ASELSAN tarafından geliştirilen Düşük Görünürlüklü Elektro-Optik Hedefleme Sistemi (EOTS) TOYGUN, Türkiye’nin insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA’ya entegre edilerek başarılı bir uçuş testi gerçekleştirdi.

Baykar’ın açıklamasına göre, KIZILELMA’nın sahip olduğu düşük görünürlük kabiliyetini koruyarak gelişmiş hedefleme yapmasını sağlayan bu sistem, Türk havacılık tarihinde yeni bir kilometre taşı oldu.

ASELSAN’ın kızılötesi banttaki en gelişmiş ürünü olan TOYGUN EOTS, geçtiğimiz hafta Çorlu AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen iki ayrı uçuş testinde üstün performans gösterdi.

Testlerde:

  • Farklı irtifa ve hız rejimlerinde stabil görüntü üretimi,
  • Hareketli hedeflerde uzun menzilli takip kararlılığı,
  • Lazer hedefleme fonksiyonlarının yüksek doğruluğu,
  • KIZILELMA görev bilgisayarıyla kesintisiz veri alışverişi,
  • Zorlu çevresel koşullarda kararlı çalışma
    başarıyla doğrulandı.

Bu sonuçlar, sistemin seri entegrasyon sürecinin önünü açan tüm teknik kriterleri karşıladığını gösterdi.

Dünyada Bir İlk: Gömülü EOTS Teknolojisi Bir İnsansız Savaş Uçağında

Gömülü EOTS teknolojisi ilk kez bir insansız savaş uçağında uygulanmış oldu.
F-16 gibi platformlarda hedefleme sistemleri harici pod olarak taşınırken, TOYGUN’un KIZILELMA gövdesine gizlenmiş şekilde entegre edilmesi, düşük radar izi kabiliyetinin korunması için kritik önem taşıyor.

Bu teknoloji, genelde yalnızca F-35 gibi 5. nesil insanlı savaş uçaklarında bulunuyor. Türkiye, bu başarıyla dünyada bu kabiliyete sahip üç ülkeden biri konumuna geldi.

KIZILELMA İçin Özel Olarak Uyumlandırıldı

TOYGUN, KIZILELMA’nın insansız muharip konseptine göre optimize edildi. Sistemin sahip olduğu geniş spektrumlu tarama yetenekleri, uçağa 360° görev farkındalığı sağlıyor. Böylece KIZILELMA, düşük görünürlük avantajını kaybetmeden düşman derinliklerine sızabilecek, radara yakalanmadan hedef tespiti ve lazer işaretleme yapabilecek ve yerli mühimmatlarla yüksek hassasiyetli taarruz gerçekleştirebilecek.

TOYGUN EOTS, yüksek çözünürlüklü kızılötesi görüntüleme sayesinde, stratejik hedeflerin ve hareketli kara ve deniz unsurlarının uzun menzilden tespitini sağlıyor.Sistem ayrıca Yapay zekâ destekli hedef takibi ve otomatik hedef sınıflandırma özellikleriyle KIZILELMA’nın otonom muharebe kabiliyetini güçlendiriyor.

Arka Plan

Düşük Görünürlüklü EOTS Nedir?

Düşük görünürlüklü Elektro-Optik Hedefleme Sistemleri (EOTS), gelişmiş savaş uçaklarının radar izi oluşturmadan hedef tespiti ve lazerle işaretleme yapmasını sağlayan, gövde içine gömülü elektro-optik sensör paketleridir. Klasik FLIR ve hedefleme pod’larından farklı olarak dışarıya takılan bir pod kullanılmaz; bunun yerine sistem stealth uyumlu bir pencere arkasına yerleştirilir. Bu yöntem, uçağın aerodinamik yapısını ve düşük görünürlük özelliklerini koruyarak hem hava-yer hem hava-hava görevlerinde yüksek hassasiyetli görüntüleme imkânı sağlar.

Bu tip sistemler kızılötesi kameralar, görünür ışık sensörleri ve lazer hedefleme modüllerini tek bir kompakt pakette toplar. Radar yayını yapmadan pasif gözlem kabiliyeti sunması, özellikle düşman hava savunmasının yoğun olduğu bölgelerde kritik üstünlük sağlar. EOTS mimarisi, sensör füzyonu ve otonom görev bilgisayarlarıyla uyumluluğu sayesinde modern savaş uçaklarının en önemli görev yüklerinden biri haline gelmiştir.

Avantajları

Düşük görünürlüklü EOTS mimarisinin en büyük avantajı, harici pod kullanılmadan hedefleme yapılabilmesidir. Gömülü tasarım, radar kesit alanını artırmadığı için platformun stealth yapısıyla tam uyum sağlar. Bu sayede savaş uçağı, düşman radarlarına yakalanmadan keşif, hedef tespiti ve lazer güdümlü mühimmat kullanımı gerçekleştirebilir. Aerodinamik yapının bozulmaması da uçuş menzilini, tırmanma performansını ve yakıt verimliliğini olumlu etkiler.

Bunun yanında EOTS, radar kullanılmadan pasif modda uzun menzilli takibe imkân tanır. IR/EO sensörlerin ısı izi üzerinden çalışması, düşük görünürlüklü hedeflerde dahi yüksek hassasiyetli tespit sağlar. Yapay zekâ destekli otomatik takip ve sınıflandırma özellikleri özellikle insansız muharip uçaklarda otonom kabiliyetleri güçlendirir. Tek pakette birleşen FLIR, lazer işaretleme ve IRST fonksiyonları, pilot ya da görev bilgisayarına 360° görev farkındalığı sunan sistemlere temel oluşturur.

Dezavantajları

Elektro-optik sistemlerin temel zayıflığı, hava koşullarından etkilenmesidir. Yoğun bulut, sis, pus, duman, toz ve yağış gibi çevresel etkenler EOTS performansını kısıtlayabilir. Bu nedenle sistem, radar ve diğer sensörlerle birlikte kullanılmak üzere tasarlanır ve yalnızca optik/IR görüntüye dayalı bir yapı tek başına yeterli kabul edilmez. Ayrıca IR sensörlerin soğutma ihtiyacı, bakım ve güç tüketimi açısından operasyonel zorluklar yaratabilir.

Gömülü EOTS yapıları modernizasyon açısından da daha karmaşık bir çözüm gerektirir. Harici pod’ların aksine kolayca sökülüp yükseltme uygulanamaz. Stealth uyumlu pencere tasarımı, gömülü optik çerçeveler ve RAM (radar soğurucu) malzemeler modernizasyon sürecini daha maliyetli hâle getirir. Bunun yanında sensörün sabit konumu nedeniyle hareket kabiliyeti bazı harici pod’lara göre sınırlı olabilir.

Benzer Sistemler Geliştiren Ülkeler

Düşük görünürlüklü, gövde içine gömülü EOTS teknolojisi günümüzde yalnızca birkaç ülke tarafından geliştirilebilmektedir. ABD bu alandaki öncü ülkedir; F-35’te kullanılan AN/AAQ-40 EOTS, tek pakette lazer hedefleme, IR görüntüleme ve uzun menzilli pasif izleme yeteneklerini birleştiren ilk sistemdir. Çin, J-20 savaş uçağında benzer mimaride EOTS-89 ve EORD-31 sensör takımlarını kullanarak F-35 mimarisine benzer bir EO ağı oluşturmuştur. Rusya ise Su-57’de 101KS-V ve 101KS-O sensörlerini içeren tamamen entegre bir elektro-optik pakete sahiptir.

Bazı ülkeler gömülü olmasa da gelişmiş EO/IR hedefleme ve IRST çözümleri geliştiriyor. Bunlar, Fransa / MBDA-Thales, İsveç (Gripen için IRST/EO) ve Hindistan (çeşitli EO/IR hedefleme sistemleri, zırhlı araç ve SAM için EOTS vb.) kullanmaktadır. Fakat bunların çoğu henüz F-35/J-20/Su-57/TOYGUN kadar stealth uyumlu gömülü mimari seviyesine geçmedi; daha çok harici pod veya kısmen entegre IRST kuleleri şeklinde.

Türkiye, ASELSAN tarafından geliştirilen TOYGUN EOTS’un Bayraktar KIZILELMA’ya gövde içine gömülü şekilde entegre edilmesiyle bu alanda dünyada yalnızca birkaç ülkeyle aynı seviyeye ulaşmıştır. Bu entegrasyon, gömülü EOTS teknolojisinin bir insansız savaş uçağında ilk kez uygulanması bakımından da uluslararası savunma sanayii literatüründe eşsiz bir örnek olarak öne çıkmaktadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here