Lockheed Martin F-35A, küçük bir insansız hava aracı (İHA) yardımıyla gerçekleştirdiği ilk saldırı testini başarıyla tamamladı. Testte kullanılan PDW C100 İHA, lazer işaretleyici görevi üstlenerek dört hassas bombayı hedefe yönlendirdi. Böylece, küçük insansız sistemlerin hem pilotları hem de kara kuvvetlerini riske atmadan gizli uçakların etkinliğini artırabileceği kanıtlandı.
ABD Hava Kuvvetleri’ne ait F-35A savaş uçağının katıldığı test, Performance Drone Works (PDW) tarafından Savunma Bakanlığı iş birliğiyle Temmuz ayında gerçekleştirildi.
- Tek bir PDW C100 İHA, F-35A tarafından atılan dört GBU-12 bombasını yönlendirdi.
- İHA, Leonardo STAG5 lazer hedef belirleyici ile 1.000, 1.500 ve 2.000 metre uzaklıktaki üç ayrı hedefi işaretledi.
- 35 dakika boyunca havada kalan C100, 3 km mesafeden hassas hedefleme verilerini F-35’e aktardı.
- Dört saldırının tamamı isabetle sonuçlandı.
İHA’ların Gizlilik ve Güvenlik Katkısı
F-35 gibi hayalet savaş uçakları, yüksek irtifada ve radar tehditlerinden uzak operasyonlarda daha verimli çalışıyor. Geleneksel olarak lazer güdümlü saldırılar için hedef belirlemek üzere başka bir insanlı uçak veya kara birlikleri gerekiyordu. Bu durum, uçakların düşük irtifaya inerek tespit edilme riskine girmesine yol açıyordu.
Yeni sistem sayesinde bu görev küçük bir İHA’ya devredildi. Böylece F-35, gizlilik profilini korurken hassas saldırılar gerçekleştirmeye devam edebiliyor.
PDW C100: Gözcüden Fazlası
PDW, C100’ü yalnızca keşif için değil, aynı zamanda hedef belirleme ve ateş desteği sağlamak amacıyla geliştirdi.
- Modüler yük sistemi sayesinde, lazer hedefleme verilerini kara, hava ve deniz unsurları arasında paylaşabiliyor.
- 74 dakikalık dayanıklılığıyla 10 km menzile kadar uçabiliyor.
- Görüş hattı olmayan dağlık veya yoğun çatışmalı bölgelerde görev yapabiliyor.
ABD Ordusu’nun 173. Hava Tugayı, emekliye ayrılan RQ-7B Shadow’ların yerine bu yıl dört adet C100 sistemi tedarik etti. Tugay mensupları, platformun çok yönlülüğünü öne çıkarıyor. Çavuş Nathaniel Daniels, C100’ün “ileri yardım istasyonlarına malzeme bırakabilme ve 2-3 km ötesinde otonom görevler yapabilme” kabiliyetine dikkat çekti.
Bu test, yakın hava desteği doktrininde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Geleneksel yöntemlerde hedef işaretleme için alçaktan uçan uçaklara veya sahadaki JTAC ekiplerine ihtiyaç duyulurken, C100 gibi küçük ve düşük maliyetli İHA’lar artık bu zinciri güvenli mesafeden kapatabiliyor.
PDW’nin hedefi, kompakt İHA’ları kara, hava ve deniz operasyonlarına entegre ederek yüksek değerli uçaklar veya personel riske girmeden müşterek ateş gücü oluşturmak.
Modern savaş alanında artan hassasiyet, esneklik ve hayatta kalma ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunda, bu gelişme F-35 gibi beşinci nesil savaş uçaklarının gücünü daha da artırıyor.
