ABD Dışişleri Bakanlığı, Mısır’a yapılması planlanan yaklaşık 4,67 milyar dolar değerindeki NASAMS (Ulusal Gelişmiş Karadan Havaya Füze Sistemi) satışına onay verdi. Açıklama, Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) tarafından yapıldı.
DSCA’nın açıklamasında, “Önerilen satış, Mısır’ın çeşitli hava tehditlerini tespit etme kabiliyetini geliştirerek, mevcut ve gelecekteki tehditlere karşı koyma yeteneğini artıracaktır” denildi. Ayrıca satışın, Orta Doğu’da siyasi istikrar ve ekonomik ilerlemeye katkı sağlayacağı, NATO üyesi olmayan önemli bir müttefikin güvenliğini artırarak ABD’nin dış politika hedeflerini ve ulusal güvenlik çıkarlarını destekleyeceği vurgulandı.
Satış kapsamında;
- 4 adet AN/MPQ-64F1 Sentinel radar sistemi,
- Yüzlerce füze,
- Düzinelerce güdüm ünitesi
ve çeşitli savunma ekipmanları yer alıyor.
Orta menzilli bir hava savunma sistemi olan NASAMS, sabit veya döner kanatlı hava araçları, insansız hava sistemleri ve seyir füzeleri gibi tehditleri etkisiz hale getirmek üzere tasarlanmıştır. Sistem, ABD’li RTX (eski Raytheon Technologies) ve Norveçli savunma şirketi Kongsberg tarafından ortaklaşa geliştirildi. RTX, satışın ana yüklenicisi olarak görev alacak. Duyuruda, bu satışla bağlantılı herhangi bir dengeleme (offset) anlaşmasının bulunmadığı ifade edildi.
Mısır, tarihsel olarak ABD’nin Yabancı Askeri Fon (FMF) programından önemli miktarda finansal destek almıştır. FMF, ABD’nin müttefik ülkelerin savunma kapasitelerini güçlendirmek amacıyla sağladığı bir yardım fonudur. Ocak ayında Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun FMF’yi askıya alma kararına rağmen, Mısır ve İsrail bu uygulamanın dışında bırakılmıştı.
Öte yandan, son aylarda uzmanlar, özellikle Nisan ayında Mısır ile Çin arasında gerçekleştirilen ilk ortak askeri tatbikatların ardından Kahire’nin Pekin ile ilişkilerini derinleştirdiğine dikkat çekiyor.
Bugünkü DSCA bildirimi, Kongre’ye yapılan resmi bir bildirim niteliğindedir ve nihai satış kararı anlamına gelmez. Müzakere sürecinde miktar ve maliyetler değişebilir. Bildirim, Kongre üyelerine 30 gün içinde anlaşmayı engelleme hakkı tanımaktadır; ancak bu tür itirazlar oldukça nadir gerçekleşmektedir.