Beyaz Saray, Sırbistan’ın Kosova sınırında askeri yığınak yaptığını bildirerek Belgrad yönetimini bu güçleri geri çekmeye çağırdı.
Kosova’nın kuzeyindeki son olaylar, bir grup Sırp’ın 1 polisin ölümüne ve 4 Sırp’ın etkisiz hale getirilmesine yol açtı. Bu olaylar, bölgedeki tansiyonu yükseltti ve uluslararası endişeye neden oldu.
ABD, Sırbistan, Kosova, NATO ve Avrupalı müttefikleri ile yakın ilişkiler içinde ve olayın soruşturulması gerektiğini belirtti. ABD, Kosova’da ele geçirilen silahların bölge personelinin yanı sıra NATO birlikleri dahil uluslararası personele tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşmenin kolay geçmediğini belirten Vucic, Kosova’nın kuzeyinde 24 Eylül’de yaşananlara değindiklerini ifade etti.
Blinken ile Kosova’nın kuzeyinde gerilimin azaltılması hususunda hem fikir olduklarını ifade eden Vucic ülkesinin NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü’nün (KFOR) bölgedeki varlığını desteklemeye devam edeceğini belirtti.
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Amerika Birleşik Devletleri’nin Sırbistan’a Kosova sınırına yakın konumdaki askeri birliklerini geri çekme çağrısını memnuniyetle karşıladı. Osmani, bu çağrının Kosova Polisine yönelik saldırıyı planlayanlara ve Sırp askeri birliklerinin Kosova sınırı boyunca örgütlenmesine karşı bir sorumluluk çağrısı olduğunu ifade etti.
Ayrıca NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü’nün (KFOR) mevcudiyetinin güçlendirileceğini açıkladı. ABD ayrıca taraflara itidal çağrısında bulunarak diplomatik çabaların devam edeceğini ifade etti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Kosova’daki Güvenlik Gücü KFOR’a ilave kuvvet sağlanmasına onay verdiklerini bildirdi.
Stoltenberg, Kosova’daki genel duruma ilişkin yazılı açıklama yaparak, NATO’nun karar alma organı Kuzey Atlantik Konseyinin bugün Kosova’daki durumu görüştüğünü belirtti.
KFOR’un Kosova’daki mevcudiyetinin altı çizelen açıklamada, “Kosova’da yaşayan insanlar için güvenli bir ortam ve hareket özgürlüğünün devamını sağlamak amacıyla gerekli tüm faaliyetleri yürüteceğiz. Bunu tarafsız ve BM’den aldığımız yetkiyle yapacağız.” ifadeleri kullanıldı.
