ASELSAN tarafından geliştirilen YILDIRIM-100 Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir (DIRCM) Sistemi’nin bir testi daha başarıyla tamamlandı. Modern savaş koşullarında artan güdümlü füze tehditlerine karşı geliştirilen bu sistem, Türkiye’nin hava platformlarının korunmasında kritik rol oynayacak.
Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir Sistemi (DIRCM), özellikle omuzdan atılan hava savunma sistemleri (MANPADS) gibi IR güdümlü füzelere karşı uçakları korumak için geliştirilmiş ileri seviye bir elektronik karşı tedbir sistemidir. Geleneksel flare sistemlerinin ötesine geçen DIRCM, yönlü lazer teknolojisiyle tehdidi hedef alır ve füzenin güdüm sistemini yanıltarak hedefe ulaşmasını engeller.
ASELSAN’ın geliştirdiği YILDIRIM-100 sistemi, IR güdümlü füzelere karşı yüksek etkili koruma sunan yerli bir DIRCM çözümüdür:
- Lazer tabanlı yönlendirilmiş karşı tedbir teknolojisi
- Gelişmiş Füze Uyarı Sistemi (MWS) entegrasyonu
- Gimbal bazlı yönlendirme ve hassas hedefleme kabiliyeti
- A400M gibi büyük hava platformlarına entegrasyon yeteneği
Entegrasyon ve doğrulama testlerini 2024 yılında başarıyla tamamlayan YILDIRIM-100, 2025 itibarıyla saha testlerinde de olumlu sonuçlar elde ediyor. ITAR-free yapısıyla dost ve müttefik ülkelere ihracat açısından önemli fırsatlar sunuyor.
TUSAŞ’ın Rolü: Entegrasyon ve Ortak Geliştirme
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), platformlara entegrasyonunda aktif görev üstlenmektedir.
- Sistem, HÜRKUŞ, T625, ANKA, AKSUNGUR ve A400M gibi yerli platformlara başarıyla entegre edilmektedir.
- ASELSAN ile birlikte test ve kalifikasyon süreçleri yürütülmektedir.
Türkiye, ASELSAN liderliğinde özgün DIRCM sistemleri geliştirerek dışa bağımlılığı azaltmakta ve ITAR kısıtlamalarına tabi olmayan sistemler üretmektedir. Bu gelişmeler, Türkiye’nin hava savunma kabiliyetini güçlendirirken, yerli sistemlerin dost ülkelere ihracatına da kapı aralamaktadır.
ITAR Nedir?
ITAR (International Traffic in Arms Regulations), ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Savunma İhracat Kontrol Ofisi (DDTC) tarafından yürütülür. ABD menşeli savunma ürünlerinin başka ülkelere satışı, lisans devri ya da ortak üretimi için önceden ABD’nin izni gereklidir. Bu izne tabi olmadan yapılan her türlü aktarım ciddi hukuki ve ticari yaptırımlara yol açabilir.
Küresel DIRCM Sistemlerine Genel Bakış
ABD Sistemleri
- AN/AAQ-24 (Nemesis/Guardian): Northrop Grumman üretimi sistem, 360 derece koruma sağlar. C-17, CV-22 ve CH-53E gibi platformlara entegredir.
- CIRCM: Hafif, modüler, düşük maliyetli yapısıyla UH-60 ve CH-47 gibi helikopterlerde kullanılır. 2023 itibarıyla 250+ platformda aktif.
- AN/ALQ-212 (ATIRCM): Eski nesil bir sistemdir. CIRCM’nin yaygınlaşmasıyla kullanımı azalmıştır.
Avrupa Sistemleri
- Miysis DIRCM (Leonardo): ITAR-free yapısıyla NATO test sahalarında güvenilirliğini kanıtlamıştır.
- EuroDIRQM (Indra & Elettronica): Kuantum Kaskad Lazer teknolojisine dayanır. Henüz yaygın kullanımda değildir.
- MUSIC Ailesi (Elbit Systems): C-MUSIC, J-MUSIC ve Mini-MUSIC alt modelleriyle geniş kullanıcı kitlesine hitap eder.
Diğer Ülkeler
- Rusya 101KS-O: Su-57’ye entegre edilmiş kule tabanlı DIRCM sistemi.
- Güney Kore (Hanwha & DAPA): 2023’te başlatılan yerli DIRCM geliştirme projesi.
- İsrail (C-MUSIC): Hem askeri hem sivil havayolu uçaklarında yaygın kullanımda.
DIRCM Sistemlerinin Yapısı ve Çalışma Prensibi
DIRCM sistemleri, IR güdümlü füze tehditlerine karşı hava araçlarını aktif biçimde korumak için tasarlanmış yüksek teknolojili çözümlerdir. Temel bileşenleri şunlardır:
- Füze Uyarı Sistemi (MWS): Füze motorundan yayılan IR veya UV imzaları tespit eder. Tehdidi genellikle 2 saniye içinde algılar.
- Yönlendirme ve İzleme Sistemi: Füzenin yönünü belirler ve lazer ışınını hassas biçimde hedefe yönlendirir.
- Lazer Sistemi: SWIR, MWIR veya LWIR bantlarında çalışan modüle lazer ışını üretir ve füze sensörünü yanıltarak hedefe ulaşmasını engeller.
- Kontrol ve İşlem Birimi: Tüm süreci koordine eder ve zamanında tepki verilmesini sağlar.
DIRCM sistemleri; algılama, yönlendirme, izleme ve lazerle yanıltma adımlarını entegre biçimde gerçekleştirerek hava platformlarına modern savaş alanlarında hayati bir koruma kalkanı oluşturur.