Thunderforge, ABD Savunma Bakanlığı’nın yapay zekâ destekli savaş simülasyon ve karar-destek programı olarak sahneye çıktı. Scale AI ile Anduril iş birliğinde geliştirilen sistem, büyük ölçekli muharebeleri dijital ortamda oynayarak stratejilerin zaaflarını ortaya çıkarıyor ve komutanlara “savaşın sisini dağıtma” vaadiyle gerçek zamanlı karar desteği sunuyor.
Pentagon’un inovasyon ekosistemi içinde öne çıkan Thunderforge, Silikon Vadisi hızını askeri karar süreçlerine entegre etmeyi hedefliyor. Projede Scale AI’nin ileri yapay zekâ modelleri ile Anduril’in Lattice komuta-kontrol altyapısı birleştiriliyor; amaç, sensör verilerinden ve simülasyonlardan üretilen çıktılarla tiyatro-ölçekli harekât planlamasını hızlandırmak ve zayıf noktaları önceden tespit etmek.
ABD Hint-Pasifik Komutanlığı (INDOPACOM), Thunderforge’un ilk saha tatbikatlarını 2025’in Nisan–Haziran döneminde gerçekleştirdiğini ve pilot uygulamaların başarılı geçtiğini açıkladı. Yapılan denemelerde sistem; harekât planı geliştirme, kaynak tahsisi ve gerçek-zamanlı risk değerlendirmelerinde komutanlıklara karar desteği sağladı. Pentagon yetkilileri, başarılı pilot uygulamaların ardından Thunderforge prototipinin Avrupa’daki konuşlu birliklerde de test edileceğini duyurdu.
Projede öne çıkan ilişkilerden biri, Scale AI kurucusu Alexandr Wang’in girişim rolü. Wang, yapay zekâ tabanlı modellemelerin askeri karar süreçlerini dönüştüreceğini belirtiyor; buna karşın Pentagon’da görevli bazı yetkililer, sistemin hâlâ etik, denetim ve güvenlik sınırları konusunda sınırlamalara tabi olması gerektiğini vurguluyor. DIU (Savunma İnovasyon Birimi) ve program yöneticileri ise Thunderforge’un insan gözetimi altında çalışacağını, özerk silah sistemleriyle karıştırılmaması gerektiğini yineliyor.
Büyük çaplı çatışmalarda veri hacmi ve hız, karar alma süreçlerini belirliyor. Thunderforge, çok katmanlı bilgiyi yapay zekâ ile işleyip karar vericilere temiz, kullanışlı bilgi olarak sunmayı hedefliyor; bu, mesafelerin ve karmaşık lojistiğin belirleyici olduğu Pasifik bölgesinde kritik önem taşıyor.
Unit X: Pentagon’un Silikon Vadisi Açılımı
Unit X/DIU tarzı hızlı entegrasyon mekanizmaları, geleneksel tedarik süreçlerini baypas ederek start-up çözümlerini sahaya ulaştırıyor. Bu, savunma sanayiinin inovasyon döngüsünü kısaltıyor ancak aynı zamanda denetim, güvenlik ve sorumluluk konularını da öne çıkarıyor.
ABD Savunma Bakanlığı bünyesindeki “Unit X” olarak anılan girişim, ordunun teknolojiye uyumunda devrim yaratıyor. 2015’te kurulan bu birim, Pentagon’un hantal tedarik bürokrasisini aşarak Silikon Vadisi’ndeki modern teknolojileri orduya kazandırmayı hedefliyor.
Klasik savunma sanayi devlerinin yıllar süren projeleri yerine, start-up şirketlerin yenilikçi çözümlerini doğrudan askeri birimlere ulaştırarak yerleşik savunma sanayisini atlayıp yenilikleri sahaya taşıyor. Bu yaklaşım, son yıllarda ABD ordusu için giderek daha kritik hale gelmiş durumda.
Unit X (resmi adıyla Savunma İnovasyon Birimi, DIU), ilk başarısını bürokrasiyi baypas eden hızlı projelerle gösterdi. Örneğin, IŞİD’e karşı hava saldırılarını koordine etmek için geliştirilen bir akıllı telefon uygulaması ve Kuzey Kore’yi izlemek için kullanılan küçük uydular, bu birimin erken dönemde hayata geçirdiği çözümler arasındaydı. Hatta geleneksel yöntemlerle dev savunma firmalarınca yıllardır geliştirilmeye çalışılan ve yüz milyonlar harcanan bir projeyi, Unit X sadece $1,5 milyon bütçe ile kısa sürede çalışır hale getirebildi.
Bu örnekler, Silikon Vadisi hızını modern harbe uyarlamanın mümkün olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak Unit X, Pentagon’un milyar dolarlık dev bütçesini yenilikçi teknoloji kültürüyle buluşturup verimliliği artırmak gibi zorlu bir misyon üstlenmiş durumda.