Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son gelişmelere dair soruları yanıtlayarak önemli açıklamalarda bulundu.

Bakanlık kaynakları, yeni Suriye yönetimiyle yapılan görüşmelerde, terörle mücadelede ortak bir anlayışın sağlandığını vurguladı. Kaynaklar, “Terör örgütünün silah bırakmaktan başka bir seçeneği olmadığını açıkça ifade ediyoruz. Bu konuda kararlılığımız tamdır. Yeni Suriye yönetimiyle fikir birliği içinde olduğumuzu memnuniyetle gözlemliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Terör örgütünün kendisini iyi bir durumda göstermeye yönelik yalanlarına itibar edilmemesi gerektiğini belirten kaynaklar, şu açıklamayı yaptı: “PKK/YPG terör örgütü ya silah bırakacak ya da yok olacaktır. Terör örgütü mensupları arasında Suriye vatandaşı olmayanlar ülkeyi terk edecek. Suriye vatandaşı olanlar ise silah bırakacak ve yeni sisteme entegre edilip edilmeyecekleri ya da nasıl entegre edilecekleri, Suriye yönetimi tarafından belirlenecektir.”

Suriye’de Yeni Dönem: “Suriye Artık Suriyelilerindir”

Suriye artık Suriyelilerindir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Terörle mücadeleden taviz vermeden, Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenliği ve istikrarının sağlanması için yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içerisinde olacağız.

Bakanlık kaynakları, Suriye’de yeni bir döneme girildiğini vurguladı.

Münbiç ve Tişrin Barajı Kontrol Altında

Açıklamada, Münbiç ve Tişrin Barajı’nın tamamen Suriye Milli Ordusu’nun kontrolünde olduğu belirtildi. Terör örgütlerinin son çırpınışlarını sergilediği ifade edilerek şu uyarılarda bulunuldu:

“Terör örgütü bilinçli bir şekilde dezenformasyon yaparak kamuoyunda algı yaratmaya çalışmaktadır. Bu bölgelerde ilerleme kaydedildiğine dair açıklamalar, sahadaki gerçeklikle bağdaşmamaktadır.”

Fırat’ın Batısında Çatışma: SDG-(YPG/PKK) ile SMO Arsında Çatışmalar Devam Ediyor

Suriye Demokratik Güçleri (SDG-terör örgütü YPG/PKK) ile Suriye Milli  Ordusu (SMO) arasında  Fırat Nehri’nin batı yakasında Tişreen Barajı ve Karakozak Köprüsü yakınlarında çatışmalar devam ediyor. SDG  Tişreen Barajı’nın batısında SMO araçlarını hedef alan üç ayrı FPV drone (Şahıs Görüşlü Drone)  saldırısı düzenledi.

Suriye merkezli al-Khabour News, belirsiz kaynaklara dayandırdığı haberinde, YPG’nin Haseke halkını SDG lehine gösteri yapmaya zorladığını ve aksi takdirde ekmek sevkiyatını keseceği tehdidinde bulunduğunu iddia etti. Bu iddia, bağımsız kaynaklar tarafından henüz doğrulanamadı. Son haftalarda Arap toplulukları, SDG’den ayrılarak Haseke’deki Arap bölgelerinde SDG hakimiyetinin sona ermesi çağrısında bulundu. Buna karşın Kürt medya kuruluşları, Haseke halkını SDG’yi desteklemek için yapılan gösterilerde gösteren görüntüler yayınladı.


HTŞ, Lazkiye’de Rejim Destekçileri Karşı Karşıya 

SOHR, Lazkiye kırsalında eski rejim destekçileri ile “El-Şam Lejyonu” üyeleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandığını bildirdi. Bu çatışmalarda lejyon üyesi 15 kişi yaralandı ve dört kişinin öldüğü bildirildi. 

SOHR (Suriye İnsan Hakları Gözlemevi) göre çatışmalar Ceble kırsalındaki El-Mazir’a bölgesinde meydana geldi. Silahlı kişiler, Lazkiye ve Ceble arasındaki otoyolda “Vasem El-Esad’a ait bir villa” yakınında El-Şam Lejyonu üyelerine pusu kurdu.

Askeri Operasyonlar İdaresi, eski rejimi destekleyen silahlı kişilerin şiddet eylemleri gerçekleştirebileceği endişesiyle bölgeye  SMO’ya  bağlı savaşçılar ile HTŞ üyelerinden oluşan büyük bir askeri konvoy gönderdi. Operasyonun amacı, bölgeyi silahlardan arındırmak ve düzeni sağlamak olarak açıklandı.

Tartus’un Kherbat Al-Ma’azzah köyünde, köy sakinlerinin ev aramalarına izin vermemesi üzerine silahlı kişiler ile Askeri Operasyonlar İdaresi’ne bağlı Genel Güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışmalarda silahlı kişiler bir Genel Güvenlik aracını ateşe verdi ve iki taraf arasında yoğun bir çatışma yaşandı. Her iki taraftan da yaralananların olduğu bildirildi.

Askeri Operasyonlar İdaresi, çatışmaları kontrol altına almak için bölgeye özel bir birlik ve askeri takviye gönderirken, ambulanslar da sevk edildi.

ARKA PLAN 

El-Şam Lejyonu (Faylaq al-Sham), Suriye iç savaşında aktif olan ve Suriye Milli Ordusu (SMO)  desteklenen silahlı gruplardan biridir. Grup, Suriye’deki ılımlı muhalif örgütler arasında yer almakla birlikte,İslamcı temellere dayanan ancak daha çok pragmatik bir yapıya sahip bir muhalif örgüt olarak tanımlanır. Ilımlı İslamcı çizgiyi benimser. Grup, Halep, İdlib, Lazkiye ve Afrin gibi Suriye’nin kuzey bölgelerinde faaliyet göstermektedir.

Suriye’de Yeni Yönetimden Esad Yanlılarına Operasyon

Suriye Devlet Haber Ajansı SANA’nın haberine göre, Suriye’nin yeni askeri yönetimi, Perşembe günü Tartus vilayetinde kapsamlı bir güvenlik operasyonu başlattı.

Operasyonun temel amacı, bölgede güvenliği sağlamak ve hâlâ faaliyet gösteren Esad rejimine bağlı unsurları etkisiz hale getirmek. Bu adım, kıyı vilayetindeki otoritesini pekiştirmeyi hedefleyen yeni yönetimin stratejik hamlelerinden biri olarak değerlendiriliyor.

SANA, operasyon kapsamında, devrik lider Beşar Esad’a sadık silahlı kişilerin bir kısmının etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Ayrıca, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, Çarşamba günkü çatışmalarla bağlantılı olarak çok sayıda kişi tutuklandı.

Operasyonun detayları ve süresi hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmazken, bu gelişme Suriye’deki iç dengelerin değiştiğine dair önemli bir sinyal olarak görülüyor.

DEAŞ  Rusya ve Esad Stoklarından Ele Geçirdiği Silahlarla Güçlenmeye Çalışıyor 

DEAŞ Suriye’nin orta çöllerinde rejim, Rusya ve İran’a ait silah stoklarını ele geçirerek güçlerini yeniden ikmal etmeye çalışıyor olabilir.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), 23 Aralık’ta Suriye’nin Deyr Ez Zor vilayetinde, bir “kamyon dolusu silah” taşıyan DEAŞ militanlarını hedef alan bir hava saldırısı gerçekleştirdi. CENTCOM, bu saldırıda iki DEAŞ militanını öldürdüğünü ve bir militanı yaraladığını doğruladı. Saldırı, daha önce Esad rejimi ve Rusya tarafından kontrol edilen bir bölgede gerçekleşti.

DEAŞ uzun süredir ABD hava saldırılarının tehdidi altında hareket etmek zorunda. Bu nedenle, büyük miktarda silah taşımaktan kaçınan örgüt, mevcut stoklarını koruma çabasıyla hareket ediyor. Ancak, CENTCOM’un vurduğu aracın bir “kamyon dolusu” silah taşıyor olması, DEAŞ’ın yakın zamanda yeni bir silah stoğu ele geçirdiğine ve bunları güvenli bir yere taşımaya çalıştığına işaret ediyor.

Suriye çölünde, Rusya, İran ve Esad rejimi güçleri tarafından terk edilmiş ve DEAŞ’ın ihtiyaç duyduğu silahları barındırabilecek birçok mevzi bulunuyor. DEAŞ, bu bölgelerdeki silah stoklarını ele geçirerek, Rus ve rejim güçlerinin aceleyle çekilmesinden faydalanmaya çalışıyor. Bu durum, örgütün yeniden yapılanma çabalarına hız kazandırabilecek bir tehdit olarak değerlendiriliyor.

Suriyeli Silahlı Gruplar ve HTŞ’nin Yeni Komuta Yapısı

Suriyeli silahlı gruplar, kendilerini “feshetme” ve HTŞ liderliğindeki Savunma Bakanlığı altında birleşme konusunda anlaştı. Ancak bu durum, Suriyeli muhalif güçlerin pratikte Savunma Bakanlığı’na hesap vereceği anlamına gelmiyor.

HTŞ ile müttefik silahlı grupların liderleri, 24 Aralık’ta HTŞ lideri Ahmed el Şara ile yaptıkları toplantıda bu birleşme kararını aldı. Toplantıya HTŞ ve SMO liderliğindeki yapıların dışında hangi grupların katıldığı ve bu grupların birleşme kapsamında hangi somut adımları atmayı kabul ettikleri henüz net değil.

HTŞ’nin, çeşitli silahlı grupları kendi bünyesine katması ve bu grupları yeni Suriye ordusu birimleri olarak yeniden düzenlemesi bekleniyor. Ancak bu süreç, grupların tamamen ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor.

Mevcut liderlerin ve savaşçıların korunması ancak nominal olarak HTŞ liderliğindeki bir karargaha bağlanmaları öngörülüyor. Bu tür bir entegrasyon, genellikle grup liderlerinin gerçek emir komuta zincirine uymamasıyla sonuçlanabilir. Örneğin, İran destekli Bedir Kolordusu 2005 yılında bazı unsurlarını Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı birimler olarak yeniden düzenlemiş, ancak fiili olarak Bedir Örgütü ve İran’a hesap vermeye devam etmiştir.

Toplantıya katılan milis grupların (Suriye Milli Ordusu-SMO) çoğu, Mazlum Abdi liderliğindeki SDG-(terör örgütü YPG/PKK)’ye karşı savaşmış veya hâlen savaşmaktadır. Ancak SDG’nin bu toplantıya katılmamış olması dikkat çekicidir. HTŞ liderliğindeki geçici hükümet, çoğu milis grup SDG’ye yönelik bir saldırı tehdidinde bulunmuş ve SDG’ye silahsızlanma çağrısı yapmıştır.

Şara, SDG unsurlarıyla bu grupların yeni Suriye silahlı kuvvetlerine dahil edilmesini müzakere etmek için yoğun temaslar gerçekleştirmiştir. Ayrıca 8 Aralık’ta Esad rejiminin düşmesinden bu yana birkaç SDG komutanını vali olarak atamıştır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here