Ukrayna’daki savaş, modern savaş ortamında elektronik harbin (EH) ne kadar belirleyici olduğunu ortaya koydu. ABD Hava Kuvvetleri Özel Operasyon Komutanlığı (AFSOC), Çin gibi büyük güçlerle olası bir çatışma senaryosuna hazırlanırken, Ukrayna’daki çatışmalardan çıkarılan dersleri kapsamlı şekilde değerlendiriyor.
Ukrayna’daki tarafların gelişmiş EH kabiliyetleri nedeniyle, iletişim hatları sürekli parazitleniyor. Bu durum, FPV drone’ların fiber optik kablolarla kontrol edilmesine kadar varıyor. GPS sistemleri sık sık saldırı altında. Hatta ABD’nin bağışladığı Karadan Fırlatılan Küçük Çaplı Bomba (GLSDB) mühimmatları bile bu ortamdan etkileniyor.
Bir yetkiliye göre, AFSOC artık sadece konvansiyonel tehditlere değil, parazitlenmiş ve saldırıya açık ortamlarda nasıl operasyon yapılacağına odaklanıyor. “Zekâmızı, yeteneklerimizi ve kapasitemizi artırmalıyız” diyen yetkili, yeni alımlar ve eğitim programlarının bu doğrultuda revize edildiğini belirtti.
GPS’siz Ortamda Nasıl Hayatta Kalınır?
Komutanlık, GPS erişiminin mümkün olmadığı koşullarda alternatif konumlama, navigasyon ve zamanlama (PNT) çözümlerine odaklanıyor. Bu tür teknolojilerin geliştirilmesi, modern savaşta hayatta kalmanın ve üstünlük sağlamanın anahtarı olarak görülüyor.
Yetkili, “İnsanlarımız donanımdan daha önemli bir avantajdır” diyerek, EH kabiliyetleri olan personelin yetiştirilmesinin öncelik haline geldiğini vurguladı. Hava mürettebatının yeniden bazı platformlara yönlendirilmesi, ilk günden itibaren etkili olmalarını sağlayacak eğitim sistemlerinin kurulması gündemde.
AFSOC, geçmişe kıyasla daha çevik bir tedarik süreci benimsemeye hazırlanıyor. Dinamik tehdit ortamlarında platform yeteneklerinin hızla değiştirilmesi gerektiğini belirten yetkili, “Bugün işe yarayan bir sistem, birkaç ay sonra geçerliliğini yitirebilir” uyarısında bulundu.
Komuta, pahalı ve karmaşık sistemler yerine, düşük maliyetli ve gerektiğinde kaybedilebilir sistemleri değerlendirmeye başladı. “Bu tür sistemler mühimmat gibi tüketilebilir olabilir, bu da stratejik esneklik sağlar,” ifadesi dikkat çekiyor.
Ghostrider ve Commando II Programları Sürerken…
AFSOC’un AC-130J Ghostrider ve MC-130J Commando II platformları gibi büyük projeleri sürüyor. Ancak yetkili, bu sistemlerin yeterliliğinin sürekli güncellenmesi gerektiğini, aksi takdirde yeni tehdit ortamlarında yetersiz kalabileceğini söylüyor.
Her iki platform da AFSOC’un asimetrik savaş, hızlı reaksiyon ve yüksek hassasiyetli görevler yürütme kapasitesini artırıyor. AC-130J Ghostrider, şehir savaşlarında veya dağlık bölgelerde özel kuvvetleri desteklemek için etkili bir silahlı taarruz uçağıdır. MC-130J Commando II ise operasyonel gizlilik ve stratejik erişim sağlamakta kilit rol oynayan bir nakliye ve yakıt ikmal uçağıdır.
Özellik | AC-130J Ghostrider | MC-130J Commando II |
---|---|---|
Rol | Silahlı taarruz (gunship) | Gizli intikal ve yakıt ikmali |
Silah sistemi | 105 mm, 30 mm, Hellfire, SDB vs. | Silahsız (destek uçağı) |
Temel görev | Yakın hava desteği (CAS), ISR | Gizli özel kuvvet operasyonu |
Aviyonik ve sensör | Lazer hedefleme, IR kamera, EW | IR bastırma, radar uyarı sistemi |
Taban uçak modeli | C-130J | C-130J-30 |
Modülerlik ve Açık Sistem Mimarisi
Sistem güncellemelerinin hızlandırılması için açık mimari ve yazılım tanımlı sistemlerin önemi artıyor. “Ayın kutusu kulübü” olarak adlandırılan, tedarikçiye bağımlı kalmadan güncelleme yapılabilen yapılar hedefleniyor. Bu sayede savaş alanındaki gelişmelere anında uyum sağlanabiliyor.
Sonuç olarak AFSOC, personel eğitimi, platform seçimi, sistem entegrasyonu ve tedarik stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Bu dönüşüm, Ukrayna’daki çatışmalardan alınan derslerin ciddiyetini ve gelecekteki savaşlara ne kadar yön vereceğini açıkça ortaya koyuyor.
Kaynak: TZ