• HTŞ ve Suriye Halk Direnişi Arasındaki Çatışmalar: Suriye Halk Direnişi, HTŞ’ye yönelik saldırılar düzenlediğini ve üst düzey HTŞ yetkililerini öldürdüğünü iddia etti.
  • Suriye Milli Ordusu ve SDG Çatışmaları: SMO ve SDG, Tel Süryatel bölgesinde karşılıklı saldırılar düzenleyerek birbirlerini suçladı.
  • Türkiye’nin YPG ve PKK’ya Karşı Operasyonu: TSK, Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği operasyonlarda 23 YPG ve PKK terör mensubunu etkisiz hale getirdi.
  • Fidan’dan Doha’da Kritik Açıklamalar: Hakan Fidan, Türkiye’nin YPG’yi DEAŞ ile mücadelede etkin bir güç olarak görmediğini vurguladı.
  • Türkiye’nin YPG Konusundaki Tutumu: Türkiye, ABD’nin YPG’ye desteğini çekmesini talep ederek SDG’nin silahsızlandırılması gerektiğini savunuyor.
  • Kürt Partiler Arasındaki Müzakereler: KUK (ENKS) ve PYD, Suriye’de Kürt yönetimi konusunda farklı modeller üzerinde müzakere ediyor.
  • KUK (ENKS) SMDK’den Ayrıldı: ENKS’nin Suriye muhalefetinden ayrılması, Kürt siyasi dinamiklerinde ve muhalefet içindeki dengelerde değişime yol açabilir.
  • HTŞ’nin Lübnanlı Kaçakçılarla Çatışması: HTŞ, Lübnan sınırında kaçakçılara karşı operasyon düzenleyerek Hizbullah bağlantılı gruplarla çatıştı.

HTŞ ve Suriye Halk Direnişi Arasındaki Çatışmalar

Esad yanlısı Suriye Halk Direnişi, 6 Şubat’ta birkaç Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) savaşçısını ve HTŞ liderliğindeki güvenlik gücü üyelerini öldürdüğünü iddia etti.

Örgüt, saldırıda bir HTŞ ve Doğu Türkistan İslam Hareketi komutanı, bir HTŞ yetkilisi ve bir Deyr ez-Zor milis komutanının da aralarında bulunduğu dokuz kişinin öldüğünü öne sürdü.Son haftalarda HTŞ güçlerine yönelik saldırılar düzenlediğini belirten grup, bu saldırılardaki gerçek rolünün belirsizliğini koruduğunu ifade etti.

Suriye Milli Ordusu ve SDG (PKK/YPG) Çatışmaları

Suriye Milli Ordusu (SMO), 7 Şubat’tan itibaren Tişrin Barajı’nın kuzeybatısındaki Tel Süryatel çevresinde Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı iki saldırı gerçekleştirdi. SDG’ye bağlı bir sözcü, SMO’nun mevziye iki kez saldırı girişiminde bulunduğunu ancak başarısız olduğunu belirtti.SMO kaynakları iddialarını yalanlayarak, SMO’nun mevziyi ele geçirmeye çalışan SDG militanlara karşı savunma yaptığını açıkladı.

Türkiye’nin YPG ve PKK’ya Karşı Operasyonu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 2 Şubat günü yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin Suriyeli Kürt YPG ile işbirliğini sonlandırmasını umduğunu belirtti. Bu açıklamanın ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği operasyonlarla 23 YPG ve PKK mensubunu etkisiz hale getirdi.

Milli Savunma Bakanlığı, öldürülenlerin YPG ve (PKK) terör örgütü üyesi olduğunu açıkladı.

Fidan’dan Doha’da Kritik Açıklamalar

Katarlı mevkidaşıyla Doha’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Fidan, “Sayın Trump’ın bölgede süregelen bu hataya son vereceğini umuyoruz” dedi. Fidan, YPG’nin DEAŞ ile mücadelede etkin bir güç olmadığını ve sadece tutukluları hapiste tutma görevini üstlendiğini belirtti. Türkiye’nin, Irak, Suriye ve Ürdün ile DEAŞ’e karşı iş birliği için ön görüşmeler yürüttüğünü ifade etti.

Türkiye’nin YPG Konusundaki Tutumu

Türkiye uzun süredir Washington’a YPG’ye verdiği desteği çekmesi çağrısında bulunuyor. Türkiye ve müttefikleri, Suriye’de Beşar Esad’ın Aralık ayında devrilmesinden bu yana Kürt militanlarla sık sık çatışmalara girdi. Türkiye, ABD destekli bir şemsiye grup olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) silahsızlanması ya da askeri müdahaleyle karşı karşıya kalması gerektiğini savunuyor.

Eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde, ABD’nin Suriye’de SDG ve YPG’ye destek veren yaklaşık 2.000 askeri olduğu biliniyor. Türkiye ise bu askeri varlığı, bölgedeki istikrarsızlığın bir unsuru olarak değerlendiriyor.

Kürt Partiler Arasındaki Müzakereler

Kürt Demokratik Partisi (KDP) ağırlıklı Kürt Ulusal Konseyi (KUK)veya Kurdên Nasîonalîstî ya Sûrî (ENKS), 7 Şubat’ta geçici Suriye hükümetiyle müzakere etmek amacıyla Kürt Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile birleşik bir heyet oluşturmayı hedeflediğini duyurdu.

KUK (ENKS), Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni kontrol eden KDP’nin etkisinde olan Suriyeli Kürt partilerinin oluşturduğu bir koalisyon. PYD ise SDG’nin çekirdeğini oluşturan Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) siyasi kanadı konumunda.

KDP destekli KUK (ENKS) ve PKK bağlantılı PYD, Esad rejimi sonrası Suriyeli Kürtler için farklı yönetim modelleri üzerinde ayrışıyor. KUK, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne benzer federal bir sistem isterken, PYD özerk bir yönetim modeli peşinde.

KUK (ENKS), Suriyeli muhalif gruplarla işbirliği yaparken, PYD kendisini bağımsız bir güç olarak konumlandırmaya çalışıyor. PYD’nin Esad karşıtı muhalefetle sınırlı bir iş birliği içinde olması, Suriyeli muhaliflerin PYD’ye mesafeli yaklaşmasına neden oluyor

Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, 30 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Suriye egemenliğinin “tek bir otorite ve tek bir toprak bütünlüğü” altında olması gerektiğini belirtti. Şara, Batı medyasına yaptığı değerlendirmede, SDG ile bir anlaşma ihtimaline şüpheyle yaklaştığını ancak görüşmelerin sürdüğünü dile getirdi.

KUK (ENKS) Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’ndan ayrıldı

Suriye’de Barzani çizgisindeki partilerin oluşturduğu Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin KUK (ENKS) Sözcüsü Feysel Yusif, “Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu”ndan ayrıldıklarını duyurdu.

ENKS Sözcüsü Feysel Yusif, “Devrim bitti. Baas rejimi çöktü. Yeni bir dönem başladı, Suriye muhalefetinden (İtilaf) ayrılmaya karar verdik” dedi.

Suriye’de faaliyet yürüten ve bünyesinde çok sayıda siyasi parti bulunan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), Suriye muhalefetinden ayrıldığını duyurdu. 

ENKS Sözcüsü Yusif, yaptığı açıklama ile Katar’da kurulan ancak merkezi İstanbul’da bulunan ve resmi ismi “Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu” (SMDK) olan Suriye muhalefetine artık dahil olmadıklarını bildirdi. 

ENKS’nin de içinde yer aldığı Türkiye tarafından kontrol edilen Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) 2012 yılında Katar’da kuruldu ve merkezi İstanbul’da bulunuyor.

Kürt Ulusal Konseyi’nin (KUK / ENKS), Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’ndan (SMDK) ayrılması, Suriye’deki Kürt siyasi dinamiklerini ve muhalefet içindeki dengeleri önemli ölçüde değiştirebilecek bir gelişmedir.

Türkiye’nin desteklediği SMDK içinde Kürtlerin sesi olan ENKS’nin ayrılması, Suriyeli muhalifler içindeki Kürt temsilini zayıflatabilir. Bu ayrılık, Kürtler ile Arap ağırlıklı muhalif gruplar arasındaki görüş ayrılıklarını daha da derinleştirebilir.

ENKS ve PYD/YPG, Suriye’deki Kürt bölgelerinin yönetimi konusunda uzun süredir rakip konumda. Ancak SMDK’den ayrılan ENKS, gelecekte PYD ile ortak bir müzakere sürecine girebilir. ABD ve Fransa gibi ülkeler, ENKS ve PYD arasında bir uzlaşı sağlanmasını uzun süredir teşvik ediyordu.

ENKS’nin Türkiye’nin desteklediği Suriye muhalefeti içinde yer almaması, Ankara’nın Suriye Kürt politikalarını doğrudan etkileyebilir.

Şam yönetimi, PYD ile ENKS’yi birlikte masaya oturtarak Kürt meselesini doğrudan müzakere etmek isteyebilir. ENKS yetkilileri, Suriye rejimiyle diyalog kapısını açık bırakabileceklerini ifade etti.Bu, Kürtlerin Suriye’nin geleceğinde bağımsız bir statü kazanma mücadelesinde yeni bir sayfa açabileceği anlamına geliyor.

ENKS’nin SMDK’den ayrılması, ABD’nin Kürt politikasını yeniden şekillendirmesine neden olabilir.Eğer ENKS, YPG/SDG ile ortak bir yol haritası çizerse, ABD’nin Suriye’de Kürt gruplara yönelik desteği güçlenebilir.

HTŞ’nin Lübnanlı Kaçakçılarla Çatışması

HTŞ liderliğindeki geçici Suriye hükümeti, Humus Vilayeti’ndeki Hawik bölgesinde Lübnanlı kaçakçılarla çatışmaya devam etti. Hizbullah’a bağlı medya, 7 Şubat’ta HTŞ’nin 6 Şubat’ta Lübnanlıların yoğun yaşadığı Hawik köyüne bir saldırı düzenlediğini iddia etti. Ancak bu iddianın ötesinde bir kanıt bulunmuyor. Suriyeli gazeteciler, geçici hükümet güçlerinin bölgedeki mevzilerini güçlendirdiğini bildirdi.

Suriye Askeri Operasyonlar Dairesi, HTŞ savaşçılarının kaçırılmasının ardından Hawik bölgesine konuşlandığını açıkladı.Lübnan medyası, üç HTŞ savaşçısını esir tutan Lübnanlı aşiretlerin, bu kişileri 6 Şubat’ta Suriye güçlerine iade ettiğini bildirdi.

Suriyeli gazetecilere göre, HTŞ birlikleri daha sonra Hizbullah bağlantılı kaçakçılara karşı operasyon düzenledi ve Lübnan sınırında ilerleme sağladı. X’te (Twitter) yayınlanan coğrafi konumlu görüntülerde, HTŞ güçlerinin 6 Şubat’ta Hawik’in batısındaki bir binadan tanksavar güdümlü füze (ATGM) ateşlediği görüldü.Lübnan medyası, geçici hükümetin Suriye’den attığı roketlerin Suriye-Lübnan sınırındaki üç noktaya isabet ettiğini belirtti.

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun ve Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, 7 Şubat’ta gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde, Lübnan-Suriye sınırındaki durumu kontrol altına almak için koordinasyon sağlama konusunda anlaştı.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here