
ABD Donanması’nın ileri teknolojiyle donatılmış denizaltı savunma harbi (ASW) ve su üstü harbi (ASuW) helikopteri MH-60R Seahawk, bir insansız hava aracını (İHA) düşürerek tarihinde bir ilke imza attı.
Donanma Harekât Başkan Yardımcısı Amiral James Kilby, 16 Ocak 2025’te Washington DC yakınlarında düzenlenen Su Üstü Donanma Derneği’nin yıllık sempozyumunda, bir Husi İHA’sının ABD Donanması’na ait bir helikopter tarafından başarıyla imha edildiğini duyurdu. Kilby, ABD’nin Kızıldeniz’deki operasyonlarına değinirken, “Kısa bir süre önce ofisimde otururken bir helikopterin ilk kez bir İHA’yı düşürdüğüne tanık oldum” ifadelerini kullandı.
Bu önemli gelişme, Deniz Hava Kuvvetleri Komutanı Koramiral Daniel Cheever tarafından daha fazla detaylandırıldı. Cheever, olayın yaklaşık bir ay önce gerçekleştiğini ve USS Harry S. Truman Carrier Strike Group’a bağlı bir MH-60R Seahawk helikopterinin görev aldığını doğruladı.
Vurulan İHA’nın türü ve kullanılan silah sistemi hakkında resmi bir açıklama yapılmasa da Cheever, sempozyum sırasında kullanılan silahın “alışılmadık bir sistem” olduğunu belirtti. Bu ifade, helikopterin genellikle hava tehditlerine karşı kullanılmayan bir silah sistemiyle donatılmış olabileceğine işaret etti.
Olayda kullanılan silahın, AGM-114 Hellfire tanksavar füzesi olabileceği öne sürüldü. Hellfire füzesi, daha önce ABD ve İsrail’in AH-64 Apache helikopterlerinde İHA’lara karşı başarıyla kullanılmıştı. Ancak, Hellfire’ın MH-60R Seahawk’ta kullanılması bir ilk niteliği taşıyor. Seahawk, Apache’nin sahip olduğu AN-APG-78 Longbow radarı gibi özelliklere sahip olmadığından, Hellfire’ın lazer güdümlü bir varyantının kullanılmış olabileceği değerlendiriliyor.
Bir diğer olasılık, AGR-20 APKWS (Gelişmiş Hassas Öldürme Silah Sistemi) kullanımı. Hydra 70 roketinin lazer güdümlü bu varyantı, üç boyutlu hareket eden hedefleri vurma yeteneğiyle biliniyor. Eğer bu sistemlerden biri kullanıldıysa, mürettebatın beceri ve isabetlilik yeteneği bu başarının anahtarı olmuş olabilir.
Bu olay, ABD Donanması’nın gelecekteki çatışmalar için yeni bir karşı-drone kabiliyeti geliştirdiğini göstermektedir. Bu tür yetenekler, modern savaş alanlarında insansız sistemlere karşı üstünlük sağlamak adına kritik bir öneme sahiptir.