ABD, Orta Doğu’dan Vazgeçemiyor: Strateji ile Gerçeklik Arasında Kapanmayan Makas

0
22

ABD’nin Çin ve Rusya gibi büyük tehditlere odaklanma sözlerine rağmen hâlâ Orta Doğu’daki karmaşık durumlardan kurtulamıyor.

ABD, 100’den fazla savaş uçağıyla İran’ın nükleer tesislerine yönelik geniş çaplı bir saldırı gerçekleştirdi. Bu operasyon, Washington’un onlarca yıldır milyarlarca dolar ve binlerce hayat harcadığı Orta Doğu’ya son ve belki de en net müdahalesi oldu. (Afganistan, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Suriye ve Yemen’i düşünün.)

Bu sırada Pentagon’un asıl endişesi, Çin ve Rusya’nın küresel güç projeksiyonları. Ancak bu rekabet için gereken kaynaklar — özellikle uçak gemileri gibi büyük ölçekli askeri sistemler — şu anda farklı bölgelerde, özellikle Orta Doğu’da yoğun şekilde kullanılıyor.

American Enterprise Institute’tan Orta Doğu uzmanı Brian Carter, “ABD’nin ulusal savunma stratejileriyle sahadaki gerçeklik arasında ciddi bir kopukluk var” diyor. Carter, “Çin’e odaklanmamız gerekirken, hâlâ Orta Doğu’ya öncelik veriyoruz. Sahada işlerin kontrolden çıkmaması için yeterince hazırlık yapmıyoruz. Bu yüzden kriz anlarında sadece tepkisel davranıyoruz” dedi.

Savunma Bakanlığı’nın politika müsteşarı Elbridge Colby, uzun süredir Çin’in Avrupa ve Orta Doğu’dan daha öncelikli tehdit olduğunu savunuyor. Mart ayındaki oturumda Colby, ABD’nin “çok cepheli savaş yürütecek” bir orduya sahip olmadığını açıkça dile getirdi.

Hint-Pasifik Komutanı Amiral Samuel Paparo ise Kasım ayında, İsrail ve Ukrayna’ya sağlanan destek nedeniyle ABD’nin gelişmiş mühimmat stoklarının hızla azaldığını açıkladı.
Nisan ayında bir Patriot hava savunma taburunun Çin’e karşı konuşlandırılmak üzere Ortadoğu’dan taşınması için 73 uçuş gerektiğini söyledi.

Son olarak, Deniz Operasyonları Vekili Amiral James Kilby, Donanma’nın Standart Füze-3 s (SM-3) toklarının “endişe verici bir hızla” azaldığını belirtti. ABD, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki Husi saldırılarına karşılık olarak 1 milyar doları aşan mühimmat harcadı. USS Harry S. Truman, üç adet Super Hornet savaş uçağını kaybetti; biri dost ateşi nedeniyle düşürüldü.

Davidson Küresel Güvenlik Enstitüsü’nden Prof. Daryl Press’e göre Orta Doğu, dört temel riskin birleştiği bir bölge:

  • Terörizm ve radikal gruplar
  • Nükleer silahlar ve yayılma riski
  • Enerji ihracatının merkezinde olması
  • Zayıf egemenliğe sahip devlet yapıları

“Bu bölge, ABD’yi sürekli çatışmalara çeken bir mıknatıs gibi,” diyor Press. “Ve bu tesadüf değil.”

ABD’nin savunma stratejileri ile fiili uygulamaları arasındaki fark, Orta Doğu’nun ABD dış politikasında hâlâ ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Kamuoyunun dikkatinden kaçan birçok operasyon ve müdahale, Amerika’nın bu coğrafyadan vazgeçemediğini kanıtlıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here