Hindistan ve Pakistan arasındaki askeri gerilim yeniden tırmanırken Pakistan Hava Kuvvetleri (PAF)ve Hindistan Hava Kuvvetleri (IAF)envanterindeki savaş uçakları gündeme geldi. Pakistan’ın ABD yapımı yaklaşık 40 yıllık F-16’ları Hinsitan’ın modern aviyonik sistemlerle donatılmış Fransız Rafale uçakları karşı karşıya geldi.
NATO tatbikatları dışında bu iki jet hiçbir zaman doğrudan çatışmadı. Bu nedenle Hindistan-Pakistan gerginliği, küresel askeri gözlemcilerin dikkatini çekti.
F-16: Pakistan’ın Hava Kuvvetlerindeki Temel Güç
1981’de ABD, Peace Gate Programı kapsamında Pakistan’a F-16A/B satışını onayladı. Bu uçaklar, o dönem fly-by-wire kontrolleri, yüksek manevra kabiliyeti ve AIM-9L “Lima” Sidewinder füzeleri ile modern bir yapıdaydı.
Uzun süredir, PAF’ın F-16’larında bulunan Gelişmiş Orta Menzilli Hava-Hava Füzesi (AMRAAM) IAF için endişe kaynağı olmuştu. Erken model AIM-120A/B’nin menzili 75 kilometreye kadar çıkmaktadır. Ancak 2010 yılında Pakistan, menzili 100 kilometre olan AIM-120C-5’ten bir parti aldı.
Ancak 1989’dan sonra ABD’nin nükleer faaliyetler nedeniyle uyguladığı ambargo, Pakistan’ın F-16 filosunu olumsuz etkiledi. Yedek parça tedarikinde yaşanan zorluklar, uçakların bakımını ve etkinliğini sınırladı. 1999 Kargil çatışmasında bu eksiklikler ciddi şekilde hissedildi.
2000’li yıllarda Türkiye ile yapılan anlaşmalar sayesinde, PAF filosundaki 41 adet F-16A/B uçağına TUSAŞ tarafından orta ömür iyileştirmeleri (MLU) uygulandı. Radar modernizasyonu, elektronik harp sistemleri ve yapısal güçlendirmelerle uçaklar 8.000 saatlik hizmet ömrüne ulaşacak şekilde yeniden yapılandırıldı.
Mayıs 2016’da Pakistan ve Türkiye, PAF’ın F-16’larını yükseltmek ve gece operasyonları için MLU’larını (Orta Ömür Yükseltmeleri) optimize etmek üzere 75 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı.
Son olarak, Trump yönetimi, ikinci dönemine başladıktan sonra, F-16 filosunu desteklemek için 397 milyon dolarlık bir paketi onayladı.
F-16’nın avantajları arasında daha uzun mücadele menzili (4220 km vs 3700 km) ve daha düşük işletme maliyetleri yer alır. Ayrıca, F-16’nın 4600’den fazla üretildiği ve 25 ülkeye hizmet verdiği bilinmektedir, bu da onun güvenilirliğini gösterir.
PAF şu anda yaklaşık 85 adet F-16 uçağını kullanmaktadır. Ancak çoğu eski nesil A/B modelleridir ve modern çatışmalarda sınırlı kalabilir.
Rafale: Hindistan’ın Teknolojik Avantajı
IAF’nin Rafale savaş uçakları, Meteor BVRAAM füzeleri, AESA radar sistemi, SPECTRA elektronik harp paketi ve X-Guard fiber optik savunma sistemleri ile donatılmıştır. Bu donanım, Rafale’yi Güney Asya semalarında eşsiz kılar.
Meteor füzesi, 120 kilometreye kadar menzil sunarak AMRAAM’lı F-16’lara göre üstünlük sağlar. Meteor, AMRAAM’lı F-16’ları Rafale’lerin vuruş menziline sokar. Pakistan’ın hava gücünün bel kemiğini oluşturacak JF-17 bile Rafale’lere karşı savunmasızdır. Ayrıca Rafale’ler, Hammer akıllı mühimmatları, SCALP seyir füzeleri ve gece-gündüz görev kabiliyeti ile stratejik hedefleri etkili biçimde vurabilir.
Thales üretimi RBE2 AESA radarı sayesinde Rafale pilotları daha uzak menzillerden tehditleri algılayabilir ve füzelerden kaçınabilir. Elektronik harp sistemleri, F-16 gibi daha eski sistemlerin kilitlenmesini engelleyebilir.
Gelişmiş bir elektronik savaş paketi içeren Rafale’nin SPECTRA sistemi, yaklaşık 145 kilometre menzilden 40 hedefi tespit etmesine yardımcı olur. Ancak sistem, düşman radarını bozabilir ve aldatabilir, bu da F-16’nın hedefi kilitlemesi zorlaşır. F-16’nın APG-83 radarı yaklaşık 136 kilometre menzilde 20 hedef izleyebilir.
Rafale’in yarı-gizlilik teknolojisi, F-16’nın sahip olmadığı bir avantajdır. Ayrıca, Rafale’in 14 dış taşıma noktası (hardpoint) varken, F-16’da bu sayı 9’dur, bu da Rafale’in daha fazla silah veya yakıt taşıyabileceği anlamına gelir.
F-16’lar yakın menzilli it dalaşında (dogfight) etkili olabilir. Ancak Rafale’lerin BVR (görüş ötesi) menzilde sağladığı üstünlük, F-16’ların bu avantajını kullanmasına çoğu zaman izin vermez.
IAF’nin Rafale jetleri, uzun süreli görevlerde kendini kanıtlamıştır. Fransa’dan Hindistan’a kesintisiz uçuşlar ve 8-10 saatlik görevlerde gösterdiği performans, savaş menzilinde de üstün olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Pakistan’ın F-16’ları ile Hindistan’ın Rafale Jetleri Karşı Karşıya: Pilot Yeteneği mi, Teknoloji mi?
Sonuç olarak, Pakistan Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16 savaş uçakları sınırlı modernizasyonla görev yapmalarına rağmen, yakın menzilli çatışmalarda hâlâ etkili olabiliyor. Öte yandan Hindistan’ın Rafale jetleri; elektronik harp sistemleri, BVR (Görüş Hattı Ötesi) angajman kabiliyeti ve gelişmiş mühimmat çeşitliliği sayesinde stratejik bir üstünlük sağlıyor.
Bazı askeri uzmanlara göre, bir Rafale jetine karşı Pakistan’ın en az iki F-16’ya ihtiyaç duyacağı öne sürülüyor. Bu görüşün temelinde Rafale’in AESA radarı ve 150 km menzilli Meteor füzesi gibi gelişmiş silah sistemlerinin bölgedeki diğer savaş uçaklarına göre üstünlüğü yatıyor.
Ancak Pakistanlı uzmanlar bu duruma farklı bir perspektiften yaklaşıyor. Savunma ve güvenlik analisti Pakistanlı gazeteci Farooq Rashid Butt, pilot yeteneğinin uçak teknolojisinden daha belirleyici olduğunu savunuyor. Butt’a göre Pakistanlı pilotlar, tarihsel olarak daha eski uçaklarla dahi üstün performans sergilemişlerdir.
Örneğin, Pakistanlı efsane pilot M. M. Alam, 1965 Hint-Pakistan Savaşı sırasında bir dakikadan kısa sürede beş Hint uçağını düşürerek dünya çapında tanınmıştır. Ayrıca Pakistanlı pilotlar, Arap-İsrail ve Afganistan savaşlarında da daha eski platformlarla İsrail ve Sovyet uçaklarına karşı başarılı operasyonlar gerçekleştirmiştir. 1967 Altı Gün Savaşı’nda, Pakistanlı pilot Saif-ul-Azam, Mısır ve Suriye saflarında savaşırken üç İsrail jetini (Mirage) düşürmüştür.
Butt, Rafale jetlerinin henüz gerçek bir muharebe deneyimi bulunmadığını, buna karşın F-16’nın uzun yıllara yayılan ve kanıtlanmış bir savaş geçmişine sahip olduğunu vurgulamaktadır. Nitekim Pakistan, geçtiğimiz yıl bir Hint MiG-21 jetini düşürerek bu kabiliyetini bir kez daha ortaya koymuştur.
Kaynaklar: Anadolu Ajansı, nationalinterest, The Express Tribune, insider.pk, eurasiantimes, Pakistan Air Force,