Sudan’da iki yılı aşkın süredir ordu ile çatışan paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF), ülkenin geçici başkenti Port Sudan’da yer alan stratejik yakıt depolarına Pazartesi sabahı insansız hava aracı (İHA) ile saldırı düzenledi. Bu saldırı, çatışmalarda önemli bir tırmanma olarak değerlendiriliyor.
Görgü tanıkları ve resmi kaynaklara göre, RSF’ye ait olduğu değerlendirilen bir İHA, sabah erken saatlerde yakıt depolarını hedef aldı. Saldırı sonucunda büyük patlamalar meydana geldi, tesislerden yoğun duman ve alevler yükseldi. Olay anına ait görüntüler internette yayımlandı ve depolarda ciddi hasar oluştuğu görüldü.
Sudan Enerji ve Petrol Bakanı Mohiedienn Naiem Mohamed Saied, saldırının bir dizel deposuna isabet ettiğini, ardından yangının yayılarak yakındaki tanklara sıçradığını belirtti. Bakan, bu eylemi “hayati altyapıyı yok etmeyi amaçlayan terörist bir saldırı” olarak nitelendirdi ve RSF’yi sivillerin temel ihtiyaçlarını hedef almakla suçladı.
Yangını kontrol altına almak için bölgeye sivil savunma ekipleri sevk edildi. Kızıldeniz Eyaleti Polis Müdürü Tümgeneral Dafallah Taha Ahmed ve üst düzey güvenlik yetkilileri olay yerinde incelemelerde bulundu. Yetkililer, yangının benzin deposunda başladığını ve çevredeki yakıt tanklarına sıçradığını açıkladı.
RSF’nin Port Sudan Saldırısında Çin Yapımı “Sunflower-200” Kamikaze İHA Kullandığı İddia Edildi
Paramiliter Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF), Port Sudan Havaalanı’na yönelik son saldırısında, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından temin edildiği öne sürülen Çin yapımı Sunflower-200 loitering mühimmatını kullandığı iddia edildi.
Çinli savunma şirketi Poly Technologies tarafından geliştirilen Sunflower-200, tasarımı ve kullanım amacı bakımından İran menşeli Shahed-136 kamikaze İHA’sına büyük ölçüde benziyor. 1.500 kilometre menzile ve 40 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesine sahip olan sistem, hedef bölge üzerinde uzun süre dolaşarak saldırı anını otonom şekilde belirleyebiliyor.
Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Cibuti ve Afrika Birliği saldırıyı kınayan açıklamalarda bulundu. Şu ana kadar herhangi bir can kaybı rapor edilmezken, olası çevresel ve insani etkilerin önlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
Arka Plan ve İlkler:
Bu saldırı, çatışmaların başlamasından bu yana Port Sudan’da bildirilen ilk doğrudan saldırı olarak kayda geçti. Şehir, başkent Hartum’daki yoğun çatışmaların ardından geçici hükümet merkezi haline gelmişti. Saldırıdan bir gün önce RSF’nin, Osman Digna hava üssü ve Port Sudan Havaalanı’na düzenlediği saldırı sonucu, havaalanı operasyonlarının kısa süreliğine durdurulduğu bildirilmişti.
Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasındaki gerilim, Nisan 2023’te tam ölçekli bir iç savaşa dönüştü. Bu çatışmanın temelinde, uzun süredir Sudan’ı yöneten askeri yönetimin sivillere geçiş sürecine direnmesi ve RSF’nin bağımsız güç olarak kalmak istemesi yer aldı. General Abdel Fattah al-Burhan liderliğindeki SAF, RSF’yi merkezi ordu yapısına entegre etmeye çalışırken, RSF komutanı Mohamed Hamdan Dagalo (Hemedti) bu duruma karşı çıktı. Taraflar arasındaki güç mücadelesi, başkent Hartum başta olmak üzere ülke genelinde şiddetli çatışmalara yol açtı ve Sudan’ı insani bir felaketin eşiğine sürükledi.
