Ukrayna Hava Kuvvetleri’ne göre, Rusya 21 Kasım sabahı Ukrayna’nın doğusundaki Dnipro kentine kıtalararası balistik füze (ICBM) fırlattı. Doğrulanması halinde, Kremlin’in Ukrayna’ya karşı bir saldırıda ilk kez bu tür bir silah kullandığı anlamına gelecek.
21 Kasım sabahında balistik füze tehdidi nedeniyle Ukrayna genelinde hava saldırısı alarmı verildi. Daha sonra birkaç Rus Tu-95MS bombardıman uçağı havalandı. Ukrayna Hava Kuvvetleri’nin raporuna göre, Dnipro şehri bir dizi farklı füze türüyle hedef alındı:
- Astrakhan bölgesinden bir kıtalararası balistik füze,
- Tambov bölgesinden bir MiG-31K savaş uçağıyla fırlatılan Kh-47M2 “Kinzhal” aerobalistik füze,
- Tu-95MS bombardıman uçaklarından ateşlenen 7 Kh-101 seyir füzesi.
Raporda, hangi ICBM türünün kullanıldığı belirtilmedi. Astrakhan Oblastı, Dnipro’nun yaklaşık 700 kilometre doğusunda, Kazakistan, Kalmıkya Cumhuriyeti, Volgograd Oblastı ve Hazar Denizi ile sınır komşusudur.
Dnipro Valisi Serhii Lysak, bir sanayi kuruluşunun hasar gördüğünü ve şehirde iki yangın çıktığını duyurdu. Belediye Başkanı Borys Filatov ise engelli bireyler için bir rehabilitasyon merkezinin saldırıda zarar gördüğünü belirtti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, bu sistemin “nükleer olmayan hipersonik donanım taşıyan, en yeni Rus orta menzilli füze sistemi” olduğunu söyledi. Ayrıca, Rus füze ekibinin bu füzeye “Oreshnik” adını verdiğini ekledi.
ICBM Kullanım İddialarına Şüphe
Batılı bir yetkili, Rusya’nın saldırıda balistik füze kullandığını, ancak bunun kıtalararası balistik füze olmadığını söyledi. Laos’ta düzenlenen Asya ülkeleri savunma bakanları zirvesinde konuşan yetkili, füzenin etkisinin hala değerlendirildiğini belirtti. Ukrayna ordusu ile Batılı değerlendirmeler arasındaki bu uyuşmazlık dikkat çekiyor.
Ukrayna medyasına göre, 20 Kasım’da Rusya’nın RS-26 Rubezh orta menzilli kıtalararası balistik füzesini (ICBM) test etmeye veya fırlatmaya hazırlandığı iddia edildi. Rubezh’in 6.000 kilometre menzile sahip olduğu ve her biri 0.3 megatonluk yük taşıyabilen dört savaş başlığıyla donatıldığı bildiriliyor. Ancak, bu iddialar henüz doğrulanmadı.
Kıtalararası Balistik Füze: Yeni Bir Tırmanış Mı?
ICBM’lerin devreye alınması, çatışmanın yeni bir boyuta taşınabileceği anlamına geliyor. Ancak bu olası ICBM’nin nükleer bir silah taşıdığına dair herhangi bir işaret bulunmadı. Uzmanlar, böyle bir adımın hem Kiev’de hem de Batı’da farklı tepkilere yol açabileceğini vurguladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, bu iddialar hakkında yorum yapmayı reddederek, “Bu bizim ordumuz için bir soru,” dedi.
Oslo Üniversitesi’nden savunma uzmanı Fabian Hoffmann, Kiev Independent’a yaptığı açıklamada, bu testin “neredeyse hiçbir askeri değeri olmadığını” belirtti. Hoffmann, Rusya’nın Rubezh için nükleer olmayan bir savaş başlığı geliştirdiğine dair bir bilgi olmadığını, bu nedenle füzenin muhtemelen “bir ağırlık simülatörü taşıdığı” görüşünde. Ayrıca, Rubezh’in Çoklu Bağımsız Yeniden Giriş Araçları (MIRV) sistemi ile donatıldığını ve bu sayede birden fazla hedefi vurabildiğini de sözlerine ekledi.
Saldırının görüntülerinde birden fazla merminin yere çarptığı görülmesine rağmen, konvansiyonel füzelerle ilişkilendirilen büyük patlamalar tespit edilmedi. Hoffmann, bu durumun saldırının askeri değil, tamamen siyasi bir amaç taşıdığı anlamına geldiğini ifade etti.
Bir ICBM ile diğer balistik füze türleri arasındaki temel fark menzildir. ICBM’ler kıtalararası yol kat edebilirken, diğer balistik füzeler daha kısa ve orta menzillerde etkilidir.
Fabian Hoffmann, “Menzilden ziyade, füzenin patlayıcı gücü ve taşıdığı ‘faydalı yük’ dikkate alınmalı,” dedi.
Hoffmann, “Bu olayda nükleer yük, nükleer olmayan bir yükle değiştirilmiş gibi görünse de MIRV teknolojisinin kullanımı bir mesaj verme amacı taşıyor,” dedi. Ayrıca, MIRV kabiliyetinin yalnızca nükleer kapasiteli füzelerle ilişkilendirildiğini ve Rusya’nın konvansiyonel füze cephaneliğinde bu teknolojiye sahip bir sistem bulunmadığını belirtti.
Bu saldırı, Ukrayna’nın ilk kez ABD tarafından sağlanan ATACMS füzeleriyle Rusya’nın içindeki bir askeri hedefi vurmasının ardından gerçekleşti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu durumu Kremlin’in “kırmızı çizgilerinden birinin” ihlali olarak tanımladı ve karşılık verileceğini duyurdu.
Hoffmann, Rusya’nın başlangıçta nükleer başlık test etmeyi düşündüğünü, ancak bunun Çin ve Hindistan gibi uluslararası ortaklar tarafından yoğun tepkiyle karşılanacağını fark ettiğini söyledi. Bunun yerine, Rubezh fırlatmasının, Batı’ya açık bir mesaj göndermeye yönelik bir alternatif olarak değerlendirildiği görüşünde.
Hoffmann ayrıca, Rubezh’in maliyetinin 10 milyon doların üzerinde olduğuna dikkat çekerek, bu tür saldırıların devamının mali açıdan etkisiz olduğunu vurguladı.
MIRV teknolojisi (Multiple Independently Targetable Reentry Vehicle),”Çoklu Bağımsız Hedeflenebilir Geri Dönüş Aracı” olarak adlandırılır. Bu teknoloji, balistik füze sistemlerinde birden fazla savaş başlığının tek bir füze tarafından taşınmasına ve her bir başlığın farklı hedeflere bağımsız olarak yönlendirilmesine olanak tanır.
Bu sistem, Soğuk Savaş döneminde, tek bir fırlatmayla birden fazla nükleer savaş başlığını taşıyabilmek için geliştirildi. Örneğin, ABD’nin kıtalararası balistik füzesi Minuteman III, MIRV teknolojisiyle donatılmıştır.
Pentagon ve Uzman Görüşleri
Pentagon Basın Sekreter Yardımcısı Sabrina Singh, bu olayın, Rusya’nın RS-26 Rubezh füze modeline dayanan deneysel bir orta menzilli balistik füzenin ilk kullanımı olduğunu belirtti. Ancak, füzenin detaylı özellikleri ve yetenekleri hakkında bilgi vermekten kaçındı.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) Füze Savunma Projesi Direktörü Tom Karako ise bu saldırının, bir MIRV’nin savaşta ilk kez kullanımını temsil ettiğini ifade etti. CNN’e yaptığı açıklamada Karako, MIRV’lerin geçmişte yalnızca nükleer savaş başlıkları için kullanıldığını, daha taktiksel mühimmatların ise tekil savaş başlıkları veya misket bombaları olduğunu vurguladı.
Karako, konvansiyonel savaş başlıklarıyla donatılmış bu tür bir füzenin kullanılmasının, Rusya’nın nükleer doktrininde yaptığı son güncellemelerle bağlantılı olabileceğini ve bu durumun nükleer gerilimi artırabileceğini belirtti.
İngiltere ve ABD’den Açıklamalar
İngiltere hükümeti, Rusya’nın Ukrayna’nın Dnipro şehrine balistik füze ile saldırdığını ve bu silahın, işgalin başlangıcından bu yana ilk kez kullanıldığını açıkladı. Başbakanlık sözcüsü, bu saldırıyı “Rusya’nın pervasız davranışlarının bir örneği” olarak nitelendirerek, Ukrayna’ya destek verme kararlılıklarının daha da güçlendiğini ifade etti.
ABD’li bir yetkili ise, saldırıda kıtalararası balistik füze (ICBM) kullanılmadığını, “deneysel orta menzilli” bir balistik füzenin ateşlendiğini belirtti.
Kıtalararası balistik füze (ICBM) Nedir?
Kıtalararası balistik füze (ICBM), uzaya ateşlenip atmosfere yeniden girerek hedefe ulaşan uzun menzilli bir silahtır. Minimum menzili 5.500 kilometre olan bu füzeler, hem sabit silolardan hem de mobil platformlardan fırlatılabilir. Katı yakıtlı versiyonları, sıvı yakıtlı olanlara göre daha hızlı harekete geçirilebildikleri için daha tehlikeli kabul edilir.
Ukrayna, ABD tarafından sağlanan Patriot hava savunma sistemleriyle bugüne kadar balistik füze saldırılarını etkili bir şekilde engelledi.Ancak Defense Express‘e göre, Patriot sistemleri şu anda ICBM’leri engellemek için optimize edilmemiş durumda. Haberde, Rusya’nın düzenli olarak ICBM fırlatmaya başlaması durumunda, Ukrayna’nın hava savunmasının THAAD (Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunması) gibi daha gelişmiş sistemlerle desteklenmesi gerektiği belirtildi.
Balistik Füzeler ve Menzil Kategorileri
Silah Kontrolü ve Yayılmayı Önleme Merkezi’ne göre, balistik füzeler menzillerine göre dört kategoriye ayrılıyor:
- Kısa Menzilli: 1.000 kilometreden az
- Orta Menzilli: 1.000–3.000 kilometre (620–1.860 mil)
- Uzun Menzilli: 3.000–5.500 kilometre
- Kıtalararası (ICBM): 5.500 kilometreden fazla
Kaynaklar: AP, Defense Express, Kiev Independent,