STM, Türkiye’nin ilk milli ve yerli hücumbotunun modelini, tasarımcısı ve ana yüklenicisi olarak, 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF 2025) ilk kez sergiledi.
STM’nin geliştirdiği milli hücumbot;
- Su üstü harbi görevlerinde, düşman tespiti ve teşhisini zorlaştıracak şekilde bekleme ve gizlenme bölgelerinde konuşlanabilecek.
- Uzun menzilli güdümlü mermilerle hedeflere taarruz düzenleyebilecek.
- Fırkateynler ve helikopterlerle koordineli saldırı yapma kapasitesine sahip olacak.
- Yeterli hava savunma sistemleriyle donatılacak ve yüksek sürat ile manevra kabiliyeti sunacak.
- Düşük radar kesit alanı, tam yükte yüksek denizcilik performansı, sığ sularda harekât kabiliyeti gibi niteliklerle donatıldı.
- Gemi tasarımı, inşası ve donatımında azami ölçüde yerli kaynaklar kullanılacak.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Temmuz’da İstanbul’da ilk sac kesiminin gerçekleştirildiğini ve STM tarafından geliştirilen özgün modelin ilk kez IDEF’te sergilendiğini açıkladı. Türkiye’nin artık kendi hücumbotunu tasarlayıp inşa edebildiğini vurgulayarak , “Donanmamız bugüne kadar Almanya tasarımı hücumbotları kullanıyordu. Artık dışa bağımlılığı sona erdirdik. Milli korvet ve fırkateynin ardından, şimdi de milli hücumbotumuzu geliştirdik.” ifadelerini kullandı.
Güleryüz, hücumbotun Türk Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarına modern çözümler sunduğunu, yüksek sürat, gelişmiş silah sistemleri ve zorlu deniz koşullarında manevra kabiliyetiyle öne çıktığını belirtti.
Türk donanmasının en uzun ve en ağır hücumbotu olacak. Azami oranda yerli silah sistemleriyle donatılacak bu su üstü platformu, tam bağımsız savunma sanayi hedefimize önemli katkı sağlayacak.”
Tasarım Özellikleri ve Performans Kapasitesi
Yaklaşık 68 metre uzunluğa ve 9,3 metre genişliğe sahip olan milli hücumbot, 700 ton deplasmana ulaşıyor. Gövde tasarımı düşük radar kesit alanına sahip (stealth özellikli) olacak şekilde geliştirildi. Bu sayede hasım unsurlar tarafından daha geç tespit edilebilecek.
- Azami Hız: 39+ knot (~72 km/s)
- Seyir Menzili: Ekonomik hızda (~20 knot) en az 800 deniz mili
- Mürettebat: 36 kişi
- Operasyon Süresi: 7 güne kadar kesintisiz görev
Geminin yüksek sürat ve manevra kabiliyeti, onu hem kıyı sularında hem de açık denizlerde etkili kılacak. Sığ sularda operasyon kabiliyeti, özellikle Ege ve Akdeniz gibi karmaşık coğrafyalarda taktik avantaj sağlayacak.
Silah ve Savunma Sistemleri
Yeni nesil hücumbot, vurucu gücü ve savunma yetenekleriyle küçük bir korveti andırıyor.
- Ana Silah: 76 mm’lik baş top
- Anti-Gemi Füzeleri: ROKETSAN Atmaca gibi uzun menzilli güdümlü mermiler
- Hava Savunma: Yakın hava savunma sistemi (PDMS) ile nokta savunma kabiliyeti
- Ek Silahlar:
- 2 adet 12,7 mm uzaktan komutalı stabilize makineli tüfek
- 2 adet chaff/decoy (aldatıcı) sistemi
Bu donanım, hücumbotu asimetrik tehditlere ve güdümlü mermi saldırılarına karşı güçlü bir özsavunma kapasitesiyle donatıyor.
Sensörler, Elektronik Sistemler ve Tahrik Gücü
Gelişmiş Savaş Yönetim Sistemi (SYS), 3 boyutlu arama radarı, elektro-optik sensörler ve atış kontrol radarı geminin durumsal farkındalığını artırıyor. Elektronik harp (EH) suite’i, lazer ikaz alıcıları ve NATO uyumlu IFF sistemi, modern savaş ortamında hayatta kalma kabiliyetini güçlendiriyor.
- Seyir Sistemleri: Çift X-band radarı, LPI radar, GPS/DGPS, INS ve dijital harita sistemleri
- Tahrik Sistemi: Dört dizel makine ve yönlendirilebilir su jetleri
- Enerji Altyapısı: Üç dizel jeneratör ile yüksek hızda bile istikrarlı enerji üretimi
Bu altyapı, hücumbotu hız, ivmelenme ve manevra kabiliyeti açısından sınıfının liderleri arasına yerleştiriyor.
İnşa Süreci ve Teslim Takvimi
İlk sac kesimi 8 Temmuz 2025’te İstanbul’da gerçekleştirildi ve gemi yapım faaliyetleri resmen başladı. IDEF 2025’te sergilenen model, bu ilk prototipin ölçekli versiyonuydu. Sektör kaynaklarına göre, inşa faaliyetlerinin 2025–2026 döneminde sürmesi ve ilk geminin liman ve seyir testlerinden sonra 2026 sonu veya 2027 başında Türk Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilmesi hedefleniyor.
Operasyonel Avantajlar ve Taktik Kullanım
Düşük radar ve kızılötesi iz özellikleri, hücumbotu hasım unsurlar tarafından geç fark edilir kılıyor. Yüksek sürat ve ani manevra yetenekleri, ani taarruz ve vuru-kaç taktiklerinde avantaj sağlıyor. Uzun menzilli güdümlü füzeleri sayesinde, daha büyük savaş gemilerini dahi tehdit edebilecek kapasitede. Ayrıca, helikopterler, SİHA’lar ve diğer deniz platformlarıyla koordineli çok katmanlı saldırılar gerçekleştirebilecek.
68 metrelik boyutları ve 700 ton deplasmanı, gemiye zorlu hava koşullarında bile görev yapma imkânı sunuyor. 2–3 metre dalga yüksekliğinde bile seyir ve atış kabiliyetine sahip olması, operasyonel esnekliğini artırıyor.
STM’nin milli hücumbotu, Türkiye’nin savunma sanayii bağımsızlığını pekiştiren stratejik bir platform olarak öne çıkıyor. Yüksek hız, uzun menzil, güçlü silah sistemleri ve gelişmiş elektronik donanımıyla bu hücumbot, Türk Deniz Kuvvetleri’ne sürpriz taarruz, devriye ve alan kontrolü görevlerinde kritik avantaj sağlayacak. Proje, Türkiye’nin yerli kaynaklarla deniz gücünü modernize etme vizyonunun güçlü bir sembolü ve gelecekteki donanma stratejilerinin önemli bir yapı taşıdır.
