Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin (TUSAŞ) Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, TUSAŞ’ın iki KAAN savaş uçağı prototipinin montajına başladığını ancak tedarik zinciri sorunlarının programın hızını kestiğini belirtti.
Farnborough Airshow’un ikinci gününde düzenlenen bir basın toplantısında konuşan ve Haziran ayında Temel Kotil’in ayrılmasının ardından Genel Müdür olarak göreve başlayan Mehmet Demiroğlu, titanyum ile döküm ve dövme parçalarla ilgili tedarik zinciri sorunlarının “önemli üretim gecikmelerine” neden olduğunu söyledi. Şu anda TUSAŞ’ın tedarikçileriyle olan sorunları çözmek ve normal üretim programına dönmek için çalışmalarına devam ettiğini de ekledi.
Üretim aşamasında olan yeni prototipler, iki test uçuşu gerçekleştiren Prototip 0’a kıyasla planlanan nihai konfigürasyonlarına daha yakın olacaklar. İlk uçak Prototip 0 hakkında konuşan Demiroğlu, “KAAN’ın ilk inşa edildiği haliyle uçması amaçlanmamıştı. Bu kapsamda uçabilmesi için çok sayıda değişiklik yaptık, uçuyor ve uçacak ” dedi. Demiroğlu, “Eğitim uçağı HÜRJET prototipini uçurduğumuz kadar uçurmayacağız. Bu prototipi zorlamayacağız. Sonraki iki prototip çok daha fazla uçacak” sözlerini ekledi.
Prototip 0 şu anda F-16’da kullanılan General Electric tarafından tedarik edilen bir çift F110 motoruyla çalışıyor. Ancak milli bir savaş uçağı motoru geliştirme çalışmaları devam ediyor. TUSAŞ’a ait TRMotor ve TUSAŞ Motor Sanayii (TEI) halihazırda bu motorun geliştirilmesi konusunda işbirliği yapıyor.
Yerli motor geliştirme çalışmaları, Ukraynalı motor geliştirme şirketi Ivchenko Progress ile işbirliği çerçevesinde resmiyet kazanacak. Demiroğlu, Ukraynalı şirketin motor geliştirme çabalarını desteklediğini çünkü bu yolda ilerlediklerini ve biraz yardım alarak geliştirme süresini kısaltmaya çalıştıklarını belirtti.
Ukrayna ve Türkiye daha önce, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden önce, Ekim 2020’de motor teknolojisi konusunda anlaşmalar imzalamıştı.
Genel Müdür Demiroğlu, Türkiye’nin geçen yıl ATAK 2 taarruz helikopteri, ANKA 3 İnsansız Uçak Sistemi ve HÜRJET eğitim uçağı gibi bir dizi platformun ilk uçuşunu gerçekleştirerek havacılık ve uzay alanındaki yetkinliğini kanıtladığını vurguladı. Demiroğlu, “Bu, Türkiye’nin her türlü platformu tasarlama, üretme, test etme ve uçurma kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor” dedi.
Kaynak: Aviation Week