ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, Türkiye ve Suriye ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Trump, Türkiye’nin “önemli bir güç” olduğunu vurgularken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı övgüyle anarak, “Erdoğan, iyi anlaştığım biri. Çok akıllı bir lider ve çok güçlü bir ordu kurdu.” dedi.

Florida’daki Mar-a-Lago’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Trump, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirirken, Türkiye’nin stratejik önemine dikkat çekti. Trump, “Türkiye çok akıllı bir ülke. Erdoğan ise hem çok akıllı hem de çok güçlü bir lider. Esed’in yaptıkları onu bir kasap yapar. Türkiye, bu bölgede çözüm için kilit rol oynayacak.” ifadelerini kullandı.

“ABD Türkiye ile Birlikte Çalışabilir”

Trump, ABD’nin Türkiye ile bölgede daha etkili iş birliği yapabileceğini belirtti. Bir gazetecinin “Suriye’de bulunan 900 ABD askeri konusunda ne yapacaksınız?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Bunu çözmenin başka bir yolu olmalı. Türkiye bu konuda önemli bir alternatif olabilir.”

“Türkiye’nin Güçlü Bir Ordusu Var”

Trump, Türkiye’nin askeri kapasitesine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, çok güçlü ve etkili bir orduya sahip. Bu ordu, savaşlarda yıpranmamış olması nedeniyle büyük bir avantaj taşıyor. Erdoğan iyi anlaştığım bir lider ve onun liderliğinde Türkiye, bölgenin anahtarı hâline gelecek.”

“Suriye’nin Anahtarı Türkiye’nin Elinde”

Trump, Türkiye’nin Suriye’deki kritik rolünü şu sözlerle ifade etti:
“Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak. Bu gerçeği söyleyen kimseyi duymamışsınızdır ama bu böyle.”

Trump’ın bu açıklamaları, ABD’nin dış politikasında Türkiye ile iş birliğine açık bir mesaj olarak değerlendirildi.

“HTŞ Kontrolümüzde Değil”: Türkiye’nin Suriye’deki Rolü Artıyor

Donald Trump’ın Türkiye ve Suriye hakkındaki son açıklamaları, Ankara’da iktidar saflarında memnuniyet oluştururken, Türkiye için hem riskleri hem de sorumlulukları artırıyor.

MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın, Şam’da Ahmed “Golani” el-Şara ile görüşmesi ve Emevi Camii’nde şükür namazı kılması, Türkiye’nin bölgedeki gücünü vurgulayan önemli bir hamleydi. Türkiye’nin, bunu gerçekleştiren tek NATO üyesi olması dikkat çekiyor. Ancak bu adım, Türkiye’yi HTŞ yönetiminin Suriye’yi bir Afganistan senaryosuna dönüştürmeyeceği yönündeki vaatlerinin garantörü konumuna getiriyor. Bu durum, hem tutulacak sözlerin itibarı hem de tutulmayacak vaatlerin yükü anlamına geliyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “HTŞ kontrolümüzde değil” açıklamasının ardından, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in bu ifadeleri özellikle vurgulaması dikkat çekmişti. Ancak birkaç saat sonra, bu tür iddiaların Trump tarafından dile getirilmesi, mesajların koordinasyonuna dair soru işaretleri oluşturuyor. Bu durum, Trump’ın 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a geçmesiyle Türkiye’ye yeni bir mesaj gönderdiği şeklinde yorumlanabilir.

Trump’ın bu çıkışını, bir süre önce dile getirdiği “Suriye’de ne işimiz var?” sözleriyle birlikte değerlendirmek gerekiyor. Trump, Suriye’den çekilme taraftarı bir politika izlerken, Türkiye’nin Suriye’de PKK ile mücadelesinin kendisi için uluslararası arenada özellikle IŞİD’le mücadele ve İsrail’in güvenliği açısından puan kaybına yol açabileceğinden endişe ediyor. Bu açıklamalar, Erdoğan’a yeni bir pazarlık zemini önerisi olarak da değerlendirilebilir.

ABD-Türkiye ilişkilerini yalnızca Suriye ve PKK mücadelesi üzerinden değerlendirmek yetersiz kalabilir. Asıl önemli gelişmeler, Türkiye’nin kuzeyindeki Rusya-Ukrayna hattında yaşanıyor. NATO üyesi olan Türkiye’nin askeri gücü, özellikle Trump’ın ilk döneminde uygulanan F-35 yasağından sonra zayıflamış durumda. Bu durum, Türk Hava Kuvvetleri’nin acil güçlendirilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here