İsrail’in Tel Aviv kentinde 19 Ağustos’ta düzenlenen gösteride protestocular, Gazze’de Hamas’ın elinde bulunan rehinelerin serbest bırakılması talebiyle pankartlar taşıdı ve sloganlar attı.
İsrail ordusu, Salı günü Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde altı rehinenin cesedine ulaştı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’a göre, cesetler, Hamas tarafından inşa edilmiş tünellere düzenlenen “karmaşık bir operasyon” sırasında bulundu.
Rehinelerin nasıl ve ne zaman öldüğü bilinmiyor; ancak Hamas yetkilileri, İsrail’i Gazze’ye yönelik önceki saldırılarda bazı esirleri öldürmekle suçlamıştı. İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari, Haziran ayında yaptığı açıklamada, aralarında Perry, Metzger ve Popplewell’in de bulunduğu dört rehinenin, İsrail güçleri bölgede operasyon düzenlerken öldürüldüğüne inanıldığını kabul etti.
Yerel yetkililere göre, başlangıçta kaçırılan yaklaşık 250 rehineden İsrail askerleri yalnızca yedi kişiyi sağ olarak kurtarabilirken, Haziran ayında gerçekleştirilen bir operasyonda bölgede 200’den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Yaklaşık 109 tutsak, Hamas’la yapılan takaslar yoluyla İsrail’e canlı olarak iade edildi. Uluslararası Af Örgütü’ne göre, 100’den fazla rehinenin hala Gazze’de olduğuna inanılıyor. İsrailli yetkililer ise bunların en az üçte birinin öldüğünü düşünüyor.
Mısır’da Ateşkes ve Rehine Müzakereleri Yeniden Başlıyor
Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry, Salı günü yerel basına yaptığı açıklamada, ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması müzakerelerinin Perşembe ve Cuma günü Kahire’de yeniden başlayacağını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun altı haftalık ateşkes, İsrailli rehinelerin Filistinli mahkumlarla takas edilmesi ve İsrail askerlerinin Gazze’deki büyük nüfus merkezlerinden çekilmesini içeren bir “köprü teklifini” kabul ettiğini belirtti.
Anlaşmanın son halinin, Netanyahu’nun aşırı sağcı koalisyon ortaklarını yatıştırmak için eklediği iddia edilen Filadelfi Koridoru’nun İsrail kontrolünde kalmaya devam etmesi gibi yeni koşulları içerip içermediği belirsiz. Netanyahu, Salı günü yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze ile Mısır arasındaki dar bir şerit olan koridoru “hiçbir koşulda” terk etmeyeceğini ve “bir anlaşma olacağından emin olmadığını” söyledi. Hamas, henüz anlaşmayı resmen kabul etmedi.
Blinken, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu belirleyici bir an; rehineleri eve götürmek, ateşkes sağlamak ve herkesi kalıcı barış ve güvenliğe giden daha iyi bir yola sokmak için muhtemelen en iyi, belki de son fırsat” dedi. Müzakere çabalarını sürdürmek üzere Salı günü Mısır’a uçtu.

Golan Tepeleri’nde Hizbullah Saldırısı: 50’den Fazla Roket Fırlatıldı
Lübnan’daki Hizbullah örgütü, Çarşamba sabahı İsrail’in kuzeyinde yer alan Golan Tepeleri’ndeki Katzrin kentine 50’den fazla roket fırlatarak bir kişinin hafif yaralanmasına ve evlerde hasara yol açtı.
Saldırı, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Lübnan’da düzenlediği hava saldırılarının ardından gerçekleşti. Bu saldırılarda Hizbullah’ın ülkenin iç kesimlerindeki silah depoları hedef alındı.
IDF’nin açıklamasına göre, Katzrin’e yapılan saldırıda yaklaşık 50 roket fırlatıldı ve roketlerin çoğu Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirildi. Ancak birkaç roket şehre isabet ederek ağır hasara neden oldu ve bir kişi yaralandı.
Hizbullah, saldırının sorumluluğunu üstlenerek, yakınlardaki bir askeri üssü hedef aldığını iddia etti. Ancak İsrail ordusu, grubun kasabayı vurmayı amaçladığını belirterek bu iddiayı reddetti.
Hizbullah, IDF’nin gece boyunca Lübnan’ın doğusunda gerçekleştirdiği saldırılara misilleme olarak Golan Tepeleri’ndeki üssü Katyuşa roketleriyle vurduğunu açıkladı.
İsrail Hava Kuvvetleri, İsrail Sınırına 100 Kilometre Mesafedeki Hedefleri Vurdu
İsrail ordusu, İsrail savaş uçaklarının Lübnan’ın kuzeydoğusundaki Baalbek Bölgesi’nde yer alan Bekaa Vadisi’ndeki Hizbullah silah depolarını gece boyunca ikinci kez vurduğunu açıkladı.
Saldırıların ardından, İsrail ordusu “saldırıya uğrayan depolarda silahların varlığına işaret eden” ikincil patlamaların tespit edildiğini bildirdi.
Ayrıca, Baalbek bölgesinde Hizbullah’ın hava savunma birimi tarafından kullanılan ve İsrail uçakları için “tehdit oluşturan” bir alanın da vurulduğu belirtildi. Baalbek, Hizbullah’ın kalelerinden biri olup, İsrail sınırına yaklaşık 100 kilometre mesafede yer alıyor.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda bir kişinin öldüğünü ve en az 20 kişinin yaralandığını açıkladı. IDF, Hizbullah’ı “Lübnan vatandaşlarını alaycı bir şekilde istismar ederek” nüfusun yoğun olduğu bölgelere askeri varlıklar yerleştirmekle suçladı.
Ordu, hedefler arasında daha önce İsrail’in kuzeyindeki Ya’ara’ya düzenlenen saldırıda kullanılan Abu Shash’taki bir roketatar, Hamoul bölgesindeki bir Hizbullah ajanı, Beit Lif’teki bir başka Hizbullah ajanı ve Ayta ash-Shab, Ramyeh ve Tallouseh’te terör örgütü tarafından kullanılan binaların bulunduğunu söyledi.

21 Ağustos: İsrail’in Gazze’deki Saldırılarında 52 Filistinli Hayatını Kaybetti
İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlediği saldırılarda, 12’si Gazze’deki bir okulda, dokuzu ise Deyr el-Balah’taki kalabalık bir pazar yerinde olmak üzere en az 52 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden savaşında, bugüne kadar en az 40.173 kişi öldü ve 92.857 kişi yaralandı. İsrail’in 7 Ekim’de Hamas öncülüğünde başlattığı saldırılarda ise 1.139 kişinin öldüğü ve 200’den fazla kişinin esir alındığı tahmin ediliyor.

GAZZE’DE ATEŞKES: Gazze Ateşkesi İçin ABD ve Türkiye Dışişleri Bakanları Telefonla Görüştü
Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün yaptığı açıklamaya göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile telefonda görüştü.
ABD tarafından talep edilen telefon görüşmesinde, Blinken’in Orta Doğu gezisinin ardından Gazze’de devam eden ateşkes müzakereleri ele alındı.
Daha önce de bildirdiğimiz gibi, ABD ve İsrail, ateşkes için “köprü kurucu öneri” olarak adlandırdıkları bir teklif sundu. Ancak bu teklif, Hamas’ın daha önce kabul ettiği ABD destekli ateşkes planıyla çeliştiğini belirttiği İsrail koşullarını içeriyor.

Filistin Devlet Başkanı Abbas, “Başka Çözüm Kalmadı, Tüm Yönetim Gazze’ye Gidiyor”
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM’de düzenlenen Filistin Konulu Olağanüstü Oturum’da Genel Kurul’a hitap ederek, “Artık başka bir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle ben ve tüm Filistin yönetimi Gazze’ye gitme kararı aldık” dedi.
TBMM Genel Kurulu, Filistin Konulu Olağanüstü Oturum için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın locadan izlediği oturumda, AK Parti Grup sıralarında İran’ın başkenti Tahran’da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin fotoğrafı yer aldı.
Başkanlık divanı ve milletvekillerinin oturduğu sıralara Filistin ve Türk bayraklarının yer aldığı atkılar bırakıldı.
Abbas, TBMM’de yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin, Filistin halkının meşru haklarını savunan duruşunu takdir ettiğini ifade etti.
Türkiye’nin gönderdiği insani yardımlardan duydukları memnuniyeti dile getiren Abbas, “Gazze’deki halkımıza on binlerce ton insani yardım gönderen Türkiye’ye teşekkür ediyorum” dedi.
Filistin halkının direnişinin devam edeceğini vurgulayan Abbas, “Dimdik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Halkımız ne olursa olsun işgalcileri topraklarımızdan defedecektir” ifadelerini kullandı.
“Gazze’ye Gideceğiz”
Filistin Devlet Başkanı Abbas, Gazze’ye gitme kararından söz ederek, “Başka bir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle ben ve tüm Filistin yönetimi Gazze’ye gitme kararı aldık” dedi. Ayrıca İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında ölen binlerce çocuğu hatırlatarak, “Gazze’ye gideceğim. Bizim hayatımız Gazze’deki çocukların hayatından daha değerli değil” ifadelerini kullandı.
Filistin lideri Abbas’ın TBMM Genel Kurulu’nda 46 dakika süren konuşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleri ve davetliler tarafından ayakta alkışlandı.

ABD, “İsrail’e 20 Milyar Dolarlık Silah Satışını” Onayladı
ABD, İsrail’e 18 Milyar Dolarlık F15 Savaş Uçağı Satışı da Dahil Olmak Üzere 20 Milyar Dolarlık Önemli Bir Silah Paketine Yeşil Işık Yaktı.
Amerikan tarihinde İsrail’e yapılan en önemli silah satışlarından biri olan bu duyuru, Kongre’nin Biden yönetiminin İsrail’e 14 milyar dolarlık acil askeri yardım teklifini kabul etmesinden aylar sonra geldi.
ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin İsrail’e 583,1 milyon dolarlık M1148A1P2 orta taktik araç filosu ve ekipmanları, 774,1 milyon dolarlık 120 milimetrelik tank mermileri, 102,5 milyon dolarlık gelişmiş orta menzilli havadan havaya füzeler ve 61,1 milyon dolarlık M933A1 yüksek patlayıcılı havan mermileri satmayı kabul ettiği Kongre’ye bildirildi.
Dışişleri Bakanlığı’nın Kongre’ye gönderdiği bildiride, satışların “İsrail’in mevcut ve gelecekteki düşman tehditlerini karşılama kapasitesini artıracağını” belirtti.
Onayda dikkat çeken bir diğer husus ise 18,82 milyar dolarlık F-15 savaş uçağı satışının olduğu ifade edildi. Bu satış, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Demokrat üyesi Temsilci Gregory Meeks’in endişelerini dile getirmesiyle muhalefetin tepki gösterdiği bir konu olarak görülüyordu.
Savaş uçağı satışı, gelişmiş F-15EX’in İsrail versiyonu olan 50 adet F-15IA savaş uçağı ile İsrail Hava Kuvvetleri’nin mevcut F-15 uçakları için kitler ve diğer ekipmanları içeriyor.
Tank mermileri neredeyse hemen teslim edilebilecek. Boeing tarafından üretilen F-15 savaş uçaklarının ise ancak 2029 yılından itibaren gelmesi bekleniyor.
ABD’li Washington Post (WP) gazetesi, yakın zamanda paylaştığı ve ismi açıklanmayan Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı haberinde, Biden yönetiminin İsrail’e yeni silah sevkiyatını onayladığını belirtmişti. Haberde, Biden yönetiminin söz konusu transferleri daha önceki Kongre bildirimlerine göre yaptığı için bu sefer Kongre’ye bildirmeden ve kamuoyuna duyurmadan gerçekleştirdiğine işaret edildi.
Dışişleri Bakanlığı onayı Kongre’ye bildirdi. Kongre’nin silah satışlarını engelleme yetkisi var ancak böyle bir süreç oldukça zor.

Hizbullah, Roket Saldırısında Batı Celile’deki 146.Tümen’i Hedef Aldı
Lübnan’daki Hizbullah örgütü, Pazartesi günü erken saatlerde Batı Celile’ye 30 kadar roket fırlattı.
Örgüt, Lübnan’ın güneyindeki Maaroub kasabasına yönelik saldırıya karşılık olarak, Nahariya’dan Krayot’a kadar olan bölgeye roket yağdırdı.
Hizbullah’tan yapılan açıklamada, 12 Ağustos’ta gerçekleştirilen ilk saldırının hedefinin Ga’aton’da bulunan 146. Tümen’in yeni karargâhı olduğu belirtildi. Katyuşa füzeleriyle gerçekleştirilen bu operasyonun, Lübnan’a, özellikle de Maaroub kasabasına yönelik saldırılara bir yanıt olduğu ve çok sayıda can kaybına neden olduğu iddia edildi.
İsrail Ordusu, gün boyunca güney Lübnan’da aralarında bir silah deposunun da bulunduğu Hizbullah hedeflerinin başka hava saldırılarıyla vurulduğunu açıkladı.
Ordu, İran destekli örgütün Pazar günü üç savaşçısının öldüğünü duyurdu ve Ekim ayından bu yana terör örgütünün ölü sayısının en az 406’ya yükseldiğini iddia etti.
Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail’in merkezindeki Tel Hashomer üssünde İsrail ordusunun acemi erlerine yaptığı konuşmada, “İran ve Hizbullah’tan düşmanlar, bize daha önce kullanmadıkları yöntemlerle zarar vermekle tehdit ediyorlar ama bunu yapanlar, bizden daha önce almadıkları şekilde bir saldırı bekleyebilirler,” dedi. “Önemli kabiliyetlerimiz var. Umarım bunu dikkate alırlar ve başka cephelerde de savaşa yol açmazlar,” sözlerini ekledi.

İsrail Saldırıları ve Gazze’deki Son Durum: 12 Ağustos
İsrail saldırıları, son 24 saat içinde Gazze’de en az 25 Filistinlinin ölümüne neden oldu. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu’nun verilerine göre, İsrail güçleri 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi nüfusunun yüzde 1,8’ini öldürdü; bu ölümlerin yüzde 75’i 30 yaşın altındaki kişilerden oluşuyor.
On binlerce Filistinli, Han Yunus’tan kaçmak zorunda kaldı ve yerleşim bölgelerinin başka yerlerinde kaldırım ve sokaklarda aç ve susuz uyumak zorunda kaldı.

Batı Celile’de Hizbullah Saldırısı: Demir Kubbe Arızalandı; Yedi Yaralı
Batı Celile’de Hizbullah’a ait bir insansız hava aracının düzenlediği saldırıda biri ağır olmak üzere en az yedi kişi yaralandı. İsrail Ordusu, saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, yaralananlardan en az birinin Demir Kubbe önleme füzesinin arızalanması sonucu yaralandığını belirtti.
Hizbullah’a ait birkaç insansız hava aracı da Nahariya bölgesindeki hedefleri vurdu. Örgüt, saldırının sorumluluğunu üstlenerek bir askeri üssü hedef alan sürü dron fırlattığını ancak tüm kayıpların sivil olduğunu açıkladı.
İsrail Ordusu, Lübnan’dan İsrail hava sahasına giren birkaç insansız hava aracı tespit edildiğini ve bunlardan birinin Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından engellendiğini, diğerlerinin ise Nahariya bölgesine çarparak kayıplara yol açtığını belirtti.
Magen David Adom ambulans servisi, Nahariya bölgesindeki üç noktada yaralıları tedavi ettiğini söyledi. Ambulans servisi, bir kişinin ağır yaralı olduğunu, bir kişinin durumunun hafif-orta olduğunu ve beş kişinin de hafif yaralandığını açıkladı.
İsrail Ordusu, Nahariya yakınlarındaki Route 4 otoyolunda ağır yaralanan bir kişinin yere çakılan ve arızalanan Demir Kubbe önleyicisi tarafından yaralandığını belirtti. Ordu, “Yapılan ilk incelemeye göre, hedefi ıskalayan ve yere çarpan bir önleyici olduğu ortaya çıktı” dedi.
Uzmanlar, İsrail Ordusu son dönemde Gazze’deki savaş nedeniyle zaten bunalmış olduğu ve İran’dan bir tür misilleme beklediğinden birçok birimin teyakkuz durumunda olduğunu belirtti.
İsrail Uçakları Lübnan Semalarında Ses Duvarını Aştı
İsrail uçakları Lübnan’ın başkenti üzerinde ses duvarını aşarak uçtu
İsrail uçaklarının Lübnan’ın başkenti üzerinde alçak irtifada uçarak ses duvarını aştığına dair haberler alındı. Bu durum bölgede gerginliği artırabilir.
Görgü tanıkları en az iki sonik patlama sesi duyduklarını bildirdi.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı, İsrail savaş uçaklarının başkent üzerinde ve bazı bölgelerde ses duvarını aştığını doğruladı.
GAZZE SON DURUM
İsrail ordusu (IDF) Netzarim Koridoru boyunca operasyonlarına devam etti. IDF 6. Piyade Tugayı ve 10. Piyade Tugayı, çatışmalar ve hava saldırıları sonucunda 20 Filistinli savaşçıyı öldürdü. Hamas ve El Aksa Şehitleri Tugayları, koridor boyunca İsrail güçlerine roketli saldırılar düzenledi.
İsrail ordusu (IDF) Refah’taki operasyonlarına devam etti. IDF Nahal Tugayı, bölgedeki İsrail güçlerine tehdit oluşturan yaklaşık 10 savaşçıyı öldürdü. IDF Hava Kuvvetleri, Refah bölgesindeki milis altyapısını imha etti. Filistinli savaşçılar, İsrail güçlerini tanksavar ateşiyle hedef aldı. Hamas ve El Aksa Şehitleri Tugayları, 6 Ağustos’ta Refah’ın doğusunda İsrail personelini ve zırhlılarını roket güdümlü el bombaları, patlatılmış EYP’ler ve havan toplarıyla hedef aldı.
IDF, Filistinli savaşçıların Refah’ın doğusunda, IDF tarafından belirlenen yardım güzergâhı yakınında faaliyet gösteren bir IDF birliğini tanksavar güdümlü füzelerle hedef alması üzerine, bu güzergah boyunca seyahat ve koordinasyonu geçici olarak durdurduğunu açıkladı. IDF, Kerem Şalom geçişinin ve diğer yardım giriş noktalarının her zamanki gibi çalışmaya devam edeceğini belirtti. Ancak, bu güzergah kapalıyken yardımın nasıl ulaştırılacağı hemen belli değil.
Hamas, Refah’ın doğusundaki George Caddesi’nde çok sayıda İsrail askeri aracını hedef alan planlanmış bir pusu gerçekleştirdiğini gösteren görüntüler yayınladı. Görüntülerde, bir El Kassam savaşçısının güçlü bir patlayıcı düzenekle İsrailli Namer zırhlı personel taşıyıcısına (ZPT) doğru ilerlediği, cihazı aracın altına yerleştirdiği ve geri çekildikten birkaç saniye sonra patlattığı görülüyor.
El Kassam Tugayları Salı günü yaptığı açıklamada savaşçılarının bir İsrail zırhlı gücünü hassas bir pusuya düşürmeyi başardığını doğruladı. Tugaylar, Shawaz zırh delici patlayıcı cihaz ve iki Al Yassin-105 tanksavar RPG kullanarak iki Namer personel taşıyıcısını imha ettiklerini söyledi.


ABD, Ortadoğu’ya Büyük Askeri Konuşlanma Yapıyor: İran Misillemeye Hazırlanıyor
Tahran’da Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesine İran’ın misilleme hazırlığı yaparken, ABD bölgeye bir uçak gemisi taarruz grubu, bir savaş filosu ve ilave savaş gemileri gönderiyor.
Bu gelişme, Pentagon’un bölgedeki militan gruplara çatışmaları genişletmemeleri yönünde açık bir uyarıda bulunmak üzere, Ortadoğu’ya iki uçak gemisi saldırı grubu gönderdiği Gazze savaşının ilk günlerinden bu yana ABD güçlerinin bölgeye yaptığı en büyük konuşlanma olarak gösteriliyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin stratejik iletişim koordinatörü John Kirby, “Dini Lider’in Tahran’da öldürülen Hamas liderinin intikamını almak ve İsrail’e yeni bir saldırı düzenlemek istediğini açık ve net bir şekilde duyduk” dedi.
Pentagon basın sekreter yardımcısı Sabrina Singh tarafından Cuma günü yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Lloyd Austin’in USS Abraham Lincoln (CVN-72) vurucu grubunun, şu anda Umman Körfezi’nde görev yapan USS Theodore Roosevelt (CVN-71) vurucu grubunun yerini alması emrini verdiğini, ayrıca balistik füze savunması yapabilen destroyer ve kruvazörlerin de Orta Doğu ve Akdeniz’e gönderileceğini söyledi.
Açıklamada hangi savaş gemilerinin gönderildiği belirtilmiyor, ancak Doğu Akdeniz’deki iki ABD destroyeri, İran’ın Nisan ayında İsrail’e karşı başlattığı saldırıların önlenmesinde görev almıştı.
ABD’nin bölgede halihazırda USS Wasp amfibi saldırı gemisi bulunuyor. 24. Deniz Seferi Birimi ile birlikte görev yapan gemi, emir verilmesi halinde Lübnan’daki ABD vatandaşlarının tahliyesini gerçekleştirecek. Üç gemiden oluşan Wasp Amfibi Hazır Grubunda USS Wasp (LHD-1), USS New York (LPD-21) ve USS Oak Hill (LSD-51) bulunuyor.
İki saldırı grubu arasındaki geçişin ne zaman gerçekleşeceği henüz belli değil. Lincoln’ün Pasifik ve Hint Okyanusunu geçerek Orta Doğu’ya varması iki hafta ya da daha fazla sürebilir. Roosevelt, 11 Ocak’ta konuşlandırılmıştı ve 12 Temmuz’dan bu yana Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki ticari trafiği korumak üzere Refah Muhafızı Operasyonu kapsamında Orta Doğu’da görev yapıyordu.
Singh açıklamasında, “Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel savunması dinamiktir ve Savunma Bakanlığı, gelişen ulusal güvenlik tehditlerini karşılamak üzere kısa sürede konuşlanma kabiliyetini muhafaza etmektedir” dedi.
İran, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesi nedeniyle İsrail’e saldırma sözü verdi. Suikastten İsrail sorumlu tutuluyor. ABD’li yetkililer, İran’ın beklenen saldırısının önümüzdeki günlerde gerçekleşebileceğini ve ABD’nin muhtemel saldırıları önlemek için bölgeyi yakından izlediğini söyledi. Yetkililer, saldırının İran’ın Nisan ayında İsrail’e karşı başlattığı balistik füze ve insansız hava aracı saldırısına benzeyebileceğini, ancak İran’ın bölgedeki vekilleriyle koordine edilen daha büyük ve daha karmaşık bir saldırı da olabileceğini belirtti.


Hamas lideri İsmail Haniye, Cuma günü Katar’da toprağa verildi
Haniye ve koruması Wasim Abu Shaban’ın naaşları önce Katar’ın başkenti Doha’daki İmam Muhammed ibn Abd Al Wahab Camii’ne götürüldü ve burada yüzlerce kişi Filistin bayrağına sarılı tabutların önünde cenaze namazı kılındı.
Katar Emiri Şeyh Tamim ve babası eski Katar Emiri Şeyh Hamad da cenazeye katılanlar arasındaydı. Hamas’ın üst düzey yetkilisi Halid Meşal, İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da törene katıldı.
Hamas, diğer Filistinli grupların temsilcilerinin ve halkın da cenaze törenine katılacağını açıkladı. Cenaze töreni, Doha’nın kuzeyindeki Lusail’de bulunan mezarlıkta yapıldı.
Haniye’nin naaşı, İran’ın başkentinde üst düzey yetkililerin de katıldığı halka açık bir cenaze töreninin ardından Perşembe akşamı Doha’ya ulaştı.

İran Misilleme Hazırlığında, Biden Yeni Askeri Güçleri Değerlendiriyor
İran, İsmail Haniye’nin bir suikast sonucu öldürülmesinin ardından misillemeye hazırlanırken, ABD Başkanı Joe Biden, Orta Doğu’ya daha fazla askeri birlik konuşlandırmayı değerlendiriyor.
Perşembe günü, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile bir telefon görüşmesi yapan Biden, ABD’nin “İsrail’in tehditlere karşı savunmasını destekleyeceğini” ve bu desteğin “savunma amaçlı yeni ABD askeri konuşlandırmalarını” da içereceğini belirtti.
Bazı ABD’li yetkililere göre Pentagon, ABD Merkez Komutanlığı ile bölgedeki ABD kuvvetlerinin pozisyonunda ne gibi ayarlamalar yapılacağını görüştü, ancak Perşembe öğleden sonu itibariyle nihai bir karar alınmamıştı. Yetkililer, önümüzdeki günlerde İran’dan bir yanıt gelebileceğini söyledi.
Uçak gemisi, destroyerler ve diğer savaş gemilerinden oluşan USS Theodore Roosevelt uçak gemisi saldırı grubu, son haftalarda Umman Körfezi’nde faaliyet gösteriyor.
USS Wasp amfibi saldırı gemisi ve birkaç Donanma gemisi şu anda Akdeniz’de faaliyet gösteriyor. Bu grup, ABD’nin bir tahliye emri vermesi halinde Amerikan vatandaşlarının Lübnan’dan tahliyesini gerçekleştirebilecek kapasitede bir deniz keşif birliğini de içeriyor.

Hizbullah, Fuad Şükür’ün Ölümünden Sonra İlk Roket Saldırısını Üstlendi
Hizbullah, Beyrut’ta komutanının öldürülmesinden 48 saatten fazla bir süre geçtikten sonra, bu akşam Batı Celile‘ye yönelik ilk roket saldırısını gerçekleştirdiğini duyurdu.
Yapılan açıklamada, İsrail’in bugün erken saatlerde Lübnan’ın Şama (Chamaa) köyüne düzenlediği saldırıya karşılık olarak kuzey sınırındaki Metzuba’ya düzinelerce roket fırlatıldığı belirtildi. Bu saldırının, Hizbullah’ın Beyrut’ta komutanının öldürülmesinden sonra gerçekleştirdiği ilk roket saldırısı olduğu vurgulandı.
İsrail Savunma Kuvvetleri Perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada Lübnan’dan İsrail topraklarına düzinelerce roket atıldığını ancak bunlardan sadece beş tanesinin İsrail’e ulaştığını bildirdi.
Hizbullah, İsrail’in kuzeyindeki Matzuva yerleşimine düzinelerce Katyuşa roketi fırlattığını doğruladı.
IDF, roket saldırısının ardından İsrail uçaklarının “Lübnan’ın güneyindeki Yater bölgesinde roketlerin fırlatıldığı Hizbullah rampasını vurduğunu” açıkladı. Al-Mayadeen’de yer alan bir haberde, İsrail uçaklarına hava savunma füzesi fırlatıldığı belirtildi.
Batı Celile’ye yönelik roket saldırısında herhangi bir yaralanma veya ölüm haberi gelmediği bildirildi.
Şama ‘daki İsrail saldırısında ise dört Suriyelinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda Lübnanlı sivilin yaralandığı açıklandı.


NYT’ye Göre Hamas Lideri Haniye Tahran’daki Misafirhaneye Yerleştirilen Bomba ile Öldürüldü
Haber, siyasi şefin hedefli bir hava saldırısıyla öldürüldüğü yönündeki önceki spekülasyonlarla çelişiyor. İranlı yetkililer suikastı, İran için feci bir istihbarat ve güvenlik başarısızlığı ve Devrim Muhafızları için büyük bir utanç olarak nitelendirdi.
New York Times’ın yaptığı bir araştırmaya göre, Hamas’ın üst düzey lideri İsmail Haniye, Çarşamba günü Tahran’da kaldığı misafirhaneye gizlice sokulan bir patlayıcının uzaktan patlatılması sonucu hayatını kaybetti.
Perşembe günü yayınlanan haber, ikisi İranlı olmak üzere yedi Ortadoğulu yetkili ve bir Amerikalı yetkiliden alınan bilgilere dayanıyor. Yetkililerden beşi, bombanın yaklaşık iki ay önce Devrim Muhafızları tarafından işletilen ve korunan, Tahran’ın kuzeyindeki elit bir mahallede Neshat olarak bilinen büyük bir yerleşkenin parçası olan misafirhaneye gizlendiğini doğruladı. Bombanın tam olarak nasıl ve ne zaman yerleştirildiğine dair ayrıntılar belirsizliğini koruyor.
Orta Doğulu yetkililere göre, Haniye’nin odada olduğu doğrulandıktan sonra bomba yerel saatle 02:00 sularında uzaktan patlatıldı ve Hamas lideri ile koruması öldü. Yerleşkede görevli sağlık personelinin iki kişinin bulunduğu odaya koştuğu bildirildi. Haniye’nin öldüğünü hemen açıklayan ekip, daha sonra korumasını hayata döndürmeye çalıştı ancak başarılı olamadı.
İranlı yetkililer ve bazı anonim ABD kaynakları, Haniye’nin ölümünün sorumluluğunu İsrail’e atfetse de İsrail olayla herhangi bir ilgisi olduğunu kamuoyu önünde kabul etmedi.
New York Times soruşturmasının, Haniye’ye suikast düzenlemek için kullanılan yöntemi ortaya çıkarması, ölümünden saatler sonra ortaya çıkan ve siyasi şefin hedefli bir hava saldırısıyla öldürüldüğü yönündeki spekülasyonlarla çelişiyor.

Netanyahu: İsrail Çok Yüksek Alarmda
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bölgedeki birçok cephede daha geniş çaplı bir savaş ihtimaline karşı İsrail’in çok yüksek alarmda olduğunu söyledi.
Başbakanlık ofisi tarafından yayımlanan açıklamada Netanyahu, “İsrail hem savunmada hem de saldırıda tüm senaryolar için çok yüksek alarm durumundadır” dedi.
İsrail güçlerinin, “herhangi bir cepheden gelecek saldırganlık eylemlerinin bedelini çok ağır ödeyeceklerini” sözlerine ekledi.

İsrail, Muhammed Deif’in Öldürüldüğünü Açıkladı; Hamas Ölüm Haberini Doğrulamadı
İsrail ordusu, Hamas’ın en üst düzey askeri komutanı Muhammed Deif’in 13 Temmuz’da Gazze’nin güneyinde düzenlenen bir İsrail hava saldırısında öldürüldüğünü açıkladı.
Hamas üyesi İzzet el Raşk, Deif’in ölüm haberinin doğrulanmadığını belirtti. Raşk, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Kassam liderlerinden herhangi birinin şehit olduğunu doğrulamak ya da yalanlamak Kassam Tugayları’nın ve hareketin liderliğinin meselesidir” dedi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Deif’i “Gazze’nin Usame Bin Ladin’i” olarak nitelendirdi. Gallant, Deif’in ölümünü “Hamas’ın Gazze’de askeri ve idari bir otorite olarak tasfiye edilmesi sürecinde önemli bir kilometre taşı” olarak gördüğünü belirtti. “Hamas teröristleri ya teslim olacaklar ya da ortadan kaldırılacaklar. İsrail savunma teşkilatı, 7 Ekim katliamının hem planlayıcıları hem de failleri olan Hamas teröristlerinin peşini bırakmayacaktır. Bu görev tamamlanana kadar durup dinlenmeyeceğiz,” diye ekledi.
Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Deif’in öldürülmesinin ardından Hamas’ın çöküşünün “her zamankinden daha yakın” olduğunu söyledi.
Deif, Han Yunus’un batısında İsrail tarafından “güvenli bölge” olarak ilan edilen El Mevasi’de en az 90 kişinin ölümüne ve 300 kişinin yaralanmasına neden olan bir saldırıda hedef alınmıştı. İsrail savaş uçaklarının düzenlediği saldırıda, yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadırlar ve bir su damıtma ünitesi hedef alındı. Olay yerinden gelen görüntülerde, Filistinlilerin enkaz altından insanları kurtarmaya çalıştığı, yaralılar arasında çocukların ve sağlık görevlilerinin de bulunduğu görüldü.
Saldırının ardından İsrail ordusu yaptığı açıklamada, “iki üst düzey Hamas teröristinin” ve diğer savaşçıların sivillerin arasında saklandığı bir bölgeyi vurmak için “kesin istihbarat” temelinde hareket ettiğini iddia etti.

Beyaz Saray’dan Hamas Suikastı Sonrası Açıklama
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da bir İsrail saldırısında öldürüldüğüne dair haberleri Beyaz Saray’ın “teyit edemeyeceğini ya da doğrulayamayacağını” söyledi.
Sözcü, Haniye ve Hizbullah’ın üst düzey komutanı Fu’ad Şükr’ün Salı günü Beyrut’un güneyinde ölmelerinin “kesinlikle tansiyonun düşmesine yardımcı olmadığını” kabul etti.
Kirby, Çarşamba günkü Beyaz Saray basın brifinginde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu konuda Pollyannacılık yapmayacağım – açıkça gerilimin tırmanmasından endişe duyuyoruz” dedi.
Kirby, ABD Başkanı Joe Biden’ın saldırı hakkında bilgilendirildiğini söyledi. Ancak Başkan’ın bu spesifik saldırıdan ne zaman haberdar edildiğine dair ek ayrıntı vermedi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Singapur’da kendisiyle birlikte seyahat eden gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin Hamas liderinin öldürülmesinden “haberdar olmadığını ya da bu olaya karışmadığını” söyledi.
İran Lideri Hamaney’den İsrail’e Saldırı Talimatı
İran’ın dini lideri Ali Hamaney, Hamas’ın Siyasi Lideri İsmail Haniye’nin dün gece Tahran’da suikast sonucu öldürülmesine misilleme olarak İran Silahlı Kuvvetlerine İsrail’e karşı doğrudan bir saldırı başlatma emri verdi.
New York Times kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesine tepki olarak İsrail’e saldırı emri verdi.
Gazeteye göre, emir Çarşamba sabahı verildi.
Haberde ayrıca Hamaney’in, “savaşın genişlemesi ve İsrail ya da ABD’nin İran’ı vurması durumunda hem saldırı hem de savunma planlarının hazırlanması” talimatını verdiği kaydedildi.
Al Mayadeen ise bir kaynağa dayanarak füzenin “İran topraklarından” değil, “başka bir ülkeden” fırlatıldığını söyledi. Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Musa Ebu Marzuk, Haniye suikastının cevapsız kalmayacağı uyarısında bulundu.
Husiler: Hamas liderinin öldürülmesinin ardından İsrail “misilleme dalgasına” hazır olsun
Bir Husi yetkilisi, Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinin ardından İsrail’in bir “misilleme dalgası” beklemesi gerektiğini söyledi.
Husi medya otoritesi başkan yardımcısı Nasr al-Din Amer, “[İsrail] şiddetli bir savaşın ortasında ve müzakerelerin ortasında çok büyük kırmızı çizgileri aştı,” dedi.
Haniye’nin erken saatlerde İran’da suikasta uğraması, İsrail’in Gazze’ye yönelik kanlı savaşı ve Lübnan’da kötüleşen çatışmalarla sarsılan bölgede daha geniş çaplı bir gerilimin tırmanmasına neden olabilir.
Husiler, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşına karşılık olarak İsrail’e füzeler ve insansız hava araçları ile saldırmış ve Kızıldeniz üzerinden yapılan küresel ticareti şiddet kullanarak sekteye uğratmıştı.
İsrail’in Hedefi: Hizbullah’ı Güney Lübnan’dan Çıkarmak
İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi, İsrail’in amacının Hizbullah’ı güney Lübnan’daki sınıra yakın mevzilerden çıkarmak olduğunu söyledi.
Farklı kasaba isimlerini sıralayan Halevi, “(Hizbullah’ın) sınırda, Metula’dan, Shtula’dan ya da Rosh HaNikra’dan 200 metre uzakta bulunmasına da izin vermeyeceğiz,” dedi.
Çarşamba günü erken saatlerde İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, bir dizi uluslararası mevkidaşına mektup yazarak İsrail ile Hizbullah arasındaki son savaşı sona erdiren 2006 tarihli Birleşmiş Milletler kararının uygulanması çağrısında bulundu.

Savunma Bakanı Austin: “İsrail’i Savunacağız”
ABD’den suikast sonrası ilk açıklama Savunma Bakanı Lloyd Austin’den geldi.
Austin Filipinler ziyaretinde gazetecilere yaptığı değerlendirmede, “Ortadoğu’da savaşın kaçınılmaz olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Austin ayrıca İsrail’in saldırıya uğraması halinde ABD’nin İsrail’i savunacağını ancak böylesi bir durumun olmasını istemediklerini ve sorunların diplomatik yollarla çözümü konusunda çok çalışacaklarını belirtti.
ABD Savunma Bakanı, suikast girişimi öncesinde ABD’nin bilgi sahibi olup olmadığı konusundaki bir soruya da “Bu konuda herhangi bir bilgim yok” ifadesini kullandı.