılı” hava saldırıları düzenlediğini duyurdu.
Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, hedeflerin Fordow, Natanz ve İsfahan’daki tesisler olduğunu belirten Trump, “Ana tesis olan Fordow’a tam yük bombalar atıldı,” dedi. Ayrıca saat 22.00’de Beyaz Saray’dan halka hitap edeceğini açıkladı.

İran Devlet Medyası: Tesislerde Radyasyon Riski Yok
İran devlet haber ajansı IRNA, resmi yayın kuruluşuna dayandırdığı haberinde, “Bu üç nükleer tesiste radyasyona neden olacak herhangi bir madde bulunmuyor” ifadelerine yer verdi. Bu açıklama, İranlı yetkililerin saldırı öncesi zenginleştirilmiş uranyumu tahliye etmiş olabileceği yönünde yorumlandı.
Tahran’ın Açıklaması Net: ABD Üsleri Meşru Hedef
İran yönetimi, ABD’nin İsrail ile birlikte saldırıya katılması durumunda, bölgedeki Amerikan üslerinin ve askerlerinin meşru hedef olarak görüleceğini daha önce açıklamıştı. Orta Doğu’da yaklaşık 19 ABD askeri üssü bulunuyor ve bu üslerde 40.000 civarında asker görev yapıyor. İranlı yetkililer, ABD’nin bu çatışmaya doğrudan müdahil olması halinde bu personelin güvenliğini garanti edemeyeceklerini vurguladı.

Hedef Alınan Tesisler: İran Nükleer Programının Kalbi
ABD’nin saldırı düzenlediği Fordow ve Natanz, İran’ın %60 oranında uranyum zenginleştirdiği iki kritik tesistir. İsfahan ise uranyum dönüşüm faaliyetlerinin yürütüldüğü stratejik bir noktadır. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) 2022 tarihli raporuna göre, İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumunun %90’ı İsfahan’daki tesiste depolanmaktadır. Bu nedenle üç tesis de İran’ın nükleer programı açısından hayati önem taşımaktadır.

İran: Fordow Tesisinin Bir Kısmı Vuruldu
Tasnim Haber Ajansı’nın aktardığına göre, Kum kentinde görevli bir yetkili, Fordow tesisinin bir bölümünün saldırıya uğradığını açıkladı. Kum İl Kriz Yönetim Merkezi Sözcüsü Morteza Heydari, “Birkaç saat önce Kum hava savunması, düşman hedeflerini tespit etti. Ardından Fordow nükleer tesisinin bir kısmı vuruldu,” dedi.
Kongre Tepkili: Trump İran’a Onaysız Saldırdı
ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Ro Khanna, Trump’ın Kongre onayı olmadan İran’a saldırı düzenlediğini belirtti. Sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Amerika’nın yeni bir Orta Doğu savaşına sürüklenmesini önlemek için Kongre derhal toplanmalı,” dedi. Khanna, Temsilci Thomas Massie ile birlikte sundukları Savaş Yetkileri Kararı tasarısının oylanması çağrısında bulundu.

Trump: “İran’ın Nükleer Tesisleri Tamamen Yok Edildi”
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth ile birlikte Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer zenginleştirme kapasitesine yönelik saldırıların “tam bir askeri başarı” olduğunu söyledi.
Amacımız, dünyanın bir numaralı terör destekçisi devletin oluşturduğu nükleer tehdidi ortadan kaldırmak olduğunu belirten Trump, “Bu gece dünyaya, saldırıların büyük bir askeri başarı olduğunu bildirebilirim. İran’ın nükleer zenginleştirme tesisleri tamamen yok edildi,” ifadelerini kullandı.
Trump, İran’da hala hedef alınabilecek noktalar bulunduğunu belirterek, “Bu geceki saldırı, şimdiye kadarki en zor ve muhtemelen en ölümcül saldırıydı. Ancak barış sağlanmazsa, diğer hedefleri de aynı hassasiyet, hız ve beceriyle vuracağız. Birçoğu dakikalar içinde imha edilebilir” dedi.
“Ya Barış Ya da İran İçin Trajedi”
Trump, İran’ı “Orta Doğu’nun zorbalığı” olarak nitelendirdi ve artık barışa yönelmesi gerektiğini söyledi. Trump, “Aksi takdirde, gelecekteki saldırılar çok daha büyük ve çok daha kolay olacak. Eğer bir anlaşma sağlanmazsa, ya barış olacak ya da İran için trajedi.” şeklinde konuştu.
Trump, ABD ordusunun gerçekleştirdiği bu saldırının benzerinin dünyada hiçbir ordu tarafından yapılamayacağını savundu.
Trump, “Bu gece yaptığımız şeyi dünyada hiçbir ordu yapamaz. Yaklaşamaz bile” ifadelerini kullandı.
Trump, Orta Doğu’da ve dünyada yüz binlerce insanın ölümünden İran’ı sorumlu tuttu. “İran, 40 yıldır ‘Amerika’ya ölüm, İsrail’e ölüm’ diye bağırıyor,” dedi. Ayrıca 2020 yılında emriyle düzenlenen insansız hava aracı saldırısında öldürülen İranlı General Kasım Süleymani’ye de atıfta bulundu.
Konuşmasının sonunda dini referanslara yer veren Trump, “Tanrım, seni seviyoruz ve büyük ordumuzu seviyoruz. Onları koru. Tanrı Orta Doğu’yu korusun. Tanrı İsrail’i korusun. Tanrı Amerika’yı korusun.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Trump İran’a Saldırı Seçeneklerini Tartışırken B-2 Uçakları Pasifik’te Uçtu
ABD’li bir yetkiliye göre, Cumartesi günü birçok B-2 Spirit hayalet bombardıman uçağı, Pasifik Okyanusu üzerinde batıya doğru uçuş gerçekleştirdi. Bu hareket, Başkan Donald Trump’ın, İran’daki kritik bir nükleer tesise yönelik muhtemel saldırı seçeneklerini değerlendirirken yapılan bir güç gösterisi olarak yorumlandı.
Söz konusu B-2 uçakları, Missouri’deki Whiteman Hava Üssü’nden havalandı. Uçuşlarına çok sayıda tanker uçağı da eşlik etti ve bu tankerlerin bazıları uçuş takip sistemlerinde görüntülendi. İsminin açıklanmasını istemeyen bir ABD’li yetkiliye göre, bombardıman uçaklarının Guam’daki Andersen Hava Üssü’ne ya da Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia Adası’nda bulunan ABD-İngiltere ortak üssüne iniş yaptığı tahmin ediliyor. Bu iki üs de B-2 ve B-52 Stratofortress gibi stratejik bombardıman uçaklarını düzenli olarak barındırıyor.
Yarasa kanat yapısıyla bilinen B-2 bombardıman uçağı, İran’ın yer altındaki Fordow nükleer zenginleştirme tesisini imha edebileceği düşünülen 30.000 libre (13.600 kg) ağırlığındaki sığınak delici bombaları taşıyabilen tek Amerikan uçağıdır.
Pentagon’daki birçok yetkili, söz konusu uçuşlarla ilgili soruların Beyaz Saray’a yönlendirilmesini istedi. Ancak Beyaz Saray’dan henüz bir açıklama yapılmadı.
Başkan Trump, geçtiğimiz günlerde İran’a yönelik askeri saldırı tehdidinde bulunmuş, ancak Perşembe günü yaptığı açıklamada diplomasiye zaman tanımak istediğini belirtmişti. Trump, önümüzdeki iki hafta içinde nasıl bir adım atacağına karar vereceğini söyledi.
Husilerden ABD’ye Tehdit: İran Saldırısı Olursa Kızıldeniz’de ABD Gemileri Hedefte
Yemen’deki Husi hareketi, ABD’nin İran’a karşı İsrail’in savaşına katılması halinde, Kızıldeniz’deki Amerikan gemilerine saldıracakları uyarısında bulundu.
Grubun askeri sözcüsü, Yemen devlet medyasına yaptığı açıklamada, Husilerin herhangi bir Arap veya Müslüman ülkeye yönelik “Siyonist saldırganlığa” karşı olduğunu yineledi. Sözcü, grubun Gazze’deki Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu vurgulayarak, 2023’ten bu yana Kızıldeniz’de İsrail’e ait hedefler ile ticari gemilere yönelik saldırılar düzenlediklerini hatırlattı.
Her ne kadar ABD ve Husiler, Mayıs ayında karşılıklı saldırıların durdurulmasını öngören bir ateşkes anlaşması imzalamış olsa da, yapılan bu son açıklama, bölgedeki tansiyonun yeniden yükseldiğine işaret ediyor.
İsrail’den İran’a Suçlama: Güney Kıbrıs’ta İsraillilere Saldırı Planı Engellendi
İsrail, Cumartesi günü İran Devrim Muhafızları’nı, Güney Kıbrıs’ta İsrail vatandaşlarına yönelik saldırı girişiminde bulunmakla suçladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, saldırının “Kıbrıs güvenlik güçlerinin, İsrail güvenlik servisleriyle işbirliği sayesinde” önlendiğini belirtti. Ancak olayla ilgili daha fazla detay paylaşmadı.
Öte yandan Reuters, Güney Kıbrıs polisinin aynı gün terörle bağlantılı suçlar ve casusluk şüphesiyle bir İngiliz vatandaşını tutukladığını aktardı. Yerel kaynaklara göre, şüphelinin Azeri kökenli bir erkek olduğu ve Limasol’un Zakaki banliyösünde gözaltına alındığı bildirildi.
Kıbrıs merkezli ANT1 haber portalı, söz konusu kişinin Nisan ortasından bu yana bölgede istihbarat topladığına inanıldığını yazdı. İddiaya göre, Akrotiri’deki İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) üssü ile batı Kıbrıs’taki Andreas Papandreou Hava Üssü gözetleniyordu.
İsrail’in duyurduğu saldırı girişimiyle İngiliz vatandaşının tutuklanması arasında doğrudan bir bağlantı olup olmadığı ise henüz netlik kazanmadı.